Konya'nın Selçuklu mirası, her detayında bir hikaye saklıyor
Kuruçeşme Hanı, Konya-Beyşehir yolunun 32. kilometresinde yer alan ve Selçuklu döneminin önemli duraklarından biri. Halk arasında 'Hanönü Hanı' olarak bilenen Kuruçeşme Hanı, selçuklu döneminin mütevazı fakat işlevsel mimarisini yansıtan han, özellikle yapı malzemesi, plan düzeni ve özgün detaylarıyla dikkat çekiyor.
Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Konya, Selçuklu mirası yapılarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. 1207 yılında I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanat döneminde inşa edilen Kuruçeşme Hanı, avlu ve kapalı bölümden oluşan klasik Selçuklu han tipinin önemli örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Girişteki inşa kitabesi, hanın tarihine ışık tutan en değerli unsurlar arasında yer alıyor.
Restorasyon öncesi oldukça yıpranmış durumda olan han, çeşitli dönemlerde Kurt Erdmann, Ataman Demir ve Ali Baş gibi araştırmacılar tarafından ayrıntılı biçimde incelendi. Çevredeki ocaklardan getirilen taşlar ve kısmen devşirme malzemelerle inşa edilen hanın, yakındaki bir kaynaktan künk sistemiyle su getirildiğine dair izler de yeniden görünür hale getirildi.
HEM İBADET HEM KONAKLAMA
Ziyaretçileri sade bir kapıyla karşılayan hanın giriş bölümünde iki ayrı mekân bulunuyor. Girişin güneyindeki odanın duvarında bulunan mihrap nişi, burasının mescit olarak kullanıldığını kanıtlarken, hemen batısındaki hücrede bir su tesisinin bulunması abdest alma ihtiyacının düşünüldüğünü işaret ediyor. Kuzeydeki odanın ise han görevlisine ait olduğu sanılıyor.
Avlunun kuzey ve güneyinde kare kesitli dört ayak kemerlerle birbirine bağlanarak eyvan benzeri mekânlar oluşturuyor. Mescide bitişik eyvanda bir çeşmenin yer alması, hanın yolculara sağladığı konforun önemli göstergelerinden biri.
KIŞLIK BÖLÜMDE DETAYLI İŞÇİLİK
Hanın kapalı (kışlık) kısmı, ana girişe göre çok daha abidevi ve görkemli bir taç kapıya sahip. Bu kapının alınlığında sekiz satırlık bir kitabe yer alıyor. İçeri girildiğinde ise yapı üç sahına (bölüme) ayrılıyor. Orta kısım yolcuların ve yüklerin konaklaması için ayrılmış sekilerden oluşurken, yan kısımlar hayvanlar için tasarlanmış.
Taştan yapılmış yem ve su tekneleri ile duvarlardaki kandil nişleri, dönemin kervansaray yaşamını canlı bir şekilde yansıtıyor. Kapalı bölümün sol yanındaki merdiven izleri ise üst yapıya çıkış olduğunu gösteriyor.
Konya-Beyşehir yolunu kullananların dikkatini çeken Kuruçeşme Hanı, Selçuklu'nun ticaret yollarına verdiği önemin canlı bir kanıtı olarak varlığını sürdürüyor.




