Kubbe-i Hadra'nın çinileri 61 yıllık ustanın eseri
Konya'nın simgelerinden Mevlana Müzesi'nin yeşil kubbesi Kubbe-i Hadra, Büyük Selçuklu tekniğiyle yeniden hayat buldu. 61 yaşındaki arkeolog ve çini sanatçısı Kemal Güler, bu tarihi yapının çinilerini el işçiliğiyle üreterek gurur dolu bir süreci geride bıraktı.
Selçuk Üniversitesi’nde arkeoloji ve sanat tarihi eğitimi alan Güler, öğrencilik yıllarında hobi olarak başladığı çiniciliği zamanla mesleğe dönüştürdü. Mezuniyetinden sonra kurduğu atölyede 36 yıldır geleneksel tekniklerle üretim yapan usta, özellikle yüksek silisli ve sırçalı çiniyle tanınan Büyük Selçuklu tekniğini başarıyla uyguluyor.
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Mevlana Müzesi’nde, iki yıl önce tamamlanan ve 3 yıl 3 ay süren kapsamlı restorasyon çalışmasında görev alan Güler, kubbenin 8 bin 500 çinisini iki yılda tek tek üretti.
Güler, sanat yolculuğuna dair şunları söyledi:
“Sadece bir iş olarak bakmadık bu restorasyon sürecine”
Ustalığın yıllar süren bir süreç olduğuna dikkat çeken Kemal Güler, bu alanda çalışan sayılı ustalardan biri olduğunu belirtti. Zorluk derecesiyle bilinen bu tekniği kaynaklar üzerinden çalışarak öğrendiğini ifade eden Güler, “Benim ustam yok. Birinin yanında yetişmedim ama tarihteki bütün ustalar benim ustam. Onların yaptıklarını, notlarını inceleyerek, fikir edinerek, ilham alarak buraya geldim.” dedi.
Kubbe-i Hadra’nın çinilerini üretmenin kendisi için tarif edilemez bir anlam taşıdığını söyleyen Güler, “Bu aynı zamanda kutlu bir görevdi. Sadece bir iş olarak bakmadık bu restorasyon sürecine. Üretim süreci ayrı bir haz verdi. Manevi bir yönü vardı. Bittikten sonra da bambaşka duygular yaşadık. Arada bir gidip bakarım, ‘ben mi yaptım burayı, ben yaptım herhalde, evet ben yaptım’ derim kendi kendime.” ifadelerini kullandı.
Güler, ürettiği her çiniye ruhunu kattığını, her bir parçayla arasında özel bir bağ kurduğunu da dile getirdi.
Eşinden Hem Destek Hem Öğrencilik
Kemal Güler’in çinicilik yolculuğundaki en büyük destekçisi ise 57 yaşındaki eşi Neval Güler. Aynı zamanda ustanın tek çırağı olan Neval Güler, restorasyon sürecinde yoğun bir heyecan yaşadıklarını belirtti. Eşinin detaycılığına ve titizliğine dikkat çeken Neval Güler, “Hep daha iyisini, daha güzelini arıyor. Yeri geliyor kendi yaptıklarını beğenmiyor. Onun çırağı olmak çok güzel bir duygu. Yaptığı eserlerle gurur duyuyorum. Yeşil kubbenin çinileri bizim için çok önemliydi. Bittikten sonra bile her gün gidip baktık.” dedi.
