Alagöz'den ekonomi yönetimine sert uyarı: Faiz artışı çözüm değil! Üretim çöküyor, Gençlik umutsuz!

Son dönemde faiz artışlarıyla enflasyonun kontrol altına alınmaya çalışıldığını ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Alagöz, "Dünyada sadece faizle enflasyonu durdurabilen bir ülke yok. Türkiye'de enflasyonun temel nedeni, borca dayalı tüketimden ziyade üretim maliyetlerindeki artış ve kamu harcamalarındaki savurganlıktır" dedi.

Hükümetin bir yandan faiz artırırken diğer yandan mazot, elektrik, su ve vergilere zam yapmasının üretici maliyetlerini artırdığını kaydeden Alagöz, "Bu durum doğrudan fiyatlara yansıyor. Enflasyonu düşürmek istiyorsak, üretim maliyetlerini düşürmeli ve kamu harcamalarını kontrol altına almalıyız" diye konuştu.

"GELİR ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR"

BDDK'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'deki banka hesaplarının yüzde 89'unda 10 bin TL'nin altında para bulunduğunu hatırlatan Alagöz, gelir dağılımındaki adaletsizliğin boyutlarını şu sözlerle özetledi:

"Türkiye'de 16,5 milyon emeklinin ortalama aylık geliri 15 bin TL, 18,5 milyon asgari ücretlinin geliri 22 bin TL civarında. 3 milyon işsiz, 10 milyon atıl iş gücü, 11 milyon ev hanımı ve 14 milyon çocuğun hiçbir geliri yok. Nüfusun büyük çoğunluğu hayatta kalma mücadelesi veriyor."

"GENÇLER UMUTSUZ, İŞSİZLİK VE GELECEK KAYGISI ARTIYOR"

Türkiye'de genç işsizliğinin yanı sıra evlilik oranlarının da düştüğüne dikkat çeken Alagöz, "Gençler, geleceğe dair umutlarını kaybetmiş durumda. Kendi geçimlerini sağlayamayan gençler, aile kurmaktan korkuyor. Bu durum, toplumsal çöküşün habercisi olabilir" uyarısında bulundu.

"SANAL KUMAR VE KAYIT DIŞI EKONOMİ BÜYÜK TEHDİT"

Sanal kumar ve kontrolsüz kripto para işlemlerinin ekonomiye zarar verdiğini belirten Alagöz, "Kolay para kazanma algısı, üretim odaklı düşünceyi yok ediyor. Ayrıca bu yöntemlerle büyük miktarda kayıt dışı para akışı yaşanıyor. Devletin bu konuda sıkı denetim mekanizmaları oluşturması gerekiyor" dedi.

"PLANLI KALKINMA MODELİNE GEÇİLMELİ"

Türkiye ekonomisinin mevcut yapısının sürdürülebilir olmadığını belirten ekonomist Alagöz, ülkenin uzun vadeli refahı için planlı kalkınma modeline geçilmesi gerektiğini vurguladı. Alagöz, ekonomik yapının yeniden inşası için bir dizi öneride bulundu.
İlk olarak kamu tasarrufunun önemine dikkat çeken Alagöz, devletin gereksiz harcamalardan kaçınması ve mevcut kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti. Kamunun israfla mücadele etmesi gerektiğini belirten Alagöz, bu sayede bütçe disiplininin sağlanabileceğini söyledi.

Üretim ekonomisine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Alagöz, yerli üreticilerin ucuz girdi temini ve çeşitli teşvik mekanizmalarıyla desteklenmesinin önemine işaret etti. Türkiye'nin sanayi, tarım ve teknoloji alanlarında üretim gücünü artırmasının dışa bağımlılığı azaltacağını belirtti.

Alagöz, Türkiye'nin artık borçlanmaya dayalı ekonomik modelden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı. Bütçe açığını borçla kapatma anlayışının sürdürülemez olduğunu ifade eden Alagöz, gelirle uyumlu harcama politikalarının benimsenmesinin, hem kamuda hem bireylerde mali disiplinin sağlanması açısından kritik olduğunu dile getirdi.

Son olarak, yerli kaynakların etkin kullanımı konusuna değinen Alagöz, Boğaz geçişlerinden elde edilen gelirlerin artırılması, tarımda verimliliği artıracak projeler ile yerli enerji yatırımlarının hızlandırılması gerektiğini kaydetti. Bu adımların, dışa bağımlılığı azaltarak ekonomik bağımsızlığa katkı sunacağını belirtti.

"TÜRKİYE'NİN KENDİ KAYNAKLARI YETERLİ"

Alagöz, Türkiye'nin dış borçlanma yerine kendi kaynaklarını harekete geçirmesi gerektiğini belirterek, "Boğazlardan geçen gemilerden alınması gereken 18 milyar doların sadece 5 milyarı alınıyor. Zeytin ve güneş enerjisi gibi potansiyellerimiz doğru kullanılırsa, dışa bağımlılık azalır" dedi.

Haber:  Emre YILMAN
Program: 42. Gün

Programın tamamını Hakimiyetmedya Youtube kanalından izleyebilirsiniz