İşten çıkarmalar artıyor! Sektörde kriz başladı
Son bir yıl içinde tekstil sektöründe 103 binden fazla çalışan, hazır giyim sektöründe ise 30 binden fazla çalışan işten ayrıldı.
Tekstil ve hazır giyim sektörleri, son dönemde büyük zorluklarla karşı karşıya. İhracat pazarlarında daralma ve rakip ülkelerle karşılaştırıldığında yüksek maliyetler, siparişlerin kaçmasına yol açarak sektörlerde küçülmeye neden oluyor. Ayrıca, EYT düzenlemesinin istihdam kaybını hızlandırması da ek bir etken.
Ekonomim gazetesinin haberine göre, son bir yılda her iki sektörde çalışan sayısı 134 bin kişi azalarak 1,07 milyona geriledi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, "Nisan 2020'den nisan 2021'e kadar geçen süre zarfında 134 bin kişi işsiz kaldı. Mayıs ve haziran aylarında da kayıplar yaşanacak. Haziran itibarıyla tekstil sektörüyle birlikte toplam istihdamın 1 milyonun altına düşme ihtimali var" dedi.
Kaya ayrıca şunları söyledi: "Son iki dönemdir asgari ücrete zam yapıldı ve buna alışık değiliz. Biz 6 aylık, bir yıllık fiyatlandırmalar yapıyoruz. Yüksek maliyetler nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Ciddi bir kar marjı yok. Bugün brüt 600 dolar, net 440 dolar işçilik maliyetimiz var. Yemek, servis ve kreş masraflarıyla birlikte bu maliyet brüt 700-750 dolara yükseliyor. 10-15 yıl önce bu rakam 450-500 dolar arasındaydı. Sadece döviz bazında işçilik maliyeti yüzde 50'ye yakın arttı. Bir ürünün yüzde 30-35'i işçilik maliyetine denk geliyor. Geçen yıla göre diğer maliyetlerle birlikte yüzde 20 daha pahalı hale geldik."
"DÖNÜŞÜM ŞART"
"AB ülkelerine ihracatımızın yüzde 68'ini gerçekleştiriyoruz. Orada enflasyon ve talep düşüklüğü var. Bangladeş, Hindistan, Sri Lanka, Vietnam, Kamboçya ve Mısır ile rekabet ediyoruz. Mısır'da brüt işçilik maliyeti 250-300 dolar, Bangladeş'te ise 150-200 dolar seviyesinde. Dolayısıyla işçilik maliyeti açısından rekabet edebilme şansımız yok. Eğer Euro 32-33 lira olursa normalleşiriz, ancak bunu sadece kur üzerinden değerlendirmemek gerekiyor. Öncelikle talep olması gerekiyor. Şu an enflasyon baskısı ve talepsizlik en az 1 yıl daha sürecek. Bu dönemde değişim ve dönüşümü gerçekleştirmeli, katma değeri yüksek işlere odaklanmalıyız. Adet ve fiyatla uğraşırsak mücadele edemeyiz. Devlet teşvikleri en az 10-20 yıl sürecek şekilde olmalı. 3-5 yıllık çalışmaların kimseye faydası olmaz."
