Mısır'dan İsrail'e tokat gibi sözler: Gönüllü yerinden edilme saçmalıktır!
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Gazze'de süren savaş ve ateşkes girişimlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff ile görüşmesinin ardından konuşan Abdulati, Gazze'de ateşkes sağlanmasındaki gecikmenin sorumlusunun İsrail olduğunu belirterek Tel Aviv yönetimini 'uzlaşmaz tavır' sergilemekle suçladı.
İsrail ordusunun Gazze Şehri sakinlerine güneye gitmeleri yönündeki çağrısına atıfta bulunan Abdulati, Filistinlilerin göçünün “gönüllü” olarak nitelendirilmesine sert tepki gösterdi. BM Filistinli Mülteciler Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Mısırlı bakan, şunları söyledi:
“Eğer Gazze’de insan eliyle yaratılmış bir kıtlık varsa, bu halkı topraklarından çıkmaya zorlamak içindir. Bunun gönüllü bir yerinden edilme olduğunu söylemek saçmalıktır.”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise geçtiğimiz günlerde, Gazze’deki Filistinlilerin ayrılmalarına izin verilmesi gerektiğini savunmuş ve diğer ülkelerin onları kabul etmesini önermişti. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, savaş dönemlerinde bile insanların nerede yaşayacaklarını seçme hakkının temel bir insan hakkı olduğu ifade edilmişti.
ATEŞKES PLANI VE ANLAŞMAZLIKLAR
Hamas, geçtiğimiz ay Gazze’deki rehinelerin yarısının serbest bırakılması ve bazı Filistinli mahkûmların tahliyesini içeren 60 günlük bir ateşkes teklifini kabul etmişti. Mısırlı yetkililer, bu planın İsrail’in askeri operasyonlarını iki ay boyunca askıya almasını ve kalıcı bir çözüm için çerçeve oluşturmasını öngördüğünü aktarmıştı.
Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu, tüm rehinelerin serbest bırakılmadığı sürece ateşkesin yeterli olmayacağını savunarak, müzakerelerin yalnızca İsrail’in şartları çerçevesinde devam edebileceğini söyledi.
MISIR'IN ARA BULUCU ROLÜ
Mısır, Gazze’de ateşkesin sağlanması için en aktif diplomatik girişimleri yürüten ülkelerden biri konumunda. Abdulati, ülkesinin bu süreçte kilit rol oynadığını vurgulayarak uluslararası topluma “daha fazla sorumluluk üstlenme” çağrısında bulundu.
