Şark Meselesi, PKK ve 'Büyük Resim': Tarihten Bugüne Stratejik Bir Okuma
S.Ü. Eski Rektörü Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu, kaleme aldığı yeni yazısında, Terörsüz Türkiye sürecini Şark Meselesi bağlamında değerlendiriyor. Tarihten bugüne stratejik uyarılar dikkat çekiyor.
PKK'nın silah bırakması ya da etkisiz hale gelmesi, kutlanacak bir gelişme olsa da, Prof. Kutlu bunun nihai hedef değil, daha büyük bir planın yalnızca bir perdesi olduğunu savunuyor. Bu bağlamda Şark Meselesi kavramını merkeze alan Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü Kutlu, geçmişten bugüne Batı’nın Türk ve Müslüman varlığını bu topraklardan uzaklaştırma iradesinin değişmediğini dile getiriyor. Ona göre bu süreçlerin arkasındaki asıl dinamik, bugünkü politik ve askeri operasyonlarla sınırlı değil.
“Devletin Hafızası Şart”
Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu, son dönemde kamuoyuna yansıyan tartışmalar ışığında, Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamayı işaret ediyor. “Öcalan konuşmalı” yönündeki çıkış, birçok çevrede şaşkınlıkla karşılanmış olsa da, bu çıkışla birlikte şekillenen sürecin yeni bir çözüm arayışını değil, Türkiye’nin güvenliğini merkeze alan bir stratejiyi ifade ettiğini vurguluyor.
Ancak Kutlu, bu sürecin geçmişteki gibi kolaylıkla istismar edilebileceği uyarısını da yapıyor. 2013-2015 yıllarındaki deneyimin hafızalardan silinmemesi gerektiğini, özellikle hendek olayları ve terörün şehir merkezlerine taşınmasıyla yaşanan travmaların devlet aklında yer tutması gerektiğini ifade ediyor.
BOP, İsrail ve Küresel Planlar
Yazının dikkat çekici başka bir bölümü ise Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Büyük İsrail Planı ile ilgili değerlendirmeler. Kutlu’ya göre, PKK bu projelerin yalnızca taşeron bir uzantısı. Asıl mesele, bu yapıları destekleyen küresel güçlerin bölgede Türkiye’nin etkinliğinden rahatsız olması. Dolayısıyla “PKK’nın sonu”, bu yapıların etkisizleştiği anlamına gelmeyecek.
Tarihin Uyardığı Yerden Bakmak
Kutlu yazısını tarihsel bir uyarıyla sonlandırıyor: Osmanlı’nın 20. yüzyıl başında, birkaç yıl içinde devasa toprak kayıplarına uğraması, bugünün karar vericilerine örnek olmalı. Ona göre Türkiye bugün güçlü bir devlet olsa da, güç daima teyakkuz ve tarih bilinciyle birlikte anlamlıdır:
“Bir milletin geleceği, hafızasını ne kadar diri tuttuğuyla ölçülür.”
Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu'nun yazısının tamamına www.hakimiyet.com/yazarlar sekmesinden ulaşabilirsiniz.
