Ahmet Turan

El Vekil

Ahmet Turan

Bugün Allah’ın en güzel isimlerinden El Vekil esmasının derlediğimiz anlamını sizlerle paylaşacağız

Dilimize Arapçadan geçmiş olan vekil kelimesi, vekalet sözcüğü ile aynı kökten türemiştir. Kelimenin ilk anlamı geçici süreliğine, başkasının adına karar alan kişi demektir. Esmaül Hüsnada ise, mümin kullarının tüm işlerini kendisine havale ettiği yüce Allah anlamına gelir. 

Tevekkül kelimesi de vekil sözcüğünden türetilmiştir. Dinimizde önemli bir kavram olan tevekkül, kulun muradını gerçekleştirmek için elinden geleni yapması, işin seyrini ve sonucunu ise Allah'ın takdirine bırakması demektir. Bazen şer gibi görünen şeyler kulun hayrına olabilir. Bu nedenle Müslümanlar, tüm vaatlerini yerine getiren Allah'a güvenir ve yalnızca ona kulluk ederler.

Kendisine kayıtsız şartsız güvenilen ve iman edilen.

İman etmek, sadece Allah'ın varlığına ve tekliğine inanmak değildir. Bununla birlikte Allah'ın kulları için en doğrusunu, en güzelini istediğine inanmak anlamına da gelir. Mümin kullar başlarına kötü bir şey geldiğinde bunu kendi nefslerinden bilirler. Kendileri için hayır vesilesi olan her şeyin de Allah katından gönderildiğine iman ederler.

Her şeye vekil

En büyük vekil. Güvenilip dayanılan. Yaratıkların işlerini üzerine alan ve daha iyisini yapan ve kullarına yardım etmesine yetendir.

Cenab-ı Hak buyuruyor.

"Vekil olarak Allah yeter." (Nisa, 81)

" 'Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!' dediler." (Al-i İmran, 173)

"Benden baska vekil edinmeyin" (İsra,2 )

Vekil, vekalet verenin ihtiyaç duyduğu bütün şeyleri adına yapmaya yetkili kıldığı kimsedir.

Rabbimiz vekilimizdir. Bütün işlerimiz O'nun kudretiyle cereyan etmektedir. O ne güzel vekil ve ne güzel yardımcıdır. Ancak tedbir almamız, ondan sonra Rabbimize vekaletimizi vermemiz gerekmektedir. Tedbiri almadan takdire küsmek haksızlıktır.

Allah iman sahibi olan, samimi kullarına karşılaştıkları her türlü durum ve şartta Kendisine güvenmelerini söyler. Nitekim tüm peygamberler Allah'ın dinini anlatırken, birçok zorlukla karşılaşmış, hitap ettikleri topluluklar çoğu zaman onlara düşmanlıkla karşı çıkmışlardır. Ancak elçiler, Allah'ın birliğini, O'nun emir ve yasaklarını anlatma konusunda her zaman cesur ve kararlı bir tutum sergilemişlerdir. Hep Allah'ı vekil edinmişler, yalnızca O'nun hoşnutluğunu gözetmişlerdir.

Tevhidin hakikatini anlamak için kul, kalbini işlerden uzak tutmalı, bütün işleri Allah'a havale etmeli, bu işlerin sıkıntı ve zorluklarıyla kalbini meşgul etmemelidir. Vekil olan Allah pek zengindir. Vekil'in pek zengin, vefakar ve cömert olduğuna göre Mevla'ya ibadet etmeye yönel. Allah'ı tanıyan kimsenin, bütün işlerinde O'na tevekkül etmesi ve her işini O'na havale etmesi gerekir.

Cumamız mübarek olsun

Allaha emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları