Konya'dan çıktı, yüzlerce hayata dokundu: Artık bir 'hikaye koleksiyoncusu'
Askerliği, öğretmenliği, memuriyeti kısa sürede bıraktı. 'Fenomen değilim' diyerek içerik üretmeye başladı. Şimdi motosikletiyle Anadolu'yu karış karış geziyor, insanlarla hayatı yeniden konuşuyor.
Hakimiyet.com'da yayınlanan “Bir Bildiği Var” programının bu haftaki konuğu, sosyal medyada “Eşantiyon Adam” olarak tanınan Ramazan Sevin oldu. Askeriyeden öğretmenliğe, ticaretten sosyal medya içerik üreticiliğine uzanan yolculuğunu anlatan konuk, izleyicilere içten ve çarpıcı bir hayat hikâyesi sundu.
Konya’nın Çumra ilçesinde doğan Sevin, 17 yaşında astsubay olarak göreve başladı. Ancak bu meslek, kişiliğiyle uyuşmadığı için uzun soluklu olmadı. Programda, bu tercihini şu sözlerle açıkladı:
“Mizacımı bilmeden askerliğe başladım. Kitaplarla büyüyen biriydim. Komando da oldum ama olmadı. Kendimi zorlamadım, çok büyük tazminatlar ödeyerek ayrıldım.”
Askerlik sonrası öğretmenlik okuyan ve Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Sevin, aynı şekilde bu mesleği de sürdüremediğini belirtti.
“Devlet işi bana uygun değildi, hak etmeden para alıyor muyum diye düşünüyordum. Öğretmenliğe başlarken anneme ‘iki yıl yaparım’ dedim, öyle de oldu”
dedi.
Her mesleğinde kısa süre kalmasının ardında “sıkılma” değil, bilinçli bir yön değişikliği olduğunu vurgulayan Sevin,
“Hayat kısa. Her hisse dokunmak istiyorum. İki buçuk yıl sonra aynı şeyleri yapmak beni yavaşlatıyor”
ifadelerini kullandı.
“MÜTEVAZI YAŞIYORUM, O YÜZDEN ZORLANMIYORUM”
Bugün sosyal medya üzerinden yüzlerce insan hikâyesini izleyicilerle buluşturan Eşantiyon Adam, bu içeriklerden herhangi bir maddi kazanç sağlamadığını dile getirdi.
“Instagram, Türkiye’de izlenmeye para vermiyor. Ben geçimimi kurumlara hazırladığım reklam videolarıyla sağlıyorum. Mütevazı yaşıyorum, o yüzden zorlanmıyorum”
dedi.
İlk videolarına mizahla başladığını anlatan Sevin, zamanla yönünü insan hikâyelerine çevirdi. Bu hikâyelerin çoğunun, toplumda yüzüne bile bakılmayan insanların yaşamlarından oluştuğunu şu sözlerle ifade etti:
“Garip insanları anlatıyorum. Otobüste yanına oturmak istemeyeceğimiz, görmezden geldiğimiz insanlar... Onlarla konuştukça kendimi de onlardan biri gibi hissetmeye başladım.”
"FENOMEN DEĞİLİM"
Sevin, içeriklerini hazırlarken sıkça karşılaştığı “fenomen” tanımına karşı olduğunu da belirtti. Bu konudaki hassasiyetini şu sözlerle dile getirdi:
“Fenomen değilim. Bu kelime bana yabancı. Türkçeye sahip çıkmak istiyorum. Kimseye erdemsiz bir şey öğretmek istemem. İçeriklerimde hep bu çizgiye dikkat ediyorum.”
İnsan hikâyelerini tesadüfen bulmadığını, öncesinde araştırma yaptığını belirten Eşantiyon Adam,
“Gelen istihbaratlara göre notlarımı alıyorum. Defterim motosikletimin çantasında. Sekiz kişi için yola çıktığım oldu, sadece birini bulabildim ama onunla ettiğim sohbet her şeye bedeldi”
dedi.
Bazı kişilerin hikâyesini saatlerce dinlemesine rağmen yayımlamadığını belirten Sevin,
“Kötü enerji alırsam kesinlikle paylaşmıyorum. İçime sinmeyen hiçbir şeyi yayınlamam”
diyerek içerik üretiminde etik kaygılar taşıdığını da vurguladı.
EŞANTİYON GİBİ GİRDİM HAYATLARA
Kullandığı “Eşantiyon Adam” isminin de bilinçli bir tercih olduğunu belirten Sevin, çocukluk yıllarında bu kelimeye olan ilgisini şu cümlelerle anlattı:
“Yokluk içinde büyüdük. Birisi bir yere gittiğinde ‘Bu eşantiyon olsun’ derdi ya... O kelime hep hoşuma gitti. Üniversitede yazdığım hikâye kitabının adını da ‘Eşantiyona Ayrılıklar’ koymuştum. Bu isimden hiç kopamadım.”
“ARAYIŞ HİÇ BİTMİYOR”
Yüzlerce hikâye dinlemesine rağmen hâlâ kendini arayışta hissettiğini ifade eden Eşantiyon Adam,
“Bu yolculuk hiç bitmeyecek. Her konuşma, her yolculuk, her yüz başka bir pencere açıyor. Belki de o yüzden hala yoldayım”
sözleriyle programı noktaladı.