Altın rekor, petrol sert düştü… 2025'te kim kazandı kim kaybetti?
Trump'ın ekonomi politikalarıyla artan küresel belirsizlikler, 2025'te finansal piyasalarda dalgalı bir seyri beraberinde getirdi. Altın rekorlara koşarken, Türkiye'de dezenflasyon ve faiz adımları öne çıktı.
2025 yılı, küresel finansal piyasalar açısından belirsizliklerin, jeopolitik risklerin ve para politikalarındaki yön arayışının öne çıktığı bir dönem olarak kayıtlara geçti. Yıl boyunca yatırımcıların odağında, ikinci kez ABD başkanlığı görevine gelen Donald Trump’ın ekonomi politikaları, küresel ticarette artan korumacılık eğilimleri ve merkez bankalarının faiz kararları yer aldı.
Yılın ilk aylarından itibaren ABD’nin ticaret politikalarında izlediği sert tutum, özellikle gümrük tarifeleri üzerinden başlayan gerilimler, küresel piyasalarda risk algısını belirgin şekilde yükseltti. Enflasyonla mücadelede temkinli adımlar atan ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine ne zaman hız vereceğine ilişkin belirsizlikler, piyasalarda yön arayışını güçlendirdi.
Bu süreçte yatırımcılar, artan ekonomik ve jeopolitik riskler karşısında altın gibi güvenli limanlara yöneldi. Ons altın, yıl içerisinde tarihi zirveleri test ederken, dolar endeksinde ve ABD tahvil faizlerinde aşağı yönlü hareketler dikkat çekti.
EMTİA VE ENERJİ PİYASALARI
Avrupa cephesinde ekonomik aktivitede yavaşlama sinyalleri öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası yılın büyük bölümünde gevşeme yönlü bir politika izledi. Asya’da ise ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimleri, bölge ekonomilerinde baskı yaratırken Japonya Merkez Bankası’nın faiz adımları yakından takip edildi.
2025’te emtia piyasalarında da yüksek oynaklık görüldü. Jeopolitik riskler, küresel talep beklentileri ve arz yönlü gelişmeler petrol fiyatlarını baskıladı. Brent petrol, yıl içerisinde sert düşüşler yaşarken, altın ve gümüş tarafında yükseliş eğilimi korunarak rekor seviyeler gündeme geldi.
TÜRKİYE'DE PARA POLİTİKASI VE PİYASALAR
Yurt içinde ise yılın ana gündem maddeleri arasında dezenflasyon süreci, Merkez Bankası’nın faiz adımları ve finansal istikrar politikaları yer aldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yıl boyunca kademeli faiz indirimleriyle birlikte sıkı para politikasını kontrollü şekilde gevşetirken, Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış süreci de devam etti.
Bu adımların etkisiyle Türkiye’nin risk primi belirgin şekilde gerilerken, uluslararası yatırımcı ilgisinde artış gözlendi. Merkez Bankası rezervleri tarihi seviyelere ulaşırken, enflasyonda aşağı yönlü eğilim güç kazandı.
Borsa İstanbul’da ise yıl genelinde dalgalı ancak dönemsel olarak güçlü bir seyir izlendi. BIST 100 endeksi zaman zaman rekor seviyeleri test ederken, döviz kurlarında kontrollü yükselişler öne çıktı.
YILIN GENEL DEĞERLENDİRMESİ
2025, küresel ölçekte ticaret savaşları, merkez bankası politikaları ve jeopolitik gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisinin net biçimde hissedildiği bir yıl oldu. Güvenli varlıklara yönelim artarken, gelişmekte olan ülkeler açısından para politikası güveni ve makroekonomik istikrarın önemi bir kez daha ön plana çıktı.
Türkiye açısından bakıldığında ise yıl, dezenflasyon sürecinin desteklendiği, risk algısının iyileştiği ve makroekonomik göstergelerde toparlanmanın belirginleştiği bir dönem olarak öne çıktı.
