Carry trade tehlikesi kapıda! Deutsche Bank Türkiye için kritik uyarılar yaptı
Almanya'nın dev bankası Türkiye için büyüme, enflasyon, bütçe ve kur beklentilerini güncelledi. Raporda en dikkat çekici detay, carry trade'in cazibesini yitirmesi ve dolar/TL'de sert yükseliş öngörüsü oldu.
Almanya’nın önde gelen finans kuruluşu Deutsche Bank, EMEA bölgesine yönelik hazırladığı son ekonomik görünüm raporunda Türkiye’ye dair dikkat çeken değerlendirmeler yaptı. Raporda ekonomide ılımlı büyümenin süreceği, dezenflasyonun devam edeceği ancak giderek yavaşlayacağı, mali alanın sınırlı kaldığı ve para politikasının temkinli bir indirim döngüsüne girdiği ifade edildi. Banka ayrıca carry trade getirilerinin zamanla azalması ve yapışkan enflasyon nedeniyle yılın ilerleyen dönemlerinde risk-getiri dengesinin Türkiye açısından daha az elverişli hâle geldiğini belirtti.
BÜYÜME BEKLENTİSİ YÜKSELTİLDİ
Deutsche Bank, Türkiye ekonomisinin 2025’in ilk dokuz ayında yüksek reel faiz ortamına rağmen dayanıklılığını koruduğunu belirtiyor. İç talepteki canlılık, kredi genişlemesi, altın fiyatlarındaki artış ve deprem sonrası inşaat faaliyetlerindeki hızlanma büyümeyi destekleyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor. Bu nedenlerle banka, 2025 büyüme tahminini yüzde 3,5’ten yüzde 3,8’e çıkardı. 2026 yılı için öngörülen büyüme oranı ise yüzde 4,2. Savunma, hizmet ve inşaat sektörleri pozitif ayrışırken, tekstil gibi düşük katma değerli alanlarda zayıf görünümün sürdüğü belirtiliyor.
DOLAR/TL İÇİN YENİ TAHMİNLER
Raporda döviz piyasasına ilişkin öngörüler de dikkat çekici. Deutsche Bank, 2025 sonunda dolar/TL kurunun 43 seviyesine çıkmasını beklerken, 2026 için bu tahmini 52 TL’ye, 2027 için ise 62 TL’ye yükseltti. Kur beklentisinin arkasında enflasyonun yüksek ve yapışkan seyri, reel sektörün döviz talebi ve kademeli faiz indirimlerinin etkileri olduğu ifade ediliyor.
DEZENFLASYON DEVAM EDECEK AMA YAVAŞLAYACAK
Bankaya göre 2025’in ilk yarısında baz etkisinin katkısıyla hızlı bir şekilde gerileyen enflasyon, yılın ikinci yarısında ivme kaybetti. Gıda fiyatlarındaki artış, hizmet enflasyonundaki katılık ve baz etkisinin zayıflaması nedeniyle yıl sonu enflasyonunun TCMB’nin yüzde 24 hedefinin üzerinde kalacağı öngörülüyor. 2026 enflasyon tahmini yüzde 23,8 olarak paylaşıldı. Banka, dezenflasyonun süreceğini ancak düşüş hızının önceki yıllara göre daha kademeli olacağını vurguluyor.
BÜTÇEDE SINIRLI TOPARLANMA BEKLENİYOR
Güçlü gelir performansı ve deprem harcamalarının azalması bütçede 2025 yılında kısmi bir iyileşme sağladı. Açığın yüzde 4,7’den yüzde 4’e gerilediği belirtilirken, yıl sonunda bütçe açığının yüzde 3,4 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak 2026 yılında artan faiz giderleri nedeniyle açığın yeniden yüzde 3,6’ya yükselebileceği ifade ediliyor. Sosyal destek programlarının mali dengeler üzerinde baskı yaratma ihtimali de riskler arasında gösteriliyor.
CARİ AÇIKTA YUKARI YÖNLÜ SEYİR
Cari açık tarafında beklentiler yeniden yukarı yönlü revize edildi. 2024’te GSYH’nin yüzde 0,9’u seviyesine kadar gerileyen cari açığın, 2025 sonunda yüzde 1,4–1,5 aralığında gerçekleşmesi bekleniyor. 2026 yılı için tahmin edilen açık ise yaklaşık 30 milyar dolar. Reel değerlenme, güçlü iç talep ve artan altın ithalatı cari dengeyi bozan unsurlar olarak öne çıkarken, enerji fiyatlarının ılımlı seyri ve küresel talepteki toparlanma daha büyük bir bozulmayı engelleyebilir.
TCMB REZERVLERİNDE DENGELİ GÖRÜNÜM
Raporda TCMB rezervlerine ilişkin de detaylı değerlendirmeler yer aldı. Swap ve Hazine mevduatı hariç tutulduğunda net rezervlerin 45–50 milyar dolar bandında seyrettiği belirtildi. Brüt rezervlerin 181 milyar dolar ile güçlü bir seviyede olduğu, altın fiyatlarındaki yükselişin rezervlere yaklaşık 30 milyar dolarlık katkı yaptığı aktarıldı. Dolarizasyonun yüksek reel faiz sayesinde frenlendiği, ancak dedolarizasyon için artık sınırlı alan bulunduğu ifade edildi.
FAİZ İNDİRİM DÖNGÜSÜ TEMKİNLİ İLERLEYECEK
Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın ekim ayında gerçekleştirdiği 100 baz puanlık indirimin ardından önümüzdeki aylarda da benzer hızda faiz indirimleri yapabileceğini öngörüyor. Bankanın tahminine göre 2025 yılının sonunda politika faizi yüzde 30,5 seviyesine inecek. Dezenflasyonda beklenenden hızlı bir düşüş yaşanması hâlinde 150 baz puanlık daha güçlü indirimlerin de gündeme gelebileceği değerlendiriliyor. 2027 yıl sonu politika faizi tahmini ise yüzde 25 düzeyinde.
EKONOMİK RİSKLER ÇİFT YÖNLÜ İLERLİYOR
Bankanın değerlendirmesine göre Türkiye ekonomisi 2026’ya doğru hem yukarı hem aşağı yönlü risklerin iç içe geçtiği bir görünüm sunuyor. Enerji fiyatlarında düşüş ve jeopolitik tansiyondaki olası rahatlama aşağı yönlü riskleri oluştururken; yüksek maaş artışları, hizmet enflasyonundaki yapışkan seyir ve iç siyasi belirsizlikler yukarı yönlü riskleri canlı tutuyor. Deutsche Bank, tüm bu etkenlerin Türkiye ekonomisi için dengeli ancak hassas bir görünüm yarattığını vurguladı.