Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı: Papa'nın ziyareti siyasi şova dönüştürülmüştür
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı, kasım ayı divan toplantısını gerçekleştirdi. Divanda konuşan 27. Dönem Konya Milletvekili, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Abdulkadir Karaduman, ' Merhum Erbakan Hocamızın da ifade ettiği irade ve inançla, Papa'ya ziyareti için izin vermemişti. Çünkü Papa'nın gerçekleştirdiği bu ziyaret başlı başına bir siyasi şova dönüştürülmüştür.' dedi.
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı, kasım ayı divan toplantısını yoğun katılımla gerçekleştirdi. İl başkanlık binasında düzenlenen toplantıya; Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel’in yanı sıra Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Abdülkadir Karaduman, Saadet Partisi Konya İl Müfettişi Ali Mücevher, Millî Gençlik Vakfı (MGV) İstişare Başkanı Tacettin Çetinkaya, MGV İl Başkanı Mehmet Ali Korkmaz, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) Konya Şube Başkanı Latif Işık, Konya Millî Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.
“MİLLETİMİZİN KAYGISINI BİLMİYOR”
Abdulkadir Karaduman Konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Şu anda ülkemizde maalesef insanlığı adeta köleleştirme sürecini yaşıyoruz. Bu dönemde ülkemizi problemlerden arındıracak kudret, Saadet Partisi hariç hiçbir kadroda, hiçbir teşkilatta yoktur. Milletimizi aç bıraktılar, borca mahkûm ettiler, inancından uzaklaştırdılar. Televizyon kanallarını açtığımızda milletimizin hiçbir ihtiyacını karşılamayan bir iktidarla karşı karşıya kalıyoruz. İktidar bugün milletimizin hiçbir sorununu ve kaygısını bilmiyor. Biz Saadet Partisi olarak iktidarın ve ana muhalefetin oynadığı kayıkçı kavgasından bu milleti kurtaracağız. İktidar partisi, ana muhalefet partisini yolsuzlukla suçluyor ve bunu medyaya duyuruyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus, ana muhalefet partisinin ‘yolsuzluk yapmadık’ diyememesidir. ‘Siz bizden daha çok yapıyorsunuz’ diyorlar. 
“SİYASİ BİR ŞOVA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR”
Bu bir yolsuzluk yarışıdır. Milletimizi bu yolsuzluk yarışından çıkarıp kurtaracak olan görüş Millî Görüş’tür. Çünkü bugün Türk siyaseti ahlaktan arınmış durumdadır. Ahlak ve maneviyatını kaybeden siyasetçiler tarafından yönetiliyoruz. Bu yüzden çare Millî Görüş’tedir. Biz elbette kadim bir coğrafyanın mensubuyuz. Kadim topraklarda bulunan bir devletin vatandaşıyız. Bu coğrafyada kişi hangi inanca, ırka, mezhebe mensup olursa olsun Türkiye’de güzel yaşama hakkı olduğunu düşünüyoruz. Merhum Erbakan Hocamızın da ifade ettiği irade ve inançla, Papa’ya ziyareti için izin vermemişti. Çünkü Papa’nın gerçekleştirdiği bu ziyaret başlı başına bir siyasi şova dönüştürülmüştür. Bir taraftan bunlar devam ederken ‘Talâa’l-Bedru Aleynâ’ ilahisinin çalınması, görebileceğimiz en büyük zilletlerden biridir. Bu büyük bir vebal ve günahtır. Dolayısıyla gördüğümüz hadiseyi büyük bir hayretle takip etmiş olduk.
“SİYONİZM FELSEFESİNİ ANLAMADAN MÜCADELE EDEMEYİZ”
Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi ve bu yanlışı yapan yetkililerin milletimizden özür dilemesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.Vaktiyle Erbakan Hocamız ve Millî Görüş hareketimiz, Siyonizm ile ilgili bazı tehlikeleri dile getirdiğinde birtakım insanlar bunun komplo teorisi olduğunu söylüyorlardı. Ancak 7 Ekim hadisesi, Millî Görüş’ün haklı olduğunu gösterdi. İsrailli bir bakana soruyorlar: ‘Siz terörle mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz ancak Filistin’de sivilleri öldürüyorsunuz.’ denildiğinde İsrailli bakan, ‘Biz orada sivilleri değil hayvanları, böcekleri öldürüyoruz.’ dedi. Çünkü Yahudiler, kendilerinden olmayanı insan yerine koymayan ırkçı bir zihniyete sahiptir. Siyonizm felsefesini anlamadan mücadele edemeyiz.
“KONYA'NIN PROBLEMLERİNİ ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR”
1948 yılından bu yana bütün dünyaya bir imaj sattılar: ‘Güvenli Tel Aviv’ imajı… ‘Bizden izinsiz sinek dahi İsrail’e giremez’ dediler. Dokunulamaz İsrail imajı vardı. Fakat 7 Ekim olayı gösterdi ki kudret İsrail’de değil, Allah’tadır. Anladık ki İsrail’le savaşılabiliyormuş. 7 Ekim hadisesi sadece dünyadaki dengeleri değiştirmedi, aynı zamanda işbirlikçi liderlerin de foyasını ortaya çıkardı. Kendilerini dünya lideri olarak tanımlayanlar, dünyada yaprağın bile kendilerinden izinsiz kıpırdamayacağını iddia edenler, İsrail ile iş birliği yaptılar. Seçimlerden önce üye sayımızı yükseltmemiz gerekiyor. Her bir teşkilat mensubumuzun haftada en az bir kişiyi üye yapması elzemdir. Sahalarda hız kesmeden çalışmamız gerekiyor. Çünkü bizler, Hocamız gibi meşaleyi Konya’dan yakmak istiyoruz. Konya’nın problemlerini çözmemiz gerekiyor. Çünkü Konya’nın sorunlarını çözmeden Türkiye’nin sorunlarını çözemeyiz.”