Konya, Denizli horozunun ırkını geleceğe taşıyor: Ötüş süresi bile ölçülüyor!
Konya'da yürütülen özel bir ıslah projesi, Türkiye'nin kültürel simgelerinden biri olan Denizli horozuna yeni bir gelecek çiziyor. Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde sürdürülen çalışmalarla, bu eşsiz ırk hem ötüş süresiyle hem de genetik saflığıyla bilimsel yöntemlerle korunuyor.
Türkiye'nin önemli yerli gen kaynaklarından biri olan Denizli horozları, genetik miraslarını koruyacak şekilde modern ve bilimsel yöntemlerle ıslah ediliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne (TAGEM) bağlı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, bu eşsiz türü yaşatmak ve geliştirmek için titiz bir çalışma yürütüyor.
DENİZLİ HOROZLARINA ÖZEL YETİŞTİRME ALANLARI
"Hayvan Gen Kaynaklarının Korunması ve Geliştirilmesi Projesi" kapsamında Enstitü bünyesinde özel olarak oluşturulan kümeslerde Denizli horozları ve tavukları ayrı ayrı takip edilerek yetiştiriliyor. Bu kapsamda "pekmez kefi", "al horoz" ve "pamukkırı" olmak üzere üç ana tipe ayrılan horozlar; renkleri, ibik yapıları, ötüş süreleri ve genel fiziki görünümleriyle dikkat çekiyor.
ULUSAL MİRAS KORUMA ALTINDA
Denizli’de ise İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen "Denizli Horozunu Koruma ve Islah Projesi" ile yerel düzeyde de bu eşsiz ırkın sürdürülebilirliği sağlanmaya çalışılıyor.
HER BİREY İÇİN AYRI KAYITLAR TUTULUYOR
Enstitünün Hayvancılık Araştırmaları Bölümü'nden Veteriner Hekim Dr. Halil Harman, projede horoz ve tavukların genetik özelliklerinin titizlikle korunduğunu belirtiyor. Damızlık seçimi, belirli bilimsel kriterlere göre yapılırken, her birey için ayrı kayıtlar tutuluyor. Harman’a göre ıslah süreci tamamen kontrollü ve hedef odaklı bir program çerçevesinde yürütülüyor.
“Şu anda 500’den fazla tavukla çalışıyoruz. Yumurtalar tek tek kayıt altına alınıyor ve çıkan civcivlerin cinsiyeti belirleniyor. Özellikle verimli tavuklardan gelen erkek civcivler takip edilerek uzun ötüşlü, sağlıklı bireyler seçiliyor. Fiziksel olarak yetersiz olanlar ve kısa öten horozlar ise ıslah programının dışında bırakılıyor,” diyor Dr. Harman.
ÖTÜŞ SÜRESİ KAMERAYLA ÖLÇÜLÜYOR
Islah çalışmalarının en dikkat çekici yönlerinden biri de horozların ötüş sürelerine yönelik değerlendirme süreci. Her horoz bireysel olarak kamera ile izleniyor ve ötüş süresi kayıt altına alınıyor. Uzun süre öten horozlar ön plana çıkarılarak damızlık olarak tercih ediliyor.
“Bu klasik seleksiyon yöntemiyle önemli mesafe katettik. Ancak artık genom düzeyine geçiş yapacağız,” diyen Harman, genomik seleksiyon yöntemine geçileceğini de belirtti. Bu sayede uzun ötüş özelliği taşıyan bireylerin genetik bölgeleri tespit edilecek ve yavrularda gen taramasıyla ıslah süreci hızlandırılacak.
MELEZLEMEYE İZİN YOK
Projenin en hassas noktalarından biri ise ırkın saflığının korunması. Enstitüde yürütülen çalışmalarda hiçbir şekilde melezleme yapılmıyor. Devlet denetimi ve uzman ekiplerin kontrolüyle, Denizli horozları orijinal genetik yapılarıyla yaşatılıyor.
“Bu hayvanlar, herhangi bir dış hatla karıştırılmadan, kendi içinde saf bir şekilde çoğaltılıyor. Böylece hem biyolojik çeşitliliğe katkı sağlıyoruz hem de kültürel mirasımızı koruyoruz,” şeklinde açıklıyor Dr. Harman.
HEM BİLİMSEL, HEM KÜLTÜREL DEĞER
Türkiye’nin yerli hayvan gen kaynakları arasında yer alan Denizli horozu, yalnızca fiziki özellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel geçmişiyle de önemli bir simge olarak kabul ediliyor. Enstitüde yürütülen bu bilimsel çalışmalar, bu özel türün geleceğe güvenle taşınmasında kritik rol oynuyor.