Altın için 2026'ta çılgın senaryo! Levent Yılmaz'dan piyasaları sallayan rekor tahmin

Altın fiyatları 2025’in son çeyreğinde yeniden vites artırırken, 2026’ya dair beklentiler adeta kıyamet senaryosu gibi şekillenmeye başladı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında altın piyasasına yönelik öyle değerlendirmeler yaptı ki, yatırım kulislerinde gündem bir anda değişti. Yılmaz’a göre önümüzdeki yıl altın, geleneksel güvenli liman özelliğini aşan bir “jeopolitik sigorta”ya dönüşebilir.

Yılmaz, fiziki altın talebinin yeniden patladığını ancak bunun ekonomi açısından sağlıklı bir gelişme olmadığını belirterek, “Fiziki altın ekonominin içinde görünmeyen, istatistik dışı bir varlığa dönüşüyor. Normal şartlarda tercih edilen bir durum değil” ifadelerini kullandı. Buna rağmen yatırımcının yeniden bileziğe, ziynete ve külçeye yönelmesinin, küresel risk algısıyla birebir bağlantılı olduğunun altını çizdi.

TRUMP ETKİSİ VE SİYASİ BELİRSİZLİKLER ALTINI DESTEKLİYOR

Küresel altın talebindeki sert yükselişi değerlendiren Yılmaz, siyasi dalgalanmaların altının en büyük tetikleyicisi olduğunu söyledi. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın belirsizlikten beslenen çıkışlarına dikkat çeken akademisyen, “Dünya Trump’ın açıklamalarını takip ederek tedirgin oluyor. Bu tedirginlik altını yukarı taşıyor” dedi.

Yılmaz’a göre yalnız bireysel yatırımcı değil, devletlerin merkez bankaları da güvenli liman arayışında altına yöneliyor. Rezervlerde çeşitlendirme ihtiyacı ve dolar bağımlılığını azaltma isteğinin altın fiyatlarını yukarı ittiğini belirten uzman isim, “Volatilite arttıkça merkez bankaları altını, doların karşısında korunma aracı olarak tercih ediyor” diye konuştu.

ALTIN FİYATLARINI ASIL DALGALANDIRAN GÜÇ: ETF’LER

Piyasadaki oynaklığın yalnızca fiziki talep kaynaklı olmadığını vurgulayan Yılmaz, dijital altın kontratları ve altın ETF’lerindeki agresif hareketlere dikkat çekti. Son dönemde fonların altına yoğun talep gösterdiğini hatırlatarak, “ETF’lerdeki akımlar, altının fiyatını saniyeler içinde yukarı taşıyabiliyor” bilgisini paylaştı.

Altın için dillendirilen uç tahminleri değerlendiren Yılmaz, uluslararası finans çevrelerinde konuşulan rakamların abartı olmadığını söyledi. “8 bin dolar, 7 bin dolar hatta 10 bin dolar gibi seviyeler telaffuz edildi. Jeopolitik riskler ve ticaret savaşları göz önüne alındığında bu rakamları tamamen imkânsız göremeyiz” dedi.

Ancak net bir seviye vermekten kaçınan Yılmaz, altının hareketini ekonomik olmayan faktörlerin belirlediğini hatırlatarak, “2026’da yön kesinlikle yukarı. Fakat rakam vermek mümkün değil” diyerek yatırımcıyı temkinli olmaya çağırdı.

FED’İN İNDİRİM DÖNGÜSÜ ALTINA YARAYACAK

Yılmaz, Fed’in faiz indirim sürecinin altın için “yakıt” niteliği taşıdığını söyledi. Dolar endeksinin her düşüşünde altının güçlendiğini belirten akademisyen, “Fed kesintilere devam ederse altındaki rallinin önü açılır” yorumunu yaptı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Aralık ayı toplantısına da değinen Yılmaz, piyasada konuşulan 150–200 baz puanlık indirim beklentisinin güçlendiğini söyledi. Kendisi ise daha temkinli bir adım beklediğini belirterek, “Kasım enflasyonundaki düşüş etki yarattı. Ama Ocak–Şubat döneminde enflasyon tekrar yükselir. Bu nedenle 150 baz puan daha rasyonel olur” değerlendirmesini yaptı.