Düğünde takılan altın kimin? Hukuk ne diyor?
Avukat Merve Kahraman, düğünde takılan altınların hukuken kime ait olduğunu açıkladı. Kahraman, 'Takı kime takıldıysa onun kişisel malıdır aksi iddia eden ispatlasın.' dedi.
Türkiye’de düğünlerin en renkli anlarından biri, şüphesiz takı törenidir. Ancak evlilik birliği sarsıldığında, düğünde takılan altınların kime ait olduğu tartışmaları aileleri mahkemeye taşıyabiliyor. Avukat Merve Kahraman, bu konuda hukuki çerçevenin net olduğunu vurguladı.
“ARTIK HER OLAY AYRI İNCELENİYOR”
Kahraman, “Düğünde takılan takı, kime takıldıysa onun kişisel malıdır.” dedi. Bu durum, Yargıtay’ın uzun yıllardır benimsediği bir uygulama. Dolayısıyla bilezik, kolye veya çeyrek gibi ziynet eşyaları doğrudan gelinin üzerine takılmışsa, hukuken onun malı sayılıyor.
Ancak son yıllarda Yargıtay’ın yaklaşımı daha detaycı hâle geldi. Avukat Kahraman, “Artık her olay ayrı inceleniyor. Takıyı kim taktı, kim aldı, bozduruldu mu, rıza var mıydı gibi tüm detaylar mahkemece değerlendiriliyor.” diye konuştu.
“KANIT SUNULAMAZSA KURAL DEVREYE GİRİYOR”
Eşler arasında sık sık gündeme gelen “Kendi rızasıyla verdi” iddiası ise hukuki olarak kanıtlanmak zorunda. Kahraman, “Rıza iddiasını öne süren taraf, bunu delillerle ispatlamak zorunda. Kanıt sunulamazsa kural devreye giriyor ve takı iade ediliyor.” şeklinde konuştu.

İrade dışı alınan takılar için ise durum farklı: Zorla alınan, hileyle veya tehditle elde edilen takılar bağış sayılmıyor ve mahkemeler bu durumda ya takının aynen iadesine karar veriyor ya da bozdurulmuşsa güncel değeri üzerinden tazminat ödenmesini hükmediyor.
Kahraman, boşanmalarda bu konunun sıkça sorun oluşturduğunu belirterek, “Takı sadece ekonomik değer taşımıyor; iki ailenin katkısı, geleneğin ağırlığı ve duygusal faktörler de işin içine giriyor. Hukuk ise duygularla değil, delillerle karar veriyor.” dedi.

