İMO Konya Şubesi yıkılan Taşoluk apartmanıyla ilgili açıklama yaptı!

İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi Hasan Özgür Yetiştirici, Selçuklu ilçesinde yıkılan ve 2 kişinin ölümüne neden olan Taşoluk Apartmanı hakkında açıklama yaptı. Binanın yığma taşıyıcı sistemine sahip bir yapıda olduğunu belirten Yetiştirici, tadilatla ilgili başvurunun yapılıp, yapılmadığı konusunda net bir bilginin  olamadığı aktarıldı.

İMO Konya Şube Başkanı Hasan Özgür Yetiştirici’nin açıklamaları şu yönde:  “İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi 18. Dönem Yönetim Kurulumuz adına saygı ve sevgi ile selamlarım.  25.01.2025 tarihinde Cuma günü saat 20.05 civarında şehrimizde yaşanan bir felaketin hemen sonrasında sizlerle birlikteyiz.  İlimiz Selçuklu İlçesi Şeker Mahallesi sınırları içindeki Beyşehir Caddesi üzerindeki bulunan Taşoluk Apartmanın sebebi henüz araştırma aşamasında nedenlerden kaynaklı çöktüğüne şahit olduk. 

Zemin + 3 kat olmak üzere binamız 4 kattan ibarettir. Binamız yığma taşıyıcı sistemine sahip bir yapılaşmadır. Binanın arsası 1.137,75 m2 dir. Adnan Taşoluk ve hissedarları adına kesilen Yapı Ruhsatı 25.09.1992 tarihli olup 16/23 nolu belge ile düzenlenmiştir.  

Ruhsata konu kapalı alan 2.369 m2 dir. Daha sonra 08.02.1994 tarihinde 1/32 nolu belge ile de Yapı Kullanım İzin Belgesi düzenlenmiştir. İskâna konu 14 adet mesken 7 adet dükkan olmak üzere bina içinde 21 adet bağımsız bölüm içermektedir. Binada ruhsat harici bir tadilat başvuru aldığımız duyumlara göre yoktur. Tadilat konulu bir müdahalenin yapılıp yapılmadığı düzenlenecek teknik rapor sonucunda açığa kavuşacaktır. 
 

BİNA YORGUN YAPIDADIR!

Binanın 1999 öncesi yapılarda olduğu gibi yorgun oluşu ortadadır. Her ne kadar iskanı alınmış ve o günkü teknik şartnamelere ve yürürlükteki yönetmeliklere uygun yapılaşmış olsa da o dönemin inşaat tekniği ile yapımı tamamlanmıştır. O dönem elle dökülen beton, demir kalitesi ve zemin etütlerinin titizlikle aranmaması bizleri düşündürmektedir.  

Bir an önce bütün binalarımızın öncesi ve sonrası aranmadan teknik incelemeye tabii tutulması, binalarımızın envanterlerinin çıkarılması gerekmektedir. Zayıf kat olarak adlandırdığımız bütünlüğü bozan oluşumlara dikkat edilmelidir. 

Sadece şehrimizde değil tüm ülkemiz genelinde bu tür faciaların yaşanmaması için bir an önce mühendislik hizmeti alan binaların çoğaltılması ve yerinde etkin denetimlerimizin sağlanması gerekmektedir. Devrin felaketi 6 Şubat Depremi, Kartalkaya’daki yangın felaketi binalarımızda can ve mal güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 

SAĞLAM VE GÜVENİLİR YAPILAR İÇİN

Şantiye şefliği konusunda her bir şantiyeye yerinde fiili olarak çalışmak şartıyla, proje mühendislerinin akreditasyonlarının sağlanması, yapı denetim sistemindeki eksikliklerin giderilmesi, Kentsel Dönüşüm Projelerinin daha yaygın hale getirilip devlet desteğinin artırılması önemlidir. 

Sonuç olarak Konya’mız, ülkemiz ve insanlarımız güzel yarınlara layıktır. Bunun sağlanması bilimsel çalışmalarla sağlanacaktır. Bizler İnşaat Mühendisleri olarak bizleri yetiştiren ülkemize, şehrimize karşı vefa borcunun bilincinde hizmete hazırız. 

Yapılacak protokoller gereği bina envanterimizin çıkarılması, her 5 yılda bir periyodik olarak binalarımızın taşıyıcı sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi, statik rölevelerinin ortaya konması gerekmektedir. Doğru tasarım, doğru imalat ve tavizsiz denetim mottomuz olmalıdır. Göreve hazırız.”