Altın neden düşüyor? 2026 için bomba tahmin geldi!
Küresel piyasalarda ons altının 4 bin dolar seviyesinin altına inmesi, yatırımcılar arasında tedirginliğe neden oldu. Ancak sektörün deneyimli isimlerinden DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, bu sürecin 'çöküş değil, sağlıklı bir düzeltme' olduğunu vurgulayarak, kısa vadeli korkulara kapılmama çağrısı yaptı.
Kitiş’e göre altın piyasasında son haftalarda yaşanan geri çekilme, hızlı yükselişlerin ardından gelen olağan bir soluklanma niteliğinde. ABD dolarındaki güçlenme, faiz oranlarının yüksek seyri ve jeopolitik tansiyonun geçici düşüşü fiyatlarda baskı yarattı. Ancak bu gelişmelerin kalıcı olmadığını belirten Kitiş, “Bu dönem, uzun vadede yeni yükselişlerin başlangıcı olarak görülmeli” dedi.
Küresel yatırım bankalarının da altın konusunda temkinli bir iyimserlik içinde olduğuna dikkat çeken Kitiş, Goldman Sachs’ın 2026 ortasında ons altının yeniden 4 bin dolar bandına döneceğini, J.P. Morgan’ın ise 2025’in son çeyreğinde 3.300–3.500 dolar aralığında dengelenme öngördüğünü hatırlattı.
UBS ve HSBC gibi dev kurumların da mevcut gerilemenin geçici olduğunu, merkez bankalarının altın alımlarını sürdürdüğünü ve uzun vadeli trendin hâlâ yukarı yönlü olduğunu raporladıklarını aktardı.
“ALTIN HALA EN GÜVENLİ LİMAN”
Türkiye özelinde ise ithalat kotası ve zayıflayan iç talebin fiyatları sınırladığını belirten Kitiş, buna rağmen altının Türk yatırımcısı için hâlâ bir “sigorta” işlevi gördüğünü söyledi.
“Altın, TL’nin değer kaybına karşı korunma aracıdır. Fiyat dalgalanmaları geçicidir ama kültürel olarak halkımızın güvenini kaybetmez” diyen Kitiş, yıl sonuna kadar büyük bir satış dalgası beklemediğini ifade etti.
“YIL SONU 3.800–4.000 DOLAR BANDI OLABİLİR”
Yıl sonuna doğru altına yönelik güvenin yeniden artacağını belirten Kitiş, ons fiyatının 3.800–4.000 dolar bandında kapanabileceğini, gram altında ise döviz kuru ve enflasyon etkisiyle kısmi bir yükselişin mümkün olduğunu söyledi.
2026’ya girerken küresel ekonomideki belirsizliklerin, merkez bankalarının rezerv artışlarının ve jeopolitik risklerin altını yeniden öne çıkaracağını vurgulayan Kitiş, “Bugün panikleyen kaybeder, sabırla bekleyen kazanır. Bu dönemi fırsata çevirmek mümkün. Altın tarih boyunca hiçbir sistemin çöküşünde değerini kaybetmedi, bu kez de kaybetmeyecek” ifadelerini kullandı.