Abdullah Kaplan: Hükümetin ve paydaşının bu konudaki siciline güvenmiyoruz!
Anahtar Parti Konya İl Başkanı Abdullah Kaplan, 42. Gün programında gazeteci Emre Yılman'ın konuğu oldu. Kaplan, partisinin merkez parti kimliğine vurgu yaparken, Sırrı Süreyya Önder tartışmalarından su politikalarına, iklim yasasından maden gelirlerine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Kaplan, Anahtar Parti’nin sağ ya da muhafazakâr bir parti olarak lanse edilmesine karşı çıkarak şunları söyledi:
“Algı çok doğru dediğiniz gibi sağ muhafazakâr bir parti olarak lanse ediliyor. Bu genel başkanımızın geçmiş siyasi deneyimleri ışıkla insanların yaptığı bir yorum. Fakat Anahtar Parti'nin öyle bir sağ parti olduğu kesinlikle yok. Anahtar Parti tam milletin ufkuna ve kalbine kurulmuş bir merkez parti olarak nitelendiriyoruz biz. Ay yıldızlı bayrağın altında yaşamakla sorunu olmayan herkes bizden, biz de onlardanız.”
"NE KENDİSİNE SAYGI DUYARIZ, NE BÖYLE BİR İNSANA RAHMET DİLERİZ!"
Sırrı Süreyya Önder’in vefatı sonrası Anahtar Parti’nin başsağlığı dilememesiyle ilgili eleştirileri yanıtlayan Kaplan, şu ifadeleri kullandı:
“Sırrı Süreyya Önder dediğiniz insan bizim 42-43 yıldır şehit vermemize, evlat vermemize sebep malum bir örgütün meclisteki yansıması. Ne kendisine saygı duyarız, ne böyle bir insana rahmet dileriz. Biz terörün bitmesini elbette isteriz. Bundan sonra anaların ağlamamasını elbette isteriz ama mevcut hükümetin bu konudaki siciline güvenmiyoruz.”
"BİZ MİLLETİN A PLANI OLMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK!"
Kaplan, sosyal medyada sıkça yapılan “Anahtar Parti yarı yolda bırakır mı?” eleştirilerine şu cevabı verdi:
“İnsanlar Yavuz Başkan’ı gördüklerinde ‘Acaba bir Sinan Oğan vakası yaşanır mı?’ diye soruyor. Sayın Oğan yüzde 5-6 oy aldıktan sonra iktidar yanlısı oldu. Oysa bizim genel başkanımız İYİ Parti’de vekil iken masanın gizli ayağında terör grupları var diyerek ayrıldı. Teklifini o zaman aldı. 'Sayın Cumhurbaşkanımıza sağlık diliyorum ama onu er meydanında yenmek istiyorum' dedi. Dolayısıyla vatandaşlarımız müsterih olsun. Biz milletin A planı olmak için yola çıktık.”
"YERALTI KAYNAKLARI 200 METREYE KADAR İNMİŞ DURUMDA"
Türkiye’nin su fakiri olma yolunda ilerlediğini söyleyen Kaplan, Konya Ovası’ndaki kuraklığa dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Yeraltı kaynakları 200 metreye kadar inmiş durumda. Çiftçimiz artık sondajla da su bulamaz hale geldi. Biz Akdeniz’e akan suların kuzeye doğru çıkarılması ile alakalı proje paylaştık. Çiftçimizin nefes alması için bu şart.”
İklim yasasına ilişkin değerlendirmesinde ise, “İklim yasasının içindeki maddelerin tamamı reddedilecek değil. Doğru kısımlar var, yanlışlar da var. Biz hükümetin doğru yaptığı yerde alkışlayacağız, yanlış yaptığı yerde eleştireceğiz” dedi.
"BUNUN SEBEBİ LİYAKATSİZLİKTİR"
Maden gelirlerinin düşük kalmasına tepki gösteren Kaplan, “Topraklarımızda işleyen biz, çıkaran biz ama aldığımız pay sınırlı. Bunun sebebi liyakatsizliktir. Sen-ben-bizim oğlan anlayışıyla yönetilmeye devam edersek sorunlar çözülemez” ifadelerini kullandı.
Ekonomide gençlerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Kaplan, “Türkiye’de doktor olacağım ama Hollanda’da kurye olmayı tercih ederim diyen gençler var. Bu tablonun sebebi liyakatsiz yönetimdir. Avrupa gençlerimize umut kapısı haline geldi” dedi.
"BU ÜLKENİN ÇİFTÇİSİNE DOKUNURSANIZ..."
Kaplan, meraların imara açılmasına tepki göstererek, “meralar rant uğruna imara açılıyor. Bu ülkenin çiftçisine dokunursanız ana damarını kesmiş olursunuz” diye konuştu.
Orman yangınlarıyla ilgili de eleştirilerde bulunan Kaplan, “Türkiye gibi bir devletin 50 yangın söndürme uçağına ihtiyacı varsa, 70 tane olmalı. Biz buna muktediriz ama liyakatsiz yönetim yüzünden hazırlıksız yakalanıyoruz” ifadelerini kullandı.
"TERTEMİZ BAŞLADIK, TERTEMİZ DEVAM EDECEĞİZ"
Kaplan, konuşmasının sonunda Konya halkına şu mesajı verdi:
“Biz bu yola tertemiz başladık. Kaybedeceksek tertemiz kaybedeceğiz, şerefimizle kaybedeceğiz. Ama kazanmak için her yolu mübah görmeyeceğiz. Vatandaşlarımızdan tek isteğimiz bizi tanımalarıdır.”