Oğlunu öldürenlerin aldığı cezayı duyunca dünyası başına yıkıldı

Olay, 27 Mayıs Çarşamba günü saat 01.30 sıralarında, Selçuklu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi İsmet Bey Sokak'ta meydana geldi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2'nci sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Mehmet Ali Demirel, Avusturya'nın başkenti Viyana'da yaşayan ablası Gülsen Koç'un eşi Mehmet Koç'tan şiddet gördüğünü öğrendi.

Demirel, bu durumu konuşmak için yanına arkadaşı Oğuzhan Üzel'i de alıp, eniştesinin ailesinin evine gitti. İddiaya göre konuşmak için dışarı çağırdığı eniştesinin babası Hüseyin Koç ile oğulları Adil Koç ve İsa Koç, Demirel'i demir çubuk ve sopalarla dövdü.

Ağır yaralanan Demirel, sağlık görevlilerince ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Üniversiteli genç, 30 Mayıs Cumartesi günü hayatını kaybetti.

Olay sonrası polis tarafından gözaltına alınan, ardından çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Hüseyin Koç (72) ile oğulları İsa Koç (46) ve Adil Koç (48) haklarında açılan kasten adam öldürme davasında son kez Konya Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.

DÜŞTÜ ÖLDÜ

Son sözü sorulan sanıklardan Hüseyin Koç ‘Ben bir şey yapmadım. Olay günü geldi. Bana saldırdı. Oğlum araya girdi. Kaçmak için duvara çıktı. Düştü. Başını taşa çarptı. Bir daha çıktı. Tekrar düştü. Tekrar çıktı. Yine düştü. Her defasında başını yere çarptı. Yani düştüğü için öldü biz bir şey yapmadık’ dedi.

SAMİMİYDİK ONU ÇOK SEVERDİM

Diğer sanık İsa Koç ise ‘Ben Mehmet Ali’yi çok severdim çok samimiydik. Asla onu öldürmek gibi bir kastımız olamaz. Bahçede babama saldırdığını gördüm. Babamı korumak amaçlı kolumu kaldırdım.  Sonra dikenli tellerin bulunulduğu duvara çıktı düştü. Hem dikenli tellerden dolayı hem de düşmenin etkisi ile yaralandı. Defalarca o duvara çıkıp düştü engelleyemedik. Her düşmesinde de kafasını yere çarptı tahliyemi istiyorum’dedi. 

Diğer sanık Adil Koç ise olayla hiçbir ilgisinin olmadığını, sesleri duyduğu için bahçeye indiğini belirterek, “Ben Mehmet Ali’yi bilmem yıllarca yurt dışında yaşadım. Olay günü babama saldırmış. Sesleri duydum aşağı indim. Mehmet Ali’nin duvara çıktığını ve düşüp kafasını yere vurduğunu gördüm” dedi.

Sanıkların her biri beraat ve tahliyelerini istedi. Mahkeme heyeti sanıkların her birini kasten öldürme suçundan önce müebbet hapis cezası ile cezalandırdı. Ardından haksız tahrik indirimi ile cezaları 15 yıla düşen sanıklar iyi hal indirimi ile 12 yıl 6’şar ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

ANNE GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

2019 yılında eşini ve eşinin ölüm yıldönümünde de oğlunu bir cinayete kurban veren 51 yaşındaki Fatma Demirel, verilen karara gözyaşları içinde isyan etti. Acılı anne, “Benim oğlumu öldürüp toprağa koydular sonra 12 yıl hapis cezası aldılar. Bunlar adaleti unutmuş, bunlar Allah’ı unutmuş. Ben adalete güveniyorum. Bu kararın düzeltileceğini ve bunların en ağır cezayı alacağına inanıyorum” dedi. 

Oğlunun planlı bir cinayete kurban gittiğini de gözyaşları içinde anlatan anne Fatma Demirel, “Evladımı çağırıp döve döve öldürdüler. Sonra buna kaza dediler. Bu kaza değil planlı bir cinayet oğlumun her yeri kırıktı. Nasıl bir kaza bu” diyerek isyan etti.

Maktül yakını vekili Cihat Tanrıkulu da verilen cezanın çok az olduğunu belirterek, “3 sanık da fikir ve eylem birliği içinde canice bu cinayeti işlemiştir.  Sanıklar hakkında uygulanan haksız tahrik indirimini kabul etmek mümkün değil karara itirazımızı yaptık” ifadelerini kullandı.

ZAFER SAMANCI