• Haberler
  • Konya
  • Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda bu yılki hasat, çiftçiler için felakete dönüştü. Kuraklık ve yetersiz yağış nedeniyle arpa ve buğday tarlaları beklenen verimi vermezken, yüksek girdi maliyetleri de çiftçiyi, kara kara düşündürüyor.

Türkiye’nin en verimli tarım alanlarından biri olarak bilinen ve 'tahıl ambarı' unvanını taşıyan Konya Ovası, bu yıl benzeri görülmemiş bir kuraklık yaşıyor. Mevsim normallerinin altındaki yağış miktarı ve giderek ağırlaşan ekonomik koşullar, tarımsal çöküş riskini de beraberinde getiriyor. Yüksek girdi maliyetlerinden dert yanan yüzlerce üretici, verimi olmayan tarlalarda biçerdöver parasını bile çıkaramayacak durumda olduğunu belirterek, yetkililerden destek bekliyor. 

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

“ZARAR EDEREK  HASAT YAPIYORUM”

Çiftçinin zarar ettiğine değinen bir üretici, “Bir çiftçi olarak sermayemi buraya, tarlaya bağladım. Tohuma, gübreye bağladım, tarlamı sürdüm, ektim hasatımı yapmaya geldim ama zarar ederek bir hasat yapıyorum.” diyerek sitemde bulundu.  Üreticinin söylemleri şu yönde: “Görülmemiş bir kuraklık var. Neredeyse hasat yapmayacağımız tarlalar var. Mesela yan taraftaki tarlada hasat yapılmaz. Burada biraz var. Tohumu çıkar sadece. Çiftçi ürünü tarlada bırakmamak için borca girip bu tarlayı kaldıracak. Ama görüyorsunuz işte bir karış boyu var. Bakın bu başakları görüyor musunuz? Hem doldurmadı hem daneler cılız, yarım kaldı. Yani hem dane olarak zayıf, kilo olarak da bu kilo basmaz. TMO’nun açıkladığı 11 TL bu arpaların masrafını çıkarmaz. Ben yetkililere şunu söylemek istiyorum; Bir çiftçi olarak sermayemi tarlaya bağladım. Tohuma, gübreye bağladım, tarlamı sürdüm, ektim hasatımı yapmaya geldim ama zarar ederek bir hasat yapıyorum.”

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

“ARTIK EKMEYECEĞİM, BIRAKACAĞIM”

Başka bir çiftçi ise, yaşadığı sıkıntıyı şöyle özetledi:  “Bir dahaki yıl gerçekten hasatı tarlayı ekmeyecek çok çiftçi var. Ekmeyeceğim artık bırakacağım. Tarımdan çıkıyorum diyen çok çiftçi var. Ama haklılar, niye haklılar? Masraf ediyorsun, yaptığın masrafın karşılığını, emeğinin karşılığını almak istiyorsun, ama emeğin karşılığı yok maalesef.”

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

“BİR AN ÖNCE KONYA OVASI'NA SU GETİRİLMESİ LAZIM”

Konya Ovası’na su getirilmesi konusunda yetkililere seslenen bir diğer çiftçi, “Hem hayvancıyım hem tarımla uğraşıyorum. Ama durum hakikaten kötü. Hayvancılıkta da kötü, tarımda da kötü. Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da yer altı sularımız bitti. Bir an önce Konya Ovası'na su getirilmesi lazım. Buraların sulanması lazım. Sulanırsa 1'e 100, sulanmazsa 1'e 0 verim elde edilir. Bu kadar basit.” diye konuştu. 

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

YETER Kİ BİZİM ARAZİMİZ SULANSIN”

Konya Ovası’ndaki su konusuna çözüm öneren bir çiftçi ise, “İklim değişikliği, kuraklık, çiftçiyi ayakta duramayacak hale getirdi. Yani bu arazinin mutlaka sulanması lazım bir şekilde. Başka alternatifi yok. Rusya'daki doğalgaz Avrupa'ya gidebiliyorsa Karadeniz'e,  Akdeniz'e dökülen sular Konya Ovası'na rahatlıkla gelebilir. Devlet şu yöntemi de kullanabilir. Çiftçiden üye dekar başına para talep eder. İsteyen verir, isteyen vermez. Verenler sudan faydalanır, vermeyenler faydalanmaz. Denildiği zaman herkes isteyerekten bu katkıda bulunur. Ama yeter ki bizim arazimiz sulansın. Emekli öğretmenim. Yatırımımı araziye yaptım ama yaptığım yatırımın karşılığını alamıyorum şimdi.” ifadelerinde bulundu.

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

“MAHSUL PARA ETMİYOR”

“Çiftçinin hali harap” diyen üretici, “Bu sene biçerdöver parası da çıkmaz. Ama ne yapacaksın yerde kalmasın diye,  gözünden olmasın diye hasat yapıyorsun. Çiftçinin hali harap. Biçer parasını karşılamayacak yerler var yani. Yağmur olmadığı için arpa, buğday yetişmedi. Mahsul para etmiyor. Gerçekten çiftçi şu anda çok zor durumda. Ne yapacağını bilmiyor. İnşallah önümüzdeki sene iyi olur diye düşünüyorum. Seneye bu kadar ekmeyiz.  Kiraya tuttuğumuz yerler var.”

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

“BANKAYA BORCUNU ÖDEYEMEYECEK BU ÇİFTÇİ”

Bankalara borçlu olduğunun altını çizen Konyalı başka bir çiftçi de zarar ettiğini şu şekilde özetliyor: “Kendi yerimizin birazını nadasa bırakıp birazını ekmeyi düşünüyoruz. Başka gelirimiz olmadığı için hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyoruz. Mazot yüksek, gübre yüksek, işçi çalıştırıyoruz bir taraftan, öte yandan kendimiz çalışıyoruz.  Devletimiz şöyle bir şey yapabilir. Biraz daha fiyatları yükseltip en azından çiftçiyi biraz daha rahatlatabilir. Bankaya borcunu ödeyemeyecek bu çiftçi. Bunu herkes biliyor. Gerçekten zor durumdayız.”

Konya Ovası'nda 'hasat değil, zarar' dönemi: 'Çiftçinin hali harap'

“MAZOT VE GÜBRE DE ÇİFTÇİYİ ZORDA BIRAKIYOR”

Ziraat Mühendisi olduğunu ifade eden çiftçilerden biri de yağış eksikliği, kuraklık ve ağır ekonomik koşullardan sitem etti. Üretici, “Konya’da çiftçilikle uğraşıyorum. Hem de ziraat mühendisiyim. Bu işin içinde olmakla birlikte okulunu okudum. Bu sene bayağı bir kuraklık var. Kış da geçmedi, yağış da olmadı. Bahar yağışları bile olmadı. Onun için verim düşüklüğü var. Hiç böyle bir kuraklık görülmedi. Öte yandan, mazot ve gübre de çiftçiyi zorda bırakıyor. Bilindiği üzere hepsi yüzde 50 oranında zamlandı.” dedi.

 

Hakimiyet Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
Özel Haber

Bakmadan Geçme