ABD'nin İran Hamlesi: Savaşın Sonu mu, Yeni Bir Başlangıç mı?
İran-İsrail savaşında kritik bir dönemeç aşıldı. ABD Başkanı Donald Trump'ın emriyle, Amerikan ordusu İran'ın nükleer tesislerini hedef alarak savaşa resmen müdahil oldu. Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesisler, sadece Amerikan envanterine ait uçak ve bombalarla vuruldu.
İran-İsrail savaşında kritik bir dönemeç aşıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın emriyle, Amerikan ordusu İran’ın nükleer tesislerini hedef alarak savaşa resmen müdahil oldu. Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesisler, sadece Amerikan envanterine ait uçak ve bombalarla vuruldu.
Trump, bu operasyonun “savaşın sonu” anlamına geldiğini savunurken, İran’ın nükleer programdan tamamen vazgeçmesi durumunda saldırının “tek seferlik” kalacağı mesajını verdi. Ayrıca Tahran rejiminin lider kadrosunun hedef alınmayacağı sinyalini de verdi.
Arka Kapı Diplomasisi: Saldırı ve Mesaj Eşzamanlı
Ekonomim Gazetesi Yazarı Zeynep Gürcanlı'nın yazısına göre, sahadaki gelişmeler kadar perde arkasında yürütülen diplomasi de dikkat çekici. Uluslararası kaynaklar, ABD’nin İran’a yalnızca nükleer tesislerin hedef alınacağına dair bilgi verdiğini aktarıyor. İran kaynakları ise bu bilgiyle birlikte zenginleştirilmiş uranyumun güvenli bölgelere taşındığını bildiriyor. Saldırının ardından nükleer sızıntı yaşanmadığı, hem İran hem komşu ülkeler tarafından doğrulandı.
Gazze'de Ateşkes Şartı
ABD’nin müdahalesinin sadece İran’la sınırlı kalmadığı, Filistin dosyasına da dokunduğu ifade ediliyor. Trump yönetiminin, Netanyahu’nun İran'a saldırı talebini yerine getirirken, karşılığında İsrail’den Gazze'de ateşkes sözü aldığı iddiaları gündemde. Bu senaryo gerçekleşirse, saldırı sonrası Müslüman dünyaya bir "teselli" mesajı verilmiş olacak. İran da Gazze’deki saldırıların durdurulmasını iç kamuoyuna diplomatik bir başarı olarak sunabilecek.
Netanyahu ve Trump İçin İç Siyaset Riski
İsrail Başbakanı Netanyahu, İran saldırısıyla kamuoyunun desteğini kazanmış görünse de, halkın savaş sonrası yaşanacak yıkımı görmesiyle bu destek hızla eriyebilir. Gürcanlı'ya göre Netanyahu, koltuğunu korumak için Gazze ateşkesinden geri adım atabilir.
Diğer yanda Trump, seçim kampanyasını "savaşları sona erdirme" vaadiyle yürütmüşken, başkanlığının ilk aylarında ülkesini sıcak bir savaşa sokmuş durumda. Bu çelişki, hem Cumhuriyetçi Parti içinde huzursuzluk yaratıyor hem de Demokratların Trump’a karşı azil sürecini gündeme taşımasına neden oluyor. Demokratlar, Kongre onayı olmadan yapılan saldırının anayasal suç teşkil ettiğini savunuyor.
ABD'nin ve Ortadoğu'nun Geleceği Belirsiz
Trump’ın stratejisi, İran’daki sınırlı saldırının büyük savaşı önlemesi üzerine kurulu. Ancak bu hedef tutmazsa, Ortadoğu’daki çatışmaların derinleşmesi ve ABD iç siyasetinde büyük kırılmalar yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
Zeynep Gürcanlı’nın bugünkü yazısı, sadece bir saldırının değil, küresel dengeleri ve iç politikaları da etkileyen büyük bir satranç oyununun perde arkasını gözler önüne seriyor.