Konyalı avukat gerçeği açıkladı! 14 yılda 2 katına çıktı
Konyalı Avukat Merve Kahraman, Türkiye'de çocukların hem suça sürüklenme hem de akran zorbalığı riskiyle daha fazla karşı karşıya kaldığını belirtirken, TÜİK verileri de son 14 yılda suça sürüklenen çocuk sayısının neredeyse iki katına çıktığını ortaya koyuyor.
Konya'lı Avukat Merve Kahraman, Türkiye’de suça sürüklenen çocuklar ile akran zorbalığı arasındaki iç içe geçmiş risklere dikkat çekti. “Bu mesele sadece bireysel bir ihmal değil; sosyal, eğitimsel ve hukuki açılardan ele alınması gereken sistemik bir sorun” diyen Avukat Kahraman, hem adalet sisteminin hem de çocuk haklarının önemine vurgu yaptı.
TÜİK verilerine göre, 2023’te güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 612 bin 651’e yükseldi. Suça sürüklenen çocuk sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 13,3 arttı. Son 14 yılda bu sayı neredeyse iki katına çıkarak 83 bin 393’ten 178 bin 834’e ulaştı.
Suç tipleri arasında en sık rastlananlar yaralama ve hırsızlık olurken, İstanbul suça sürüklenen çocuk sayısında ilk sırada yer alıyor. Rehabilitasyon kapasitesinin sınırlı olması ise önemli bir sorun olarak öne çıkıyor.
Akran zorbalığı da çocuklar arasında ciddi bir yaygınlık gösteriyor. Türkiye Çocuk Araştırması 2022’ye göre, 6-17 yaş grubundaki çocukların önemli bir kısmı zorbalığa maruz kalıyor. TIMSS 2023 verileri, 4. sınıf öğrencilerinin yüzde 16’sının haftada bir zorbalık yaşadığını ortaya koyuyor.
“TÜRKİYEDE HER ÜÇ ÇOCUKTAN BİRİ ZORBALIĞA MARUZ KALIYOR”
Türkiye genelinde yapılan araştırmalar, her üç öğrenciden birinin doğrudan veya dolaylı zorbalığa maruz kaldığını, 62 ildeki çalışmada ise çocukların yaklaşık yüzde 70’inin akran zorbalığı mağduru olduğunu ortaya koyuyor.
Siber zorbalık oranı ise yüzde 50’lere kadar çıkabiliyor. Erken ergenlik döneminde (11-14 yaş) zorba oranı yüzde 15,8; kurban oranı yüzde 15,3; hem zorba hem kurban olan çocukların oranı yüzde 10,3 olarak tespit edildi.
Avukat Kahraman, zorbalık ve suça sürüklenme arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, “Zorbalık mağduru çocuklar uzun vadeli psikolojik travmalar yaşayabilir, öfke, izolasyon ve özgüvensizlik gibi duygular ileride suça yönelmeyi artırabilir. Suça sürüklenen çocukların çoğu sosyal destekten yoksun. Okulda maruz kaldıkları zorbalık, ek bir travma ve dışlanma biçimi oluşturuyor. Zorbalığa maruz kalan veya zorbalık yapan çocuklar şiddeti norm olarak içselleştirebilir. Hukuki ve kurumsal mekanizmalar ise yetersiz kalabiliyor.” dedi.
“EBEVEYNLERİN BİLİNÇLENDİRİLMESİ VE AİLE İÇİ BAĞLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ, AKRAN ZORBALIĞININ ÖNLENMESİNDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP”
Avukat Kahraman’ın bu konu hakkında çözüm önerileri arasında, uzmanlaşmış çocuk adalet sisteminin güçlendirilmesi, rehabilitasyon süreçlerinin önceliklendirilmesi, okullarda zorbalıkla mücadele programları ve sıfır tolerans politikalarının uygulanması yer alıyor.
Ayrıca ebeveynlerin bilinçlendirilmesi, aile içi bağların güçlendirilmesi, siber zorbalığın önlenmesi ve erken müdahale sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirten Kahraman, STK’lar, psikolog dernekleri ve hukukçuların iş birliğiyle farkındalık kampanyalarının yapılması, yerel düzeyde “çocuk koruma meclisleri” kurulmasının öneminin vurguladı.
“SADECE CEZALANDIRMAK YETMEZ”
Avukat Merve Kahraman, “Suça sürüklenen çocukları sadece cezalandırmak yetmez. Rehabilite edilmeli, içine kapanmış ve dışlanmış çocukların sesi duyulmalı, topluma yeniden kazandırılmalı. Toplum olarak hepimizin görevi, bu çocuklara ikinci bir şans sunmaktır.” dedi.
