Konya'da risk düşük ama dikkat!
Havaların ısınmasıyla birlikte doğada geçirilen zaman artarken, kene ısırıklarıyla bulaşan ve ölümcül sonuçlar doğurabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) yeniden gündeme geldi.
Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Doğaç Uğurcan, özellikle mayıs ve ekim ayları arasında kene kaynaklı enfeksiyonlara karşı vatandaşların dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Dr. Uğurcan, her kenenin hastalık taşıyıcısı olmadığını ancak riskin ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirterek, “Her kene KKKA virüsünü taşımaz ama bu, tedbiri elden bırakmamız anlamına gelmez. Bu hastalık, yüksek ateş ve iç kanamayla seyreden, zamanında müdahale edilmezse ölümle sonuçlanabilen ciddi bir enfeksiyondur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de ilk kez 2000’li yıllarda görülen KKKA’nın, başlarda yılda yaklaşık 2 bin vaka ile seyrettiğini hatırlatan Uğurcan, Sağlık Bakanlığı’nın 2017 verilerine göre bu sayının 200-300 seviyelerine düştüğünü, ancak başta Kastamonu, Sivas ve Erzurum gibi Kuzey Anadolu şehirlerinde hâlâ vakalara rastlandığını belirtti.
Konya’da Risk Düşük, Ancak Seyahatlere Dikkat Edilmeli
Dr. Uğurcan, Konya’nın kene kaynaklı hastalık açısından düşük riskli bir bölge olduğunu, ancak yine de önlem alınması gerektiğini ifade etti. Düzenli ilaçlamanın yapıldığı park ve bahçelerde riskin daha düşük olduğunu vurgulayan Uğurcan, özellikle ormanlık ve nemli alanlarda daha dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Şehir içindeki park ve bahçeler düzenli ilaçlandığı için risk daha az. Ancak ormanlık ve sulak alanlarda risk artıyor. Ayrıca seyahatle başka bölgelerden kene getirme ihtimali de unutulmamalı. Bunun için seyahat dönüşlerinde kıyafetler, araba ve valizler kontrol edilmeli” diyerek vatandaşlara uyarıda bulundu.
Belirtiler Ağır Griple Başlayıp Kanamalarla Devam Ediyor
KKKA’nın belirtilerine de değinen Uğurcan, hastalığın ilk etapta grip benzeri bulgularla kendini gösterdiğini dile getirdi. “Kene ısırığından sonra 2-3 gün içinde halsizlik, boğaz ağrısı, kırgınlık gibi ağır grip belirtileri görülür. Ardından yüksek ateş, burun ve diş eti kanamaları, idrarda ve dışkıda kan gibi daha ciddi belirtiler ortaya çıkar; iç organlarda da kanamaya neden olur. Ancak kene ısırığının bulunduğu bölgede şişme gibi bir belirti olmadığı için ısırığı fark edemeyebilirsiniz; bu nedenle kırsal alanlardan, park ya da bahçeden geldikten sonra vücudu kontrol etmekte fayda var.”
Kene Müdahalesinde Yapılan Hatalar Hayati Risk Taşıyor
Kene ısırıklarında ilk müdahalenin önemine dikkat çeken Dr. Uğurcan, yanlış uygulamaların ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. “Kenenin baş kısmı deri içerisinde kalmamalı. Yağ, kolonya gibi maddelerle çıkarılmaya çalışılmamalı. Bu durumda en doğru yol, acile gidip uzman yardımı almaktır. Hastanelerde bu işlem için özel kene makasları kullanılmaktadır. Bu nedenle daha önceden bir eğitim ya da kene çıkarma tecrübeniz yoksa en doğru yol, hastanelere başvurmak.”
Aşısı Yok, Erken Tanı Hayat Kurtarıyor
Henüz hastalığın aşısının bulunmadığını ve tedavide yalnızca belirtileri hafifletmeye yönelik ilaçların kullanıldığını aktaran Uğurcan, erken tanının önemine dikkat çekti. “Bu hastalıkta sadece tedavi edici ilaçlar var. Ancak bu ilaçlar bağışıklık kazandırmıyor. Bu nedenle erken tanı çok kritik. Isırık sonrası yüksek ateş, burun ve diş eti kanaması gibi belirtilerle karşılaşıldığında, geçmişte kene teması olmuşsa acil olarak hastaneye başvurulmalı” dedi.
Korunmak İçin Basit Tedbirler Hayat Kurtarabilir
Kenelerden korunmak için alınabilecek basit önlemlerin hayati önem taşıdığını söyleyen Uğurcan, “Attığınız her adımda kendinizi ve sevdiklerinizi korumak için tedbir şart” diyerek şu önerilerde bulundu: Kırsal alanlarda kısa giysiler yerine uzun kollu, açık renkli kıyafetler tercih edilmeli. Pantolon paçaları çorap içine sokulmalı. Sinek kovucu spreyler kullanılmalı. Doğadan dönüşte vücudun kıvrımlı bölgeleri – boyun, kulak arkası, koltuk altı, diz arkası gibi – mutlaka kontrol edilmeli. Ayrıca evcil hayvanların da doğadan döndükten sonra kontrol edilmesi gerektiğini belirten Uğurcan, hayvanların KKKA hastalığını taşımadığını ancak virüsü bulaştırabileceklerini ifade etti.
Bakmadan Geçme





