- Haberler
- Asayiş
- İş kazası mı yoksa cinayete mi kurban gittiği belli olmayan bir çocuğun son sözleri: 'Baba, acıyor'
İş kazası mı yoksa cinayete mi kurban gittiği belli olmayan bir çocuğun son sözleri: 'Baba, acıyor'
Türkiye'de çocuk işçiliği, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında yaşanan ölümlerle yeniden tartışma konusu. Resmi veriler, artan çocuk işçi ölümlerine işaret ederken aileler, siyasetçiler, hukukçular, sendikalar alanda çalışan gazeteciler denetimsizlik, cezasızlık ve kamunun sorumluluğuna dikkat çekiyor.
MUHAMMED KENDİRCİ’NİN BABASI AHMET KENDİRCİ ANLATIYOR: “BABA ACILIYOR”
Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında çalıştığı iş yerinde makatına kompresörle hava basılması sonucu yaşamını yitiren Muhammed Kendirci’nin babası Ahmet Kendirci, yaşadıklarını anlattı. Oğlunun hem öğrenci hem de çalışan olduğunu belirten Kendirci, yaşananları hâlâ anlamlandıramadığını söyledi.
Ahmet Kendirci, oğlunun yaklaşık 1,5 yıldır bir iş yerinde çalıştığını belirterek, Muhammed’in Mesleki Eğitim Merkezi’nde mobilya bölümünde eğitim gördüğünü aktardı.
Oğlunun işine isteyerek gittiğini vurgulayan Kendirci, “Ben Ahmet Kendirci, Muhammed Kendirci’nin babasıyım. Oğlum yaklaşık 1,5 senedir bir iş yerinde çalışıyordu. Kendisi aynı zamanda öğrenciydi. Mesleki Eğitim Merkezi’nde, mobilya bölümünde okuyordu. İşine severek gidip geliyordu ve yaptığı işten razıydı. Kendi eğitimi için çalışıyordu.” diye konuştu.
“DOSYADA GİZLİLİK KARARI OLDUĞU İÇİN DOSYAYA ULAŞAMIYORUZ”
Olayın nasıl gerçekleştiğine ve sorumluların kim olduğuna ilişkin belirsizliğin sürdüğünü belirten Ahmet Kendirci, yürütülen soruşturmaya dair bilgi alamadıklarını söyledi. Dosyada gizlilik kararı bulunduğunu ifade eden Kendirci, “Olayı kimin yaptığı, kimler tarafından gerçekleştirildiği konusunda hâlâ bir bilgimiz yok. Dosyada gizlilik kararı olduğu için dosyaya ulaşamıyoruz. Şu anda bizim bildiğimiz kadarıyla sadece bir kişi tutuklu.” dedi.
“SADECE ‘BABA, ACILIYOR’ DİYEBİLDİ”
Acılı baba, oğlunu hastanede gördüğü anı anlatırken duygusal anlar yaşadı. Hastanedeki tablo karşısında büyük bir şok yaşadığını dile getiren Kendirci, oğlunun durumunu şu sözlerle aktardı: “Hastaneye gittim. Oğlumu görünce neye uğradığımı şaşırdım. Vücudu davul gibi şişmişti, her yeri kusmuk içindeydi. ‘Kim yaptı sana bunu?’ diye sordum. Sadece ‘Baba, acıyor.’ diyebildi.”
Ahmet Kendirci, adli süreçte delillerin korunmadığını düşündüğünü de ifade etti. Oğlunun üzerindeki pantolonun kaybolduğunu söyleyen Kendirci, bu duruma tepki göstererek,
“Pantolonunu çıkarmalarına yardım ettim. Filme götürdük, tomografisi çekildi. Ondan sonra pantolonu kayboldu. Daha sonra çöpe atıldığını duyduk. Bir adli vakada bir pantolonun, bir düğmenin ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar mı?” diye konuştu.
“BİR MUZ, BİR MANDALİNA VEREMEDİM”
Oğlunun son isteklerini de anlatan Ahmet Kendirci, yaşadığı çaresizliği dile getirdi. Kendirci, oğlunun kendisinden meyve istediğini ancak bunu bile karşılayamadığını belirterek şunları söyledi: “Canım muz istiyor, canım mandalina istiyor dedi. Görevliye rica ettim. ‘Bir parça getirelim, dudağına sürelim’ dedim. Ama çocuğuma bir muz, bir mandalina veremedim. Bunun acısını anlatamıyorum.”