Mustafa Akçay

Eğitim Üzerine Notlar 4

Mustafa Akçay

Yaratmaya güç yetiremeyiz bu insan için imkan dahilinde değildir. Olsa olsa var olanı yan yana alt alta üst üste koyarak ya da birbiriyle karıştırarak mevcudiyeti bilinmeyeni keşfedebiliriz. Bunun içinde çeşitli araç gereçler kullanırız. Bilim kurgu metinleriyle dikkatimize sunulan tasarlanmış insan figürleri hayal olarak kalmaya devam edecektir. Gücümüz sınırları içinde olansa insan zihnine şekil vermektir. Bu da takdir edeceğiniz gibi bizi eğitimin kapısına getirir. İnsanın iyilik ve kötülük sarkacında hem iyilik hem de kötülük lehine tavır alışını da kişiliği ve aldığı eğitim belirler. 
Biz dünyalılar bir iş yaparken alet edevattan faydalanırız. Vidayı sıkmak için tornavida, salata için bıçak, işimizi kolaylaştırır. İnsana şekil vermek içinse ihtiyacımız olan ilk nesne kalemdir. Bir kalem, bir öğrenci ve bir öğretmen dünyayı değiştirebilir. Nihayetinde dünya tarihine yön veren insanlar da bir kalemle yola çıkmış kişilerdir. Amacımız insanlık ailesine huzuru temin etmek için yola çıkmaksa kalemin ihtiyacı olan kutsal mürekkeptir. Bu kutsallık kaynağını, insanın içinde barındırdığı güzellik cevherinden alır. Deprem felaketi münasebetiyle tekrar gördük ve yaşadık ki o iyilik cevheri yurdumuzun her bir köşesinden fışkırdı. Akın akın yollara döküldü. İnsanı iyi yapan o esinti ne ise kalemin mürekkebi de o olmalıdır ki eğittiğimiz adam bomba üreterek insanlığımızı öldürmesin. 
Alev Alatlı’nın Dünyaya Yön Veren Metinler isimlendirmesinden ilhamla, dünyaya yön veren insanlar vardır. Arzda sekiz milyar civarındaki nüfusumuzun neredeyse altı milyara yakın kısmı dört tane insanın eteğindedir. Bunların yarıdan fazlası da yakından bakıldığında sadece bir kişinin öğrencileridir. Hz. İbrahim. Bir insan dünyayı onarmaya da yıkmaya da yeter. Budistler, Hristiyan, Musevi, ve Müslümanlar binlerce yıldır inandıkları peygamberlerin ardı sıra yürüyen insanlardır. Bu ulu kişiler insanlık ailesinin arkaları sıra yürümelerini nasıl başardılar? Ne dediler de çoğumuz ardı sıra gidiyoruz? 
Teolojik cevap ve tartışmalara girmeden konumuza eğitim çerçevesinden cevaplar aramaya devam edelim.  Oku emriyle başlayan, kaleme ve yazdığı satırlara yeminle devam eden vahiy, ilk muhataplarının en önemli en acil fiziki ihtiyaçlarının okumak ya da yazmak olmadığını elbette biliyordu. Bilgi toplumu ya da çağında yaşıyor olsalardı ilk muhataplar için bu giriş anlamlı olabilirdi ama durum öyle olmadığına göre kalemin insanlık onuru ile yakından alakası olduğunu düşünebiliriz.
 İnsanın yeryüzü serüveni bilginin peşine düşmesiyle başlamıştır. Yahudi geleneği cennette yasaklanan ağacın “İlim Ağacı”, “Bilgelik Ağacı” olduğunu söyler. Müslümanlar ise insanın ebedilik, ölümsüzlük bilgisine sahip olmak için yasak ağaca yaklaştığına inanmaktadır. Dolayısıyla vahyin ilk emri olan okumak, insanın varlık sahnesine çıktığı zamanki bilgi edinme serüvenine atıfla başlamakla, varoluşumuz ile bilgi arasında yaşamsal bağ kurmaktadır ki bu, insanın gerçekliği ile yakından ilintilidir.

Yazarın Diğer Yazıları