• Haberler
  • Konya
  • GAP neden başarısız oldu? Anahtar Parti'nin çarpıcı analizi...

GAP neden başarısız oldu? Anahtar Parti'nin çarpıcı analizi...

Anahtar Parti Selçuklu İlçe Başkanı İbrahim Menekşe, GAP'a aktarılan devasa kamu yatırımlarına rağmen bölgenin hâlâ kendi tarımsal ihtiyacını karşılayamamasını sert sözlerle eleştirerek, sorunun su ve toprakta değil, yönetim anlayışı ile adaletsiz üretim modelinde olduğunu söyledi.

GAP neden başarısız oldu? Anahtar Parti'nin çarpıcı analizi...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fırat–Dicle Havzası, Türkiye’nin en bereketli tarım bölgelerinden biri olarak uzun yıllardır büyük bir potansiyeli taşıyor. Bin dokuz yüz yetmiş yedi yılında başlatılan GAP ile bu potansiyelin modern tarımla buluşturulması hedeflenmiş, Atatürk Barajı’ndan sulama tünellerine kadar çok büyük altyapı yatırımları yapılmıştı. Bugünün değerleriyle 100 trilyon lirayı aşan bu yatırım zincirine, son yıllarda Silvan Barajı gibi dev projeler de eklendi. Yalnızca Silvan Projesi’nin bile 2 milyon 350 bin dekar araziyi suyla buluşturma kapasitesine sahip olduğu biliniyor.

Ancak bu büyüklükte bir altyapının kurulmuş olmasına rağmen bölgenin tarımsal dış ticaretinde aynı ölçekte bir gelişme yaşanmadı. Anahtar Parti Selçuklu İlçe Başkanı İbrahim Menekşe, bu çarpıcı sonuca dikkat çekerek asıl sorunun kaynaklarda değil, tarımsal yönetim anlayışında olduğunu ifade etti.

13 YILDA 7 MİLYAR 900 MİLYON DOLARLIK DIŞ TİCARET AÇIĞI

Menekşe’nin açıklamalarına göre 2013 ile 2025 yılları arasında bölgenin tarımsal ithalatı her yıl ihracatın üzerinde seyretti ve toplamda 7 milyar 900 milyon doları aşan bir açık oluştu. 2023 rakamları da aynı tabloyu doğruluyor. Bölgenin ihracatı 1 milyar 300 milyon dolarda kalırken ithalat 1 milyar 600 milyon dolara yükseldi. Tüm bu veriler, suyu ve toprağı olan bu geniş havzanın kendi kendine yetemez hâle geldiğini ortaya koydu.

İlçe Başkanı Menekşe, “Toprak da bizim, su da bizim ama üretim modeli bize ait değilse refah milletimize ulaşmaz,” diyerek mevcut sistemin üreticiyi desteklemediğini dile getirdi. 

SORUN DOĞAL KAYNAKLARDA DEĞİL, YAPISAL EŞİTSİZLİKTE

Menekşe’ye göre tarımın önündeki en büyük engel, bölgedeki arazi ve gelir dağılımındaki adaletsizlik. Havzanın topraklarının yaklaşık üçte ikisi nüfusun çok küçük bir bölümünün elinde bulunurken, halkın beşte dördünden fazlası toplam arazinin üçte birinden daha azını işliyor. Hanelerin yarısından fazlasının küçük ve parçalı tarlalara sahip olması, üretimin dağınık kalmasına yol açarken, üreticilerin bir kısmının ise tamamen topraksız olduğu biliniyor. Tarımsal gelirin yaklaşık yetmişte bir buçukluk bir kesime gitmesi, üretimden elde edilen refahın topluma yayılmasını engelliyor.

Menekşe, “Bu düzenle üretimi tabana yaymak, çiftçiyi güçlendirmek mümkün değildir. Bu bölge binlerce yıldır dünyadaki en bereketli havzalardan biri olmasına rağmen insanlar bu refahtan pay alamıyor,” sözleriyle durumun ciddiyetini özetliyor.

ÇÖZÜM: BİRLİKTE ÜRETİM VE HAVZA KOORDİNASYONU

İbrahim Menekşe, çözümün yıllardır sürdürülen altyapı yatırımlarında değil, üretimin örgütlenme biçiminde yattığını belirtiyor. Ona göre bölgedeki binlerce küçük üreticiyi aynı çatı altında birleştiren güçlü bir kooperatif modeli, bölgenin kaderini değiştirebilir. Bu modelde tüm üreticiler tek bir büyük tarım işletmesi gibi yönetilecek; tohumdan gübreye, enerjiden suya kadar temel girdiler devlet tarafından desteklenecek; üretim planlaması merkezi biçimde yapılacak ve ürün devlet güvencesiyle satın alınacak.

Menekşe, parçalı arazilerin tapular sahiplerinde kalmak şartıyla ortak üretim düzenine dahil edilmesi gerektiğini belirtiyor. Böylece küçük çiftçilerin büyük üreticilerle aynı şartlarda üretim yapabileceğini, gelir adaletinin sağlanacağını ve katma değerli ürün üretiminin hızla artacağını ifade ediyor. Özellikle Antep fıstığı gibi yüksek gelir sağlayan ürünlerde yağdan ezmeye, kaplamadan endüstriyel işleme tesislerine kadar geniş bir üretim zincirinin bölge ekonomisini dış ticaret açığından kurtarabileceğini vurguluyor.

“ÜRETİM MODELİ MİLLETİN DEĞİLSE, REFAH DA MİLLETE AİT OLMAZ”

İlçe Başkanı Menekşe, bölgenin gerçek potansiyeline ancak birlikte üretim modeliyle ulaşılabileceğini dile getiriyor. Ona göre bu toprakların gücü ve halkın emeği doğru bir örgütlenme sistemiyle buluştuğunda bölge hem tarımsal dışa bağımlılıktan kurtulacak hem de yıllardır beklenen refah geniş halk kitlelerine ulaşacak.

Menekşe, “Biz kararlıyız. Bu bereketli topraklar yeniden üreticinin cebine güç verecek. Yalnızca büyük aileler değil, bu bölgenin tamamı yükselecek,” diyerek tarımsal dönüşüm vizyonunu net bir şekilde ortaya koydu.

Hakimiyet Gazetesi - Hakimiyet Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!