- Haberler
- Konya
- Konya'da akran zorbalığına kurban giden Yusuf'un ölümünde çarpıcı iddia: 1 gün önce de…
Konya'da akran zorbalığına kurban giden Yusuf'un ölümünde çarpıcı iddia: 1 gün önce de…
Geçtiğimiz aylarda Konya'da bulunan bir ilkokulda Yusuf Taşkın (10), sınıf arkadaşı M.İ.Ç. (10) tarafından boğazının sıkılması sonucu hayatını kaybetmişti. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan baba Ramazan Taşkın, olaydan 1 gün önce M.İ.Ç isimli öğrencinin yine başka bir çocuğun boğazının sıktığı ve bu duruma ilişkin herhangi bir önlem alınmadığını iddia etti.
Olay, 28 Mayıs tarihinde Konya’nın Selçuklu ilçesindeki bir ilkokulda yaşanmıştı. 4’üncü sınıf öğrencisi Yusuf Taşkın (10) sınıf arkadaşı M.İ.Ç. (10) arasında tartışma çıkmış, olay sırasında M.İ.Ç., Yusuf’un boğazını sıkarak nefessiz kalmasına neden olmuştu. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Yusuf, 45 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermiş, 11 Temmuz tarihinde kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti.
“BAYGIN DEĞİL, ÖLMÜŞ VAZİYETTEYDİ”
Oğlunun ölümünde ihmaller zincirinin olduğunu iddia eden baba Ramazan Taşkın, öğretmenin görev saatinde okulu terk ettiğini öne sürdü. Baba Taşkın, olayı şu şekilde özetledi: “Oğlum Yusuf Taşkın'ın başına sınıf arkadaşı tarafından talihsiz bir olay geldi. Olaydan 4-5 dakika sonra okuldan beni aradılar. Ben okula gittiğimde oğlum yerde baygın bir vaziyette yatıyordu. Hatta baygınlık değil de ölmüş bir vaziyette diyelim. Öğretmen kendi kız çocuğunu düşünerek pasta almaya gittiğinden dolayı olayda ihmal var. Çünkü öğretmen okulu terk ederek bir görev ihmalkarlığı yapmış.”
“YUSUF’TAN ÖNCE AYNI OLAY BAŞKA BİR ÖĞRENCİNİN BAŞINA GELDİ”
Yusuf’un boğazını sıkan çocuğun ailesinden özür beklerken, hayrete düşüren bir savunma geldiğini belirten Ramazan Taşkın, aynı çocuğun olaydan bir gün önce başka bir öğrencinin boğazını sıktığını dile getirdi. Baba Taşkın, sözlerini şöyle devam ettirdi: “Karşı taraftan özür beklerken daha hastaneye geldiği ilk gün kendi oğlunu savunmaya kalktı. Bu beni aşırı derecede üzdü. Olaydan bir gün önce de aynı çocuk başka bir öğrencinin boğazını sıkmış. Dolayısıyla bir önlen alınması lazımdı. Önlem alınmadığından dolayı bir gün sonra benim oğlumun başına bu olay geliyor. Sonuç ne? 45 gün sonra oğlumu kaybettim. Yusuf'tan sonra tamamen çökmüş durumdayız. Yusuf'un kaybını tamamen iştirak edememiş durumdayız. Ne yaşadığımızı bilmiyoruz. Taziye sonrası ilk defa evimize girdik. Gözlerimiz tabii haliyle Yusuf'u arıyor. Yusuf yok. Abisini arıyoruz. Abisi de yok. Maalesef elimiz bomboş kaldı. Odalar, yataklar da bomboş kaldı.” 
“CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞI KARARI VERİLMİŞTİR”
Yaşanan olay sonrası suça sürüklenen çocuğun 12 yaşından küçük olması nedeniyle, 'ceza verilmesine yer olmadığı' yönünde karar verildiğine değinen aile avukatı Yasemin Kafadağı, “Olayımızda, suça sürüklenen çocuğun 12 yaşından küçük olması nedeniyle ceza ehliyeti bulunmadığından, hakkında 'ceza verilmesine yer olmadığı' kararı verilmiştir. Bu kapsamda, çocuk hakkında danışmanlık ve sağlık tedbiri olmak üzere güvenlik tedbirlerine hükmedilmiştir. Suça sürüklenen çocuğun öfke kontrolünü öğrenmesi, geliştirmesi ve öz şefkatini artırması amacıyla verilen danışmanlık ve sağlık tedbiri kararları her ne kadar iyi niyetli, pedagojik ve insani gerekçelere dayansa da; uygulamada, olayımızda olduğu gibi ölümle sonuçlanan ciddi ve ağır suçlar karşısında yetersiz kalmakta, mağdurlar açısından adalet sistemine olan güveni ciddi şekilde zedelemektedir. Bir çocuğun eliyle başka bir çocuğun hayatına son verildiği bir olayda, yalnızca suça sürüklenen çocuk açısından danışmanlık tedbiri uygulanması; hukuken, ahlaken ve toplum vicdanı bakımından kabul edilebilir değildir." şeklinde konuştu.
“SESSİZ KALMAK YA DA CEZALANDIRMAK BİR ÇÖZÜM DEĞİL”
Akran zorbalığında son zamanlarda ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Ayşe İrem Yeğin, okullarda alınabilecek önlemler hakkında açıklamalarda bulundu. Yeğin, şu ifadeleri kullandı: “Son dönemlerde akran zorbalığında ciddi bir artış gözlemleniyor. Bu artış, hem gençlerin hem de çocukların psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda depresyon, kaygı bozuklukları, hatta travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ortaya çıkabiliyor. Zorbalığa maruz kalan çocuklara yönelik olarak görmezden gelmek, sessiz kalmak ya da cezalandırmak bir çözüm değil. Bu konuda okullarda saygı, iletişim ve empati temelli eğitimlerin verilmesi; ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi; çocuklara ne yapmaları ya da ne yapmamaları gerektiğinden çok, nasıl davranmaları gerektiğinin öğretilmesi gerekiyor."