Ekonomist Selçuk Geçer'den Sert Eleştiriler ve Yatırım Tavsiyeleri:
Ekonomist Selçuk Geçer, haftalık değerlendirmesinde Türkiye ve dünya ekonomisine dair çarpıcı tespitlerde bulundu. Yüksek enflasyon, yanlış ekonomik politikalar, bütçe açığı ve yatırım stratejileri konularına odaklanan Geçer, özellikle hükümetin ekonomi yönetimine yönelik sert eleştirilerde bulundu ve yatırımcılara önemli tavsiyelerde bulundu.
Geçer, döviz kurlarındaki yükselişe dikkat çekerek, doların 38,70 TL, euro'nun 43,40 TL ve sterlinin 51,70 TL seviyelerinde işlem gördüğünü hatırlattı. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmaya rağmen, Türkiye'de benzin ve motorin fiyatlarına yapılan son zamları "hayırlı uğurlu olsun" şeklinde ironik bir dille karşıladı. Motorin fiyatının 46 TL'yi, benzinin ise 46,70 TL'yi aştığını belirten Geçer, bu artışların vatandaşın cebini olumsuz etkilediğini vurguladı.
"TÜRKİYE'NİN SORUNU EMEKLİ VE ASGARİ ÜCRET DEĞİL, FAİZ VE SAVURGANLIK"
Hükümetin ve bazı çevrelerin Türkiye'nin ekonomik sorunlarının kaynağını emekli maaşları, EYT ödemeleri ve asgari ücret olarak göstermesine sert tepki gösteren Geçer, asıl sorunun yüksek faiz ödemeleri ve kontrolsüz harcamalar olduğunu savundu. Amerika'dan yapılan 300 milyon dolarlık füze alımını eleştiren Geçer, "Bizim ne emekliye ne asgari ücretliye ne de memura verecek paramız yok ama iş füze alımına gelince... imzayı basıveriyoruz" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Aynı gün Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan'ın asgari ücrete ara zam için "çok erken" açıklamasını da eleştiren Geçer, bu durumun ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi.
MERKEZ BANKASI REZERVLERİ VE ENFLASYON BEKLENTİLERİ
Merkez Bankası rezervlerindeki hafif yükselişe rağmen (brüt rezervler 144 milyar dolar, swap hariç net rezervler 18,1 milyar dolar), Geçer, bu durumun ekonomik kırılganlığı ortadan kaldırmadığını belirtti. Özellikle swap hariç net rezervlerin düşüklüğüne dikkat çekerek, olası bir şok dalgasında müdahale edecek yeterli kaynak olmadığını vurguladı. Piyasaların yıl sonu enflasyon beklentisinin %30,35 olmasına da değinen Geçer, gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu ve bu beklentiye göre yapılacak zamların vatandaşları açlık sınırının altında bırakacağını öngördü. Yoksulluk sınırının 78.000 TL'yi aştığını hatırlatan Geçer, gelecek dönem için enflasyon ve döviz kuru beklentilerinin de karamsar bir tablo çizdiğini ifade etti.
BÜTÇE AÇIĞI VE FAİZ YÜKÜ
Türkiye'nin bütçe verilerine de değinen Geçer, Nisan ayında 174,7 milyar TL, Ocak-Nisan döneminde ise toplam 885 milyar TL bütçe açığı verildiğini açıkladı. Bütçe üzerindeki en büyük yükün emekli ve memur maaşları değil, faiz giderleri olduğunu vurgulayan Geçer, faiz dışı açığın 85 milyar TL, faizin yarattığı açığın ise 90 milyar TL olduğunu belirtti. Dövizi baskılamak için uygulanan yüksek faiz politikasının bütçe üzerindeki yükü artırdığını ve geçmişten gelen kur korumalı mevduat ödemelerinin de büyük bir kara delik oluşturduğunu söyledi. Kur korumalı mevduat hesabındaki yüksek miktarın (650 milyar TL üzeri) kur üzerindeki baskıyı sürdüreceğini ve bu havuzun boşalmasıyla birlikte kur şokunun yaşanabileceğini öngördü.
ALTIN PİYASASI VE KÜRESEL BELİRSİZLİKLER
Altın fiyatlarındaki dalgalanmayı değerlendiren Geçer, Amerika ve Çin arasında tam bir uzlaşı olmadığını, ticaret savaşlarının devam ettiğini ve küresel belirsizliklerin sürdüğünü belirtti. Rusya-Ukrayna ve İsrail-Gazze gibi jeopolitik gerilimlerin de devam ettiğini hatırlatan Geçer, bu ortamda altına olan talebin süreceğini öngördü. Altındaki mevcut hareketlerin yükselişin düzeltmesi olduğunu ifade eden Geçer, uzun vadede altın fiyatlarının 3.500-3.600 dolar ve ardından 4.000-4.500 dolar seviyelerine kadar yükselebileceği tahmininde bulundu. Türkiye'de ise kur kırılması yaşandığında gram altının 10.000 TL'nin üzerine çıkabileceği öngörüsünü yineledi.
DOĞRU PORTÖY YÖNETİMİ VE FONERYA TAVSİYESİ
Küresel ve yerel piyasalardaki belirsizlik ortamında doğru portföy yönetiminin önemine dikkat çeken Geçer, yatırımcılara risk seviyelerine ve yatırım tarzlarına uygun, çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmalarını tavsiye etti. Geçtiğimiz dönemde oluşturdukları örnek bir portföyün (çeşitli fonlar, altın ve hisse senetleri içeren) %4,7'ye yakın bir aylık getiri sağladığını gösteren Geçer, tek bir varlığa yatırım yapmanın riskli olduğunu vurguladı. Yatırımda kalmanın ve portföyü çeşitlendirmenin uzun vadede başarı getireceğini belirten Geçer, tüm fonları bir arada bulma imkanı sunan Fonerya uygulamasını yatırımcılara şiddetle tavsiye etti. Uygulamanın kolay kullanımı ve düşük maliyeti sayesinde herkesin yatırım yapmaya başlayabileceğini söyledi.
Selçuk Geçer'in bu kapsamlı değerlendirmesi, Türkiye ekonomisinin mevcut durumuna dair önemli bir perspektif sunarken, yatırımcılar için de yol gösterici tavsiyeler içeriyor. Özellikle yüksek enflasyon ve kur riskinin devam ettiği bu ortamda, doğru stratejilerle hareket etmenin önemini vurguluyor.