• Haberler
  • Konya
  • Karaduman: 'PCR testi zorunluluğu derhal sonlandırılsın'

Karaduman: 'PCR testi zorunluluğu derhal sonlandırılsın'

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda PCR testi zorunluluğu getirmesine tepki göstererek, böyle bir uygulamanın hukuka aykırı olduğunu söyledi.

Karaduman: 'PCR testi zorunluluğu derhal sonlandırılsın'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Milli Eğitim Bakanlığının okullarda PCR testi zorunluluğu getirmesine tepki gösteren Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman,  “Sürecin başında Sağlık Bakanı ‘semptom göstermeyenlerin PCR testi yaptırmasına gerek yok’ diyorken, bugün milyonlarca sağlıklı insan haftada iki veya üç defa PCR testi yaptırmak zorunda bırakılmaktadır. Bugün zorunlu PCR testi uygulaması haksızlık ve hukuksuzluktur” dedi. TBMM’DE düzenlediği basın toplantısıyla yeni eğitim-öğretim yılını değerlendiren Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, kayıpların telafisinin yüz yüze eğitime başlamakla çözülemeyeceğinin altını çizdi. Karaduman, “Öğrenme faaliyetine ve öğretmene değer vermeyen bir yönetim anlayışı, sağlıklı bir gelecek inşa edemeyecektir. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yeni eğitim-öğretim yılının; sağlıklı, neşeli, mutlu ve başarı dolu geçmesi temennisinde bulunan Karaduman,  son bir yılda eğitim-öğretim anlamında ciddi kayıplar yaşandığının altını çizdi. Kayıpların telafisinin yüz yüze eğitime başlamakla çözülemeyeceğini aynı zamanda müfredatta iyileştirilmelerin zaruriyetine vurgu yapan Karaduman, öğrencinin becerisini geliştirmesine olanak tanımayan müfredatların faydalı olmayacağını kaydetti.

“KABUL ETMİYORUZ”

Öğretmenlik mesleğinin hak ettiği değeri bulamadığı bir ortamda yaşadığımızın altını çizen Karaduman, “Öğrenme faaliyetine ve öğretmene değer vermeyen bir yönetim anlayışı, sağlıklı bir gelecek inşa edemeyecektir. Bu ülkede, mesleğine atanmayı bekleyen yüzbinlerce öğretmen adayı her yıl sınavlara girerken aynı zamanda gelecek kaygısı içerisinde geçim derdi ile boğuşmaktadır. Bu ülkede, öğretmen adayları geçinebilmek için garson, çaycı, pazarcı, seyyar satıcı olarak çalışmak zorunda bırakılırken, güvenlik soruşturması, mülakat adaletsizliği ve yeterli sayıda atamanın yapılmaması sonucunda mesleklerini icra edememektedir. Yıllarca emek verip lisans eğitimi aldıktan sonra görevine ataması yapılmayan öğretmen adaylarını gündelik işlerde çalışmaya, inşaatta çalışmaya, garsonluk yapmaya zorlayan, onları psikolojik sorunlarla baş başa bırakan bu düzeni kabul etmiyoruz” dedi. Atanmayı bekleyen 700 binden fazla öğretmen adayı varken, okullarda ‘ücretli öğretmenlik’ gibi garip bir yöntemin kullanıldığını hatırlatan Karaduman konuşmasına şöyle devam etti: “Ücretli öğretmenlik uygulamasıyla farklı bölümlerden mezun olan kişiler, asgari ücretin altında bir ücret karşılığında okullarda çalıştırılıyor. Ücretli Öğretmenlik uygulaması hem düşük ücret verilen kişi, hem de atama bekleyen öğretmen adaylarına büyük bir haksızlıktır. Bakın taşrada bile ikisi ücretli öğretmen olarak çalışan eşler geçinemiyor. Bu uygulama açıkça söylemeliyim ki hak gaspıdır. Bu çarpık uygulama derhal sonlandırılmalı ve atama bekleyen öğretmenlerin görevlerine ataması yapılmalıdır.”

“BU GENÇLER OKUMASIN MI?”

Üniversitelerin yüz yüze eğitime başlamasına günler kala öğrencilerin barınma sorununa da dikkat çeken Karaduman, “Üniversiteye yerleşmekle iş bitmiyor, aksine yeni başlıyor. Siz kalacak yer bulacaksınız, evin veya yurdun masraflarını hesaplayacaksınız vs. Ev kiraları ile yurt fiyatları uçmuş durumda. Öğrenciler harcı mı ödeyecek? Öğrenciler yükselen elektrik faturasını mı ödeyecek? Otobüs parasını mı ödeyecek? Asgari ücret fiyatına yaklaşan ev kiralarını mı ödeyecek? Cep yakan kitap paralarını mı ödeyecek? Bu gençler okumasın mı?” sorularını yöneltti.

“DIŞA BAĞIMLILIK ASLA KABUL EDİLEMEZ”

Tarımın ülkemiz için hayati bir mesele olduğuna vurgu yapan Karaduman,  “Tarımda dışa bağımlılık asla kabul edilemez. Bakınız, birkaç gün önce Resmi Gazete’de yayımlanan İthalat Rejimi Kararında Değişiklik Yapan Cumhurbaşkanı Kararı ile nohut, mercimek, buğday, tohumluk çavdar, arpa, tohumluk yulaf, mısır gibi ürünlerin ithalatında gümrük vergisi 31 Aralık’a kadar sıfırlandı. Tarım desteklenmediği, çiftçi üretime teşvik edilmediği gibi ithalat, günden güne daha da yaygın bir alışkanlık halini almaya başladı. Kendimize yeten, yettiğimiz gibi ihracat yapan bir ülke konumundan dünya için pazar konumuna geliyor olmayı milletimizin vicdanına bırakıyorum.  Zira bu yanlış politikaların hesabının verilmesi şart”  dedi.

“PCR TESTİ UYGULAMASI DERHAL SONLANDIRILMALIDIR”

PCR testi zorunluluğu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Karaduman, “Sürecin başında Sağlık Bakanı ‘semptom göstermeyenlerin PCR testi yaptırmasına gerek yok’ diyorken, bugün milyonlarca sağlıklı insan haftada iki veya üç defa PCR testi yaptırmak zorunda bırakılmaktadır. Bugün zorunlu PCR testi uygulaması haksızlık ve hukuksuzluktur. Bu uygulama eğitimden, ulaşım, özel sektör ve birçok diğer alanda kaosa neden olmaktadır. Yaşama hakkı, kişi dokunulmazlığı hakkı, yerleşme ve seyahat hakkı, çalışma hakkı ve ödevi gibi en temel hakların gasp edildiği zorunlu PCR testi uygulaması derhal sonlandırılmalıdır” dedi.

 

Bakmadan Geçme