Altın yatırımcıları dikkat! Selçuk Geçer'den kritik uyarılar ve yeni stratejiler
Ünlü ekonomist Selçuk Geçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusuyla başladığı yayınında, küresel ekonomide yaşanan çarpıcı gelişmelere dikkat çekti. Özellikle altın fiyatlarındaki sert düşüşün ardındaki nedenleri ve piyasaların geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Geçer, ons altının kısa süre önce $3.500 seviyesini aşmasının ardından bugün $3.270'e kadar gerilemesinin ardında yatan iki temel faktöre işaret etti. Bunlardan ilki, ABD eski Başkanı Donald Trump'ın Çin ile ilişkileri yumuşatma yönündeki beklenmedik açıklamaları oldu. Geçer, Trump'ın "Çin'le anlaşabiliriz, kucaklaşabiliriz" gibi ifadelerinin, piyasalarda güvenli liman algısı zayıflayan altına olan talebi azalttığını belirtti.
İkinci önemli gelişme ise Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin Rusya'nın koşullarını kayıtsız şartsız kabul etmeye hazır olduklarını açıklaması oldu. Yıllardır süren savaşta önemli kazanımlar elde etmek için mücadele eden Ukrayna'nın bu ani tavır değişikliği, savaşın sona erebileceği beklentisini tetikleyerek risk iştahını artırdı ve yatırımcıları altından çıkmaya yöneltti.
Bu iki sürpriz gelişmenin, "dünyada her şeyin yoluna girdiği, enflasyonun düşeceği ve risklerin ortadan kalktığı" algısını beraberinde getirdiğini söyleyen Geçer, yatırımcıların güvenli liman olarak görülen altını satıp daha riskli varlıklara yönelme eğilimine girdiğini ifade etti.
TRUMP FAKTÖRÜ VE JEOPOLİTİK BELİRSİZLİKLER DEVAM EDİYOR
Selçuk Geçer, ortada Trump gibi öngörülemez bir faktör varken risklerin tamamen ortadan kalktığını düşünmenin yanıltıcı olabileceğini vurguladı. Putin'in Ukrayna'nın belirli bölgelerini talep etmesi durumunda Zelenski, Avrupa ve Amerika'nın nasıl bir tepki vereceğinin belirsizliğini koruduğunu hatırlattı. Bu durum, jeopolitik risklerin hala masada olduğunu gösteriyor.
ALTIN FİYATLAARI NEDEN DÜŞTÜ, GELECEKTE NE BEKLENMELİ?
"Peki, bu gelişmeler altın fiyatlarının düşmeye devam edeceği anlamına mı geliyor?" sorusuna Geçer net bir "hayır" yanıtını verdi. Dünya ekonomisi normalleşse ve enflasyon düşse bile, FED ve Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimlerini daha agresif bir şekilde gündeme getirebileceği beklentisinin oluşacağını, bu durumun da altın fiyatlarını tekrar yukarı yönlü tetikleyebileceğini öngördü.
Altındaki mevcut düşüşü beklenen bir "düzeltme" olarak nitelendiren Geçer, daha önceki yayınlarında $3.250 seviyelerinin görülebileceğini söylediğini hatırlattı. Bu düzeltmenin ardından altın fiyatlarında yeniden yükseliş trendinin başlayacağını ve 2025 yılı içerisinde ons altının $4.000 hatta $5.000 seviyelerini konuşmanın mümkün olacağını iddia etti. Merkez bankaları, ETF'ler ve perakende yatırımcıların altın almaya devam ettiğini, sanayi talebinin de devreye girmesiyle hem altın hem de gümüşte yükselişin hızlanacağını düşündüğünü belirtti.
DÖVİZ KURLARI VE PİYASA ANALİZİ: PARİTE ETKİSİ ÖN PLANDA
Geçer, dolar/TL kurunun 38.27 seviyesinde seyrederken, euro/TL kurunda parite etkisiyle bir gerileme yaşandığını ve 43.50 seviyelerine indiğini açıkladı. Trump'ın açıklamalarının hem altında hem de euroda satış baskısı yarattığını, dolar endeksinin yükselmesiyle paritenin aşağı yönlü hareket ettiğini ifade etti. Merkez Bankası'nın döviz sattığını ancak eurodaki düşüşün temel nedeninin bu olmadığını, tamamen parite kaynaklı olduğunu vurguladı.
Gram altının 4033 TL seviyesinde olduğunu ve 4200 TL seviyelerinden gelen satış baskısıyla karşılaştığını belirten Geçer, 4000 TL altınının görülebileceğini ancak genel beklentisinin gram altının 5000 TL'ye doğru ilerlediği yönünde olduğunu yineledi. Petrol fiyatlarının 65 dolar seviyelerine gerilediğini, Borsa İstanbul'un ise hala "diplerde" seyrettiğini ifade etti. Bitcoin'in ise altınla paralel bir hareket sergilediğini ve 92.624 dolar seviyesinde olduğunu belirtti.
YATIRIMCILARA KRİTİK UYARI: PORTFÖY ÇEŞİTLENDİRMESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Piyasaların böylesine kritik ve belirsiz bir dönemden geçtiği bir ortamda Selçuk Geçer, yatırımcılara hayati bir tavsiyede bulundu: portföy çeşitlendirmesi. Sadece tek bir yatırım aracına (altın, borsa, kripto vb.) odaklanmanın riskli olduğunu vurgulayan Geçer, farklı risk seviyelerine sahip varlıklara yatırım yaparak daha dengeli ve sakin bir yatırım stratejisi izlemenin önemini vurguladı. Bu sayede hem riskin azaltılabileceğini hem de potansiyel getirinin artırılabileceğini söyledi.
FONLAR ALTERNATİF OLABİLİR: FONARYA UYGULAMASI YATIRIMCILAARA REHBERLİK EDİYOR
Geçer, Erol Polat ile birlikte fonlar üzerinden bir portföy oluşturma çalışması yaptıklarını hatırlatarak, Fonarya uygulamasının bu konuda önemli bir araç olduğunu belirtti. 700'ün üzerinde fonu karşılaştırma ve analiz etme imkanı sunan bu uygulamanın, yatırımcılara bilinçli kararlar alma konusunda yardımcı olduğunu ifade etti. Örnek bir "S portföyü" üzerinden düşük riskli bir portföyün bile nasıl çeşitlendirilebileceğini gösterdi.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM İÇİN STRATEJİ: SAKİN KALIN, ÇEŞİTLENDİRİN VE İZLEYİN
Son olarak Selçuk Geçer, yatırımcılara önümüzdeki dönem için şu temel stratejileri önerdi:
Sakin Kalın: Ani piyasa hareketlerinden etkilenerek panik satışları yapmaktan kaçının.
Çeşitlendirin: Portföyünüzü farklı varlık sınıflarına dağıtarak riski azaltın.
İzleyin: Piyasaları ve gelişmeleri takip edin ancak her gün pozisyon değiştirmeye çalışmayın.
Daha Güvenli Varlıklara Yönelin: Belirsizlik ortamında daha stabil ve düşük riskli varlıklarda daha fazla pozisyon almayı düşünebilirsiniz.
Geçer, denizdeki fırtınada limana sığınan tekne örneğini vererek, bu dönemde daha korunaklı yatırım araçlarına yönelmenin ve piyasaların dengelenmesini beklemenin akıllıca bir yaklaşım olacağını sözlerine ekledi. Yatırımcıları Fonarya uygulamasını indirmeye davet ederek, fonların gelecekte yatırım dünyasında daha da önemli bir yer edineceğini belirtti.
Bakmadan Geçme





