Diyanet'ten Gazze için tarihi çağrı: 'Zulme Sessiz Kalmak, Vicdanın İflasıdır'

Diyanet İşleri Başkanlığı, 25 Temmuz 2025 Cuma hutbesinde Gazze’de yaşanan insanlık dramını gündeme taşıdı. “Gazze: İnsanlığın Onur Sınavı” başlığıyla yayımlanan hutbede, mazlumun yanında durmanın dini ve insani bir görev olduğu vurgulandı.

Türkiye genelindeki camilerde bu hafta okunan hutbede, Gazze halkının yaşadığı acılar hatırlatıldı. Hutbede, Müslümanlara zulme karşı duyarlılık çağrısı yapılırken, sessizliğin zalime cesaret verdiği uyarısı dikkat çekti.

“Gazze sadece coğrafi bir yer değildir. Gazze, insanlığın onur sınavıdır.”

ifadeleriyle başlayan hutbede, Kur’an-ı Kerim’den ve Peygamber Efendimizin hadislerinden örneklerle mazlumun yanında durmanın önemi anlatıldı.

“ZALİMLER KARŞISINDA SUSANLAR DA SORUMLUDUR”

Hutbede, Ashâbü’l-uhdûd kıssasına atıf yapılarak, hakikat uğruna sabredenlerin kıssası üzerinden bir duruş çağrısı yapıldı. Peygamber Efendimizin şu hadisine yer verildi:

“İnsanlar zalimi görür de zulmüne engel olmazsa, Allah’ın hepsini genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”

“VİCDANİ TERCİH ÇAĞRISI”

Hutbenin dikkat çeken bölümlerinden biri de ekonomik destek ve tüketim tercihleriyle ilgiliydi. Diyanet, halkı zalim rejimleri dolaylı yoldan destekleyen markalara karşı uyardı:

“Kardeşlerimizin uğradığı zulmü destekleyen kişi ve kurumlara doğrudan ya da dolaylı katkı sunmayalım. Tüketim tercihlerimizde duyarlı olalım.”

“DUALAR SADECE SÖZLE DEĞİL, EYLEMLE DE OLMALI"

Hutbede, Filistinli kardeşlerimiz için yapılan duaların yanında fiili desteğin de gerektiği hatırlatıldı. İslam ümmetinin birlik içinde hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

25 TEMMUZ 2025 CUMA HUTBESİ TAM METİN

Aziz Müminler!
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Kahrolası Ashâbü’l-uhdûd! Hani o ateş dolu hendeği tutuşturmuşlardı. Hani onlar, oraya oturmuşlar ve inananlara yaptıkları işkenceleri seyrediyorlardı. Onların müminlere eziyet etmelerinin tek sebebi, yalnızca aziz ve hamîd olan Allah’a iman etmeleriydi.”

Kıymetli Müslümanlar!
Ashâbü’l-uhdûd kıssasında Rabbimiz, imanlarından dolayı hendeklerde yakılarak şehit edilen müminlerden bahseder. Bu kıssa, tarihin her döneminde imanları uğruna zulme uğrayan mazlumların yaşadıklarını bize anlatır.

Aziz Müslümanlar!
Bugün yeryüzünde ashâbü’l-uhdûd’un izinden giden zalimler vardır. Onlar, sırf Müslüman oldukları, hak ve hakikatten yana durdukları için Filistinli kardeşlerimize her türlü zulmü reva görmektedir.

Gazze’de yaşayan kardeşlerimiz aylardır açlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla imtihan edilmekte; çocuklar, kadınlar, yaşlılar acımasızca öldürülmektedir.

Unutmayalım ki Gazze sadece coğrafi bir yer değildir. Gazze, insanlığın onur sınavıdır.

Kardeşlerimizin uğradığı zulme sessiz kalmayalım. Zulme ses çıkarmak, mazluma destek olmak imanın gereğidir.

Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurur:
“İnsanlar zalimi görür de zulmüne engel olmazsa, Allah’ın hepsini genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”

Muhterem Müminler!
Bu imtihanda insanlık sınıfta kalmamalıdır. Herkes tarafını belli etmelidir.

Zulme karşı duralım. Dua edelim. Yardım edelim.

Kardeşlerimizin uğradığı zulmü destekleyen kişi ve kurumlara doğrudan ya da dolaylı katkı sunmayalım. Tüketim tercihlerimizde duyarlı olalım.

Unutmayalım ki zalimin zulmü kadar, mazlumun yalnızlığı da yürek yakıcıdır.

Hutbemi Peygamber Efendimizin şu uyarısıyla bitiriyorum:
“Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin; buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.”