Türkler tarihin ilk yıllarından beri dünya’da vardır.

Türk topluluklarını obalarda beyler, sonra hanlar, padişahlar ve Osmanlı döneminde de yine padişahlar ve hakanlar adaletle yürütmüşler, obalarda   alınan kararlara uyularak yollarına devam etmişlerdir.

Yine Osmanlı’nın son dönemlerinde meşrutiyet adı altında bir yönetim gösterilmiştir. Etnik kökeni ne olursa olsun insanlara adaletle yaklaşılmıştır.

Onun için,

“Şeriatın kestiği parmak acımaz “ düsturu hayatıma geçmiştir.

Hukukun, adaletin olmadığı yerlerde ve toplumlarda ise anarşi, huzursuzluk  baş göstermiştir.

Bu durum İslam aleminde Hz. Peygamberimiz zamanında da  adaletle  yönetim gösterilerek, kimseye ayrıcalık tanınmamıştır.

Bir çoğumuz biliriz. Hz. Peygamber hutbesinde ;

Bende hakkı olan gelsin benden hakkını alsın demiş ve  bir sahabe benim hakkım var. Sen bana vurmuştun deyince de Peygamberimiz o sahabeyi yanına davet ederek hakkını almasını istemiştir.

Uzatmayalım.

Cumhuriyet kurulalı yaklaşık 100 yıl oldu.

Bu dönem zarfında   1924 anayasası,

1961 anayasası ve 1982 Anayasası yapıldı.

1982 Anayasası üzerinde onlarca defa değişiklik yapıldı. Adeta bu anayasa  40 yamalı bohça oldu.

İktidar da, muhalefette işimize gelmeyen maddeleri hep değiştirmek, kendilerine uydurmak için çalışmıştır. Yine yeni bir anayasa yapılması yönünde  ön çalışmalar yapılmak istenmektedir.

Kuralı koyan, önce o kurala kendisi uymalıdır.

Biz çok şey gördük.

Merhum Özal” bir defa anayasayı delmekten bir şey çıkmaz” demiştir.

Bugün Anayasaya uyuluyor mu ?

Bunun takdirini de size bırakıyorum.

Dünya’da sanırım bizim kadar Anayasa ile oynayan bir başka millet yoktur.

Tarihi okuyanlar bilir.

Hammurabi kanunları, yıllarca harfiyen bir harfi değişmeden uygulanmıştır.

Mağna karta yine öyle…

Dünya’da en kısa Anayasa  İngiltere’nindir.

Yine futbolun bir anayasası vardır. Yüz yıllardır bazı küçük değişiklikle 17 kural hiçbir zaman aslından uzaklaştırılmamıştır.

Şimdi iktidar yeni anayasa yapılmasından yana bir çaba içindedir. Toplum olarak bir konsensüs sağlanarak gerekiyorsa yeni anayasa yapılmalıdır. Her aklına gelen, her 10-15 yılda yeni anayasa dememeliyiz.

Eğer ihtiyaç varsa, yeni anayasa yapılmalıdır ama,  yukarıda yazdığım gibi  iktidar, muhalefet, sivil toplum kuruluşları  bir masada oturmalı ve asgari müşterekte anlaşarak  yeni anayasa yapılmalı ama, şu anda iktidar farklı, muhalefet  farklı düşünmekte ve  buda Türkiye’de gündem oluşturuluyor.Bu işi en kısa zamanda çözmeliyiz.

+++

Yazımı  Eflatun’un .bir sözü ile bitireyim.

Belli bir kesimin hizmetinde olanlar yurttaş değil, partizandır. Bunların adaletine adalet demek de boşunadır.