- Haberler
- Asayiş
- İş kazası mı yoksa cinayete mi kurban gittiği belli olmayan bir çocuğun son sözleri: 'Baba, acıyor'
İş kazası mı yoksa cinayete mi kurban gittiği belli olmayan bir çocuğun son sözleri: 'Baba, acıyor'
Türkiye'de çocuk işçiliği, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında yaşanan ölümlerle yeniden tartışma konusu. Resmi veriler, artan çocuk işçi ölümlerine işaret ederken aileler, siyasetçiler, hukukçular, sendikalar alanda çalışan gazeteciler denetimsizlik, cezasızlık ve kamunun sorumluluğuna dikkat çekiyor.
CEZASIZLIK VE ADALETE ERİŞİM SORUNU
Uzmanlar, çocuk ölümleriyle ilgili davalarda en temel sorunlardan birinin cezasızlık olduğunu vurguluyor. Gazeteci Nalin Öztürk, çocuk ölümü davalarında ortak deneyimin adalete erişememek olduğunu söyledi. Öztürk, bunun sadece gazetecilerin değil, ailelerin ve hukukçuların da sahadaki ortak tecrübesi olduğunu belirtti.
Nalin Öztürk, “Bir çocuk ölümüyle ilgili davada, tam anlamıyla adalete erişildiğine bugüne kadar tanık olmadık. Bu, sadece bizim değil; ailelerin ve alandaki hukukçuların da tecrübesi.” dedi.
Hukukçu Özkan Öztürk, MESEM’li öğrencilerin ölümü sonrası verilen cezaların kamuoyunda ciddi rahatsızlık yarattığını söyledi. Bu durumun cezasızlık algısını güçlendirdiğini belirten Öztürk, “Verilen cezalar kamu vicdanını rahatsız ediyor ve cezasızlık algısı oluşuyor.” diye konuştu.
CHP’li vekil Barış Bektaş ise infaz sistemine dikkat çekti. Açıklanan hapis cezalarının fiilen uygulanmadığını ifade eden Bektaş, “Üç yıl denildiğinde vatandaş bunun yatılacağını sanıyor. Oysa bu cezalar affa uğruyor, denetimli serbestlik uygulanıyor. Sonuçta çok sınırlı bir ceza söz konusu oluyor. O çocuk ise öldüğüyle kalıyor.” dedi.