Konya'da doğa dostu tarım: Badem ormanları erozyonla ve zararlılarla mücadele ediyor
Konya'nın Sarayönü ilçesindeki Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı Gözlü Tarım İşletmesi, taşlık ve kıraç alanlara kurduğu badem ormanlarıyla hem hububat zararlılarına karşı mücadele yürütüyor hem de bölgedeki erozyonu önlemeye katkı sağlıyor.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Gözlü Tarım İşletmesi'nde verimsiz arazileri değerlendirmek için oluşturulan badem ormanları, hububat zararlılarıyla biyolojik mücadelede ve erozyonun önlenmesinde önemli rol oynuyor.
Hayvancılık faaliyetinin yanı sıra yoğun tarla bitkileri üretimi yapılan Konya'nın Sarayönü ilçe sınırlarındaki Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğü, tarımsal üretimde kullanılamayan, taşlık ve atıl arazilerine kurulan badem ormanlarıyla da dikkat çekiyor.
Ayrıca çevre ve yaban hayatı açısından da önem taşıyan badem ormanları, yeşil örtünün yok denecek kadar az olduğu kıraç bölgeye değer katıyor.
"Toplam 6 bin 500 dekar badem ormanımız var"
İşletmenin yaklaşık 80 bin dekar alanda hububat üretimiyle ön plana çıktığını söyleyen Gözlü Tarım İşletmesi Bitkisel Üretim Şefi Fatma Zümbül, hububatın en önemli zararlılarından birinin süne böceği olduğuna değinerek, bu canlıyla biyolojik mücadele için 2004'ten itibaren badem ormanları oluşturulmaya başladığını dile getirdi.
Zümbül, doğaya ve çevreye dost olmak, geleceğe umutla bakabilmek için biyolojik mücadeleyi önemsediklerini vurgulayarak,
"İşletmede 9 parselde toplam 6 bin 500 dekar badem ormanımız var. Yaklaşık 255 bin badem ağacı bulunuyor. Bu tesisler, ana zararlımız süneyle mücadele kapsamında hububat parsellerinin yakınlarına konumlanmıştır. Ayrıca bu ağaçlandırılan alanlar, yeşil kuşak oluşturarak ekolojiyi destekliyor, biyoçeşitliliği koruyor."
dedi.
"Burada her bir fidan geleceğe nefes olarak bırakılmaktadır"
Ekilemeyen, kıraç ve taşlık alanlarda badem ormanı oluşturarak hem arazinin değerlendirildiğini hem de ülkeye faydalı hale getirildiğini anlatan Zümbül,
"Sünenin doğal düşmanı yumurta parazitoitleri, ağaç kabuklarının altında kışı geçiriyor ve bahar döneminde, sünenin hububatın üzerine bıraktığı yumurtaları parazitliyor. Bu şekilde sünenin yumurtalardan çıkıp çoğalması engelleniyor. Bu şekilde doğal bir dönüşümle ilaç kullanmadan, çevreyi olumsuz etkilemeden biyolojik mücadele yapıyoruz."
ifadelerini kullandı.
Zümbül, bölgenin yapısından dolayı erozyona çok açık olduğunun ve bunun verimli arazileri kötü etkilediğinin altını çizdi.
Erozyonla mücadelede rüzgar perdelerine ihtiyaç duyduklarına dikkati çeken Zümbül,
"Bölgede şiddetli rüzgarlar nedeniyle çok fazla erozyon yaşanıyor. Badem tesislerinin bir amacı da erozyonu önlemek. Sadece badem değil, diğer ağaçlardan da dikilerek erozyonu önlemek için perdeler oluşturulmaktadır."
dedi.