Konya'nın dünyaya yön veren hanı: Bugünkü sistemin ilk adımı burada atıldı
Konya-Aksaray arasındaki tarihi kervan güzergâhında, Tömek Köyü yakınlarında yükselen Zazadın Hanı, Selçuklu döneminin mimari zekasını ve taş işçiliğini günümüze taşıyor. Ünlü Selçuklu Emiri Sadeddin Köpek tarafından inşa ettirilen yapı, özellikle duvarlarındaki devşirme taşlar, taşçı işaretleri ve fevkânî mescidiyle dikkat çekiyor.
Konya şehir merkezine 22 kilometre uzaklıkta, tarihi kervan güzergahı üzerinde yükselen Zazadın Hanı, 788 yıllık geçmişiyle öne çıkıyor. 1236-1237 yılları arasında Anadolu Selçuklu Sultanları I. Alâeddîn Keykubad ve II. Gıyâseddîn Keyhüsrev dönemlerinde tamamlanan han, Selçuklu’nun baş mimarı ve devletin "ikinci adamı" olarak bilinen Sadeddin Köpek’in imzasını taşıyor.
Zazadın Hanı’nın ismi de mimarı Sadeddin Köpek’ten geldiği biliniyor.
Kitabelerde adı “Köpek bin Muhammed” olarak geçerken, lakabı Sadeddin olarak belirtiliyor. “Sadeddin” Arapça bir isim olup “dinin mutluluğu, dini kutlu kılan” anlamlarını taşırken, “Köpek” isminin ise dönemin Türkçesinde “sadık, güvenilir” anlamına geldiği biliniyor. Halk arasında zamanla “Zazadin” hâline dönüşen isim, bölgedeki Rum nüfusun telaffuzundan kaynaklandığı düşünülüyor.
Yapımı birkaç yıl süren hanın kapısında 2 tane kitabe bulunuyor. Kapalı bölümün kapısında ki kitabede, Sultan I. Alâeddîn Keykubad zamanında 1235-1236 yıllarında tamamlandığı yazılı iken, Avlu taçkapısındaki kitabede ise avlunun Sultan II. Gıyâseddîn Keyhüsrev döneminde 1236-1237 yıllarında bitirildiği belirtiliyor.
DEVŞİRME TAŞLARDA HOŞGÖRÜ İMZASI
Doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir plan üzerine kurulu olan Zazadın Hanı, avlu ve kapalı bölümü olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Dış cephesi, yapıyla eş yükseklikteki çokgen, kare ve silindirik planlı kulelerle desteklenen han, dışarıdan bakıldığında bir kaleyi andırıyor.
Yapının en dikkat çeken özelliklerinden biri, duvarlarında kullanılan "devşirme" malzemeler. Roma ve Bizans dönemlerine ait, üzerinde Grekçe yazılar, üzüm kabartmaları ve bitkisel motifler bulunan 189 adet taş, hanın inşasında yeniden kullanıldı. Bu durum, hem o dönemdeki malzeme temini zorluğunu hem de Anadolu Selçuklu medeniyetinin geçmiş kültürlere olan hoşgörüsünü ve kapsayıcılığını simgeliyor.
Hanın güney cephesinde bulunan ve çift renkli taşlarla örülen taçkapısı, geometrik kompozisyonlarla süslü çerçevesiyle ziyaretçileri karşılıyor. Basık kemerli kapıdan geçilerek ulaşılan avlu bölümü, etrafı yarı açık ve kapalı mekanlarla çevrili dikdörtgen bir alandan oluşuyor. Hanın en dikkat çekici mimari özelliklerinden biri ise giriş eyvanının üzerinde yer alan mescit. Kare planlı mescit, yıldız tonozla örtülü yapısı ve kıble duvarındaki yarım sekizgen planlı taş mihrabıyla Selçuklu dini mimarisinin örneğini sunuyor. Mescide avlunun güney-batı köşesindeki taş bir merdivenle ulaşılıyor.
Hanın batı kanadını oluşturan kapalı bölümü ise, kışlık kullanım için tasarlanmış geniş bir yapıyı barındırıyor. Bu bölümün merkezindeki kare planlı alan, içten tromplarla geçilen bir kubbe ile örtülü. Kubbenin dış yapısı orijinalinde kare prizmal bir kaide iken, onarımlar sırasında üzerine polikarbon malzemeden şeffaf bir kasnak ve külah eklenerek yapı koruma altına alındı. 1996 yılında ise bu bölümde yapılan kazılarda altıgen döşeme tuğlaları gün yüzüne çıkarıldı.
DÜNYANIN İLK "SİGORTA" SİSTEMİ BURADA BAŞLADI
Zazadın Hanı, sadece bir konaklama yeri değil, aynı zamanda dünya ticaret tarihinin dönüm noktalarından birine şahitlik etmiş bir mekan. İpek Yolu üzerindeki kervanların can ve mal güvenliğinin Selçuklu Devleti tarafından garanti altına alındığı han, bugünkü "sigorta sisteminin" temellerinin atıldığı yer olarak kabul ediliyor. Han kapısından giren her tüccarın malı, devlet güvencesinde sayılıyordu.
788 YILLIK KERVANSARAY MÜZEYE DÖNÜŞTÜ
Cumhuriyet döneminde uzun yıllar kullanılmayan han, 2007 yılında Konya Selçuklu Belediyesi tarafından restore edilerek yok olmaktan kurtarıldı. 2019–2020 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ikinci restorasyonda kubbe özgün hâline uygun şekilde yeniden düzenlendi. Bugün özel işletmeye bağlı olarak turizme açılan Zazadın Hanı, “Yaşayan Kervansaray Müzesi” adıyla hizmet vermeye devam ediyor.






