Antalya'da tarihe açılan yol: Antik döşeme yol ziyaretçilerini ağırlıyor
Antalya'da, antik dönemlerde Pisidya ile Pamfilya bölgelerini birbirine bağlayan tarihi döşeme yol, ziyaretçilerini geçmişe uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. İsmini verdiği Döşemealtı ilçesinde yer alan bu yol, günümüzde hâlâ kullanılan Toros Dağları üzerindeki Çubuk Beli'ne paralel olarak uzanıyor.
Dağbeli ile Kovanlık Mahallesi arasında bulunan bu taş döşeli güzergâh, antik çağda iki önemli bölge arasında ulaşımı sağlayan ana ticaret yollarından biriydi. Ortalama 4 metre genişliğindeki taş kaplı yol, yüzyıllar boyunca yalnızca ticari amaçla değil, aynı zamanda göç yolları olarak da kullanıldı. Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde aktif olarak kullanılan bu rota, son 50 yıla kadar Yörüklerin göç yolu olma özelliğini de sürdürdü.
Tarihi döşeme yol üzerinde lahitler, yazıtlar, sarnıçlar ve sütunlar gibi birçok kalıntı bulunuyor. Günümüzde hem Antalyalılar hem de turistler, bu güzergâhı yürüyüş rotası olarak tercih ediyor. Antik atmosferi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken yol, ziyaretçilere hem tarihi hem de kültürel bir deneyim sunuyor.
Yaklaşık 7 kilometre uzunluğundaki yol boyunca yürüyen doğaseverler, yol üzerindeki lahitleri, sarnıçları ve antik yapıları yakından görme şansı buluyor. Aynı zamanda bölgedeki doğal obruklar, endemik bitki türleri ve çevresindeki manzara da ilgiyi artırıyor. Kovanlık Mahallesi yönünde yer alan ve Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen bazı yapılar, dönemin önemli asker ve yöneticilerinin geçici konaklama alanları olarak öne çıkıyor.
Tarihi yolun eşsiz manzarası ve çevresindeki doğal yapılar, havadan dronla da görüntülendi.
Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, muhabirine yaptığı açıklamada, yolun milattan önce 1. yüzyıla kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Dal, “Yol ‘Kral yolu’, ‘İmparatorluk yolu’, ‘Büyük İskender Yolu’ gibi adlarla anılsa da genel olarak ‘döşeme yol’ olarak biliniyor. Döşeme yolun altındaki platoya da ‘döşemealtı’ deniliyor. İlçemizin adı buradan geliyor. Yüzlerce yıl geçmesine rağmen halen doğal güzelliğini koruyan bir yol. Gerek Antalyalılar, gerekse turistler tarafından trekking ve tarihi özelliklerini öğrenme amaçlı kullanılıyor.” ifadelerini kullandı.
Dal, döşeme yolunun bölge için kültürel bir miras niteliğinde olduğunu vurgulayarak, “Yörükler de yıllarca bu yoldan göç etti. Yol, bu anlamda da önemli anıları barındırıyor. Burada yürüyenler, tarihin ve kültürümüzün izlerini hem de doğal güzellikleri görüyor.” dedi.
