- Haberler
- Konya
- Doç. Dr. Emre Osman Olkun: 'Gazetecilik bitmeyecek ama dönüşecek. Etik, insansız olmaz.'
Doç. Dr. Emre Osman Olkun: 'Gazetecilik bitmeyecek ama dönüşecek. Etik, insansız olmaz.'
'Bir Bildiği Var' programına konuk olan Doç. Dr. Emre Osman Olkun, yapay zeka, dijital medya ve gazeteciliğin geleceği üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Olkun'a göre teknoloji gelişse de gazetecilik hala etik ve insan dokunuşuna ihtiyaç duyuyor.
Bir Bildiği Var programında bu hafta, dijital çağın etkileri konuşuldu.
Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Emre Osman Olkun, hem üretici hem de tüketici açısından dijitalleşmenin getirdiği fırsatları ve tehditleri anlattı. Haberciliğin geleceği, yapay zekanın rolü, medya okuryazarlığı, dezenformasyon, çocukların dijital bağımlılığı ve toplumsal etik gibi birçok başlık masaya yatırıldı.
“YAPAY ZEKA HABER YAZABİLİR AMA ETİK GAZETECİLİK İNSAN OLMADAN OLMAZ”
Olkun, gazeteciliğin yapay zeka karşısında bittiği yönündeki iddiaları gerçekçi bulmadığını belirterek,
“Robot gazetecilik diye bir kavram hayatımıza girdi. Evet, bazı ajanslar yapay zekayla otomatik haber yazıyor. Ama bu sadece belli türde içerikler için geçerli. Araştırma haberciliği, yorum, analiz gibi alanlarda insan unsuru hala çok gerekli. En önemlisi de etik: Yapay zekayla etik üretilemez. İnsan faktörü her zaman sürecin bir parçası olmak zorunda.”
ifadelerini kullandı.
Dijitalleşmenin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini söyleyen Olkun,
“Sabah telefonu elimizde uyanıyoruz. Artık habere ulaşmak için akşam bültenini beklemiyoruz. Ama bu hız, doğru bilgiyi de bulmayı zorlaştırıyor. 2000’li yılların başında internetle tanışıyorduk, sosyal medya yoktu. Bugün herkes bir medya üreticisi. Fakat bu özgürlük, kontrolsüzlüğü de beraberinde getirdi.”
dedi.
DEZENFORMASYONUN YAYILMA HIZI ARTIYOR: “YANLIŞ BİLGİ 2,5 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI”
Sosyal medyada dolaşan yalan içeriklerin etkisinin gerçek haberlerden katbekat fazla olduğunu belirteren Olkun,
“Geçtiğimiz günlerde üretilmiş sahte bir içerik, 2,5 milyon etkileşim aldı. Ama işin doğrusunu paylaşan, neredeyse hiç yok. Çünkü ya insanlar teyit etmiyor, ya da bilinçli olarak yalanı yaymayı tercih ediyor.”
dedi.
Olkun’a göre burada hem bireye hem de içerik üreticisine sorumluluk düşüyor.
“Teyit mekanizmasını öğrenmek şart. Medya okuryazarlığı sadece bir kavram değil, bir hayatta kalma becerisi artık”
"ÇOCUĞUNU İNTERNETE TESLİM EDEN, GELECEĞİNİ TESLİM EDER"
Olkun, dijital bağımlılığın en büyük kurbanlarından birinin çocuklar olduğunu vurgulayarak,
“2 yaşındaki çocuğun eline tablet verip susmasını bekliyoruz. Bu, ilerde dijital bağımlılıkla mücadele eden bir birey doğuruyor. Sosyalleşme, oyun, arkadaşlık, hareket… bunlar hepsi dijitalin dışında öğrenilmesi gereken şeyler.”
dedi.
GENÇ GAZETECİLERE TAVSİYE: “ YAZMAK YETMEZ, ÇEK, KURGULA, ÜRET”
Programın sonunda genç gazetecilere de seslenen Olkun, dijital dünyada medya çalışanının daha donanımlı olması gerektiğini belirtti:
“Artık sadece haber yazmak yetmiyor. Görsellik, kurgu, video, infografik, sosyal medya stratejisi… Hepsi bir arada olmak zorunda. Hangi platformda kime ne sunacağını bilen, etik değerleri olan gazetecilere ihtiyaç var. Habercilik bitmeyecek ama şekil değiştirecek.Toplum ne istiyorsa onu veriyoruz demek kolay. Asıl soru şu: Topluma neyi izletirsek onu isteyecek hale gelirler? Medya sadece arz-talep işi değildir. Yönlendirici bir etkisi de vardır.”
Bakmadan Geçme
