ZOR YILLAR !..
Türkiye zor yıllardan geçiyor.
Her gelen yıl, bir önceki yılı aratır sorunlarla geliyor.
Türkiye’nin belli başlı sorunu yıllardır aynı.
Terör,
Trafik,
Eğitim.
Zaman zaman inip, çıkan enflasyon…
İşte döviz ve altındaki yükseliş.
Daha düne kadar 100 TL. Riyal verip, 200 riyal alırken, hacılarımız anlatıyor, Türk parası satmıyorlar ve 60 riyal alabiliyoruz. Suud krallığı bize oldukça soğuk duruyor. Sözde din kardeşiyiz.
Birkaç gün önceki Türkiye’nin üç devlet bankasından birisinde yaşanan komediye ne dersiniz? Gecenin yarısında döviz yaklaşık 2 bin kişi üç beş dakika içinde trilyonluk alış veriş yapıyor Bunları yapanlar kim ?
Vatandaşın altınını istiyoruz.
Türk lirasını istiyoruz.
Bu banka vatandaşa çağrı yapıyor.
Peki vatandaş bu devlet ban kasına nasıl güvenecek?
Reis bunların bu bankanın eciğinden tutup, cücüğüne kadar hesabını sormalı, ama mutlaka sormalıdır.
Vatandaş, esnaf kan ağlıyor. Tasarruf yapmaları isteniyor. Yapılan işlere bakınız.
+++ +++
Türkiye’yi sıkıntıya sokan bir başka konu daha var.
Şarbon hastalığı,
Hekim, veteriner değilim ama, oldukça tehlikeli bir hastalık olduğu söyleniyor.
Edindiğim bilgilere göre Şarbon hastalığı denetimlerin olmadığı yerde çıkarmış. Demek ki, denetim eksikliği var. Hayvan ithalatı yapanlardan da bunu sormak gerekir.
Şimdi işin başka bir boyutunu anlatayım.
Türkiye tarım ülkesi.
Devlet çiftçiyi bu alanda destekliyor.
Tarım sektörünü desteklemek için 12 Milyon çiftçiye veriliyor ama, ithalat için ise 29 milyon lira gidiyor. Acaba bu ithalat rakamının 9 ve daha üstünü çiftçiye verebilseydik de ş ithalat biraz daha aşağılara çekilse iyi olmaz mıydı ?
+++ +++
Birde iyi şey yazayım.
16 Yıllık Ak parti iktidarında en çok bakanlık değiştiren yer Milli Eğitim. Gerçi Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren Eğitim sistemi bir türlü rayına oturtulmamıştır ama, yinede son dönemde iyi şeyler yapılıyor.
Yaz- boz tahtasına dönen ve yeni başlayacak eğitim ve öğretim yılında yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk olumlu adımlar atmaktadır. Bakan Selçuk bu bağlamda tasarruf yapılmasına örnek teşkil edercesine bütçeden 2 milyar liralık kısıtlamaya gidiyor.
Dahası bir ara savsaklanan 19 Mayıs Gençlik ve spor Bayramı,
23 Nisan eğemenlik ve çocuk bayramı,
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın okullarda en uygun şekilde ve adına yakışır biçimde kutlanmasını istemiştir. Atatürk’ün anlatılmasına işaret etmiştir.
Burada yanlış anlaşılma olmasın yukarıdaki bayramlar önceleri okullarda kutlanıyordu. Ancak daha sonra bu bayramları kutlayıp, kutlamamak okulların inisiyatiflerine bırakılmıştı. Şimdi Bakanlık yeni eğitim ve öğretim yılında bu bayramların kutlanmasını zorunlu hale getirdi. Dileyelim her zaman sıkıntı ve her zaman kanayan yara olan bu alan, rayına oturur ve adına yakışır biçimde “Milli” olur.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.