- Haberler
- Spor
- Erol Bulut'la Antalyaspor nasıl oynuyor, Konyaspor Antalyaspor'a karşı nasıl önlem almalı?
Erol Bulut'la Antalyaspor nasıl oynuyor, Konyaspor Antalyaspor'a karşı nasıl önlem almalı?
Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında Tümosan Konyaspor, evinde Antalyaspor'la karşılaşacak. Peki Antalyaspor bu sezon Erol Bulut'la nasıl bir oyun oynuyor, Kırmızı - Beyazlıların avantajları ve dezavantajları neler? İşte ayrıntılar...
Antalyaspor, Erol Bulut döneminde tamamen farklı bir futbol kimliğine bürünmüş durumda. 2025 yılının ekim ayında göreve başlayan tecrübeli teknik adam, takımı kısa sürede “düşük riskli, kompakt, geçiş odaklı ve fiziksel mücadeleyi merkeze alan” bir yapıya dönüştürdü. Bulut’un hem basın toplantılarında hem saha içi uygulamalarında sürekli vurguladığı disiplin, sertlik ve oyuna sadakat yaklaşımı, takımın genel karakterini belirliyor.
Bulut, göreve gelir gelmez kadro tercihleri ve oyun sisteminde değişiklik yapacağını açıkça ortaya koydu. “Mücadele, fiziksel temas ve taktik disiplin” ifadeleri onun bu dönemdeki temel felsefesi haline geldi. Türkiye ligini İngiltere Championship seviyesiyle kıyaslayan Bulut, “Bu lig çok fiziksel ama geçişlerde ve topun oyunda kalma sürelerinde ciddi eksikler var” diyerek Antalyaspor’u bu açıdan geliştirmeyi hedeflediğini ifade etti.
KOMPAKT VE DİSİPLİNLİ SAVUNMA
Saha içinde en belirgin dönüşüm ise takımın yapısal düzeninde görülüyor. Bulut’un Antalyaspor’u çoğunlukla 4-2-3-1 ve 4-1-4-1 arasında değişen bir düzenle sahaya çıkıyor. Ancak bu diziliş maç içinde sık sık 4-4-1-1’e daralıyor; özellikle güçlü rakiplere karşı blok iyice derinleşiyor. Hatlar arasındaki mesafenin 10–15 metre bandına kadar düşmesi, rakip 10 numaraların ve merkez oyuncularının etkisizleştirilmesini sağlıyor. Ancak bu yaklaşımın bir yan etkisi olarak kanatlar zaman zaman birebirde yalnız kalıyor ve savunma genişliğinde kırılganlıklar ortaya çıkıyor.
Pres seviyesi ise Bulut’un kariyerindeki klasik bir tercih, Orta blokta yoğunlaşan, rakibin hatalı pasını veya ağır kontrolünü bekleyen, tetikleyici anlarda sert bir şekilde devreye giren bir pres anlayışı… Antalyaspor, rakibin yan paslarında veya kaleciye dönüşlerinde 3–4 oyuncuyla anlık baskılar yapıyor ancak asla “delicesine öne çıkan” bir pres takımı değil. Bu nedenle PPDA verileri ligin orta seviyesine yakın seyrediyor. Fakat Bulut’un neredeyse her maç sonunda tekrarladığı “Basit bireysel hatalar yaptık, golü yedikten sonra uyandık” sözleri, savunmadaki temel problemin organizasyondan çok bireysel hatalar olduğunu gösteriyor.
HÜCUMDA ANA SİLAH DİKİNE GEÇİŞ VE KANAT BASKINI
Hücumda ise Antalyaspor tamamen geçiş odaklı bir kimlik taşıyor. Topa uzun süre sahip olmayı amaçlayan bir sistem yok. Rakip önde bastığında uzun toplar üzerinden kanatlara veya forvete yönelim tercih ediliyor. Rakip geri koşarken ise takımın en güçlü tarafı ortaya çıkıyor. hız, dikine atak ve ceza sahasına kalabalık giriş. Kanatlar çizgiye basarken ters kanat iç koridora sokuluyor; 10 numara üçgen bağlantılarla hem orta saha hattını hem kanatları besliyor. Ceza sahasında forvetin ön direk koşusu ile 8 numaranın penaltı noktası çevresine yaptığı geç koşular, Bulut’un yıllardır kullandığı temel şablonlardan biri olarak bu takımda da varlığını sürdürüyor.
Bulut döneminin en çok tartışılan konularından biri ise kulüp içi bilgi sızıntısı iddiaları oldu. Başakşehir maçı öncesinde taktik verilerin rakibe ulaştığını açıklayan Bulut, kulüp içindeki “köstebeği bulacağız” ifadeleriyle Türkiye’de nadir görülen bir teknik adam tavrı sergiledi. Bu durum, ekibinin rakibe göre detaylı analiz yaptığı, maç planlarını her hafta farklı verilerle hazırladığını da dolaylı yoldan ortaya koymuş oldu.
DEPLASMANDA NEDEN DAHA TEHLİKELİLER?
Antalyaspor’un veri profili incelendiğinde, gerçek tablo Bulut’un oyun anlayışını doğruluyor. Takım topa sahip olma yüzdesinde ligin alt-orta segmentinde yer alıyor; üretkenlik ise daha çok geçişlerde ortaya çıkıyor. xG verisi ile atılan gol sayısı birbirine yakın seyrediyor; yani takım ne bitiricilikte ne yaratıcılıkta uç noktalara çıkıyor. Buna karşın deplasmanda 9 puan toplayıp evinde yalnızca 4 puanda kalmış olması, kırmızı-beyazlıların açık alanda rakip üzerine gelirken daha verimli oynadığını açıkça gösteriyor.
Fiziksel gereklilikler de bu oyunun ayrılmaz parçası. Bulut’un antrenman temposu ve maç planı, yüksek koşu mesafesi ve ikili mücadele kazanma zorunluluğu üzerine kurulu. Bu nedenle orta sahada mutlaka en az bir “destroyer” karakterli oyuncu bulunuyor. Maçların çoğunda Antalyaspor’un oyuna geç girdiği, ikinci yarılarda daha güçlü reaksiyon verdiği görülüyor. Bunun en çarpıcı örneği Gaziantep maçında ilk yarıda 3-0 geriye düşen takımın ikinci yarıda oyunu 3-2’ye getirmesi oldu.