• Haberler
  • Ekonomi
  • Ekonomi Yazarı Sordu: SGK Neden Zaman Aşımı Geçmiş Borçları Kayıtlarda Tutuyor?

Ekonomi Yazarı Sordu: SGK Neden Zaman Aşımı Geçmiş Borçları Kayıtlarda Tutuyor?

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'nun 2025/12 Sayılı Genelgesi ile ilgili bir köşe yazan Ekonomim Gazetesi Yazarı Bumin Doğrusöz, zaman aşımı geçmiş borçları kayıtlarda tutmaya devam etmesi dolayısıyla SGK'yı eleştiri bombardımanına tuttu. Bu durumun hukuk güvenliğini zedelediğini savunan Doğrusöz, kamu alacaklarında ceza hukukundaki gibi üst sınır getirilmesi gerektiğini söyledi.

Ekonomim Gazetesi Yazarı Bumin Doğrusöz, bugünkü köşesinde SGK'nın yargı kararıyla zaman aşımına uğradığı halde kayıtlarda tutmaya devam ettiği borçlarla ilgili yayımladığı 2025/12 sayılı Genelge'yi ele aldı. 

Yazıda, SGK'nın prim ve alacakları için 10 yıllık zaman aşımı süresinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 103. maddesindeki düzenlemeler nedeniyle fiilen işlemez hale geldiği vurgulayan Doğrusöz, ödeme, haciz ve ödeme emri tebliği gibi idari işlemlerin her birinin zaman aşımını keserek süreyi sıfırladığını ve sonsuza kadar uzatabildiğini belirtti.

Bu durumun "dolmayan zaman aşımı" gibi bir sonuç doğurarak hukuk güvenliği ilkesini zedelediğini savunan Doğrusöz, bu durumun hem borçluları ömür boyu tehdit altında bıraktığını hem de devleti rehavete sürüklediğini ifade etti.

Doğrusöz, “Dolmayan zaman aşımı, kişilerin hukuk güvenliğini ortadan kaldırır ve adeta bir yaşam boyu tehdit altında kalmalarına yol açar. Kişiler, ceza hukukunda fillerin cezalandırılmasında, özel hukukta borçların ve haksız fillerin takibinde, vergilerin tarhı vb. bir çok konuda zaman aşımı ile yaşam boyu tehditten kurtarılmış iken kamu alacaklarının takibinde hukuk güvenliğine sahip değildir. Hep bana adaleti ile düzenlenmiş bu hükümler, Hazine açısından bakıldığında son derece güzelse de mükellef hukuku, hukuk devleti anlayışı ve hukuk güvenliği ilkeleri açısından savunulabilir nitelikte değildir” cümlelerine yer verdi.

Doğrusöz, ceza hukukundaki gibi zaman aşımı süresinin uzamasına bir üst sınır getirilmesi gerektiğini, örneğin asli sürenin bir buçuk katını geçemeyeceği yönünde bir düzenleme yapılmasının hukukun bir gerekliliği olduğunu savundu.
 

Hakimiyet Gazetesi - Hakimiyet Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!