Sille mahallesindeki 5 bin yıllık şeytan köprüsü, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor

Konya'nın Selçuklu ilçesine bağlı, tarih kokan Sille Mahallesi, adeta zamanın izlerini taşıyan bir açık hava müzesi gibi. Burası, binlerce yıl boyunca Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu, Karamanoğlu Beyliği ve Osmanlı gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış, zengin bir tarihi mirasa sahip. Bu eski yerleşim yeri, her bir taşında farklı bir hikaye barındırırken, bu hikayelerin en etkileyici kahramanlarından biri de Şeytan Köprüsü olarak bilinen yapı.

Şeytan Köprüsü, asırlar öncesinden günümüze uzanan bir mühendislik harikası olarak öne çıkıyor. İki yamacı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilen bu köprü, zamanla dar ve tehlikeli bir geçit haline gelmiş. Dar vadilerin arasına kurulu olması ve yüksekliğiyle insanı ürperten bir atmosfere sahip olması, ona "Şeytan Köprüsü" lakabını kazandırmış. Günümüzde artık kullanılmayan bu köprü, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor ve adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.

Tarihî Derinliklerindeki Şeytan Köprüsü'nün Gizemi

Gezginlerin bu antik yapıya olan ilgisi, sadece mimari güzelliklerinden değil, aynı zamanda tarihi değerinden de kaynaklanıyor. Eskişehir'den gelen Serkan Sarı gibi ziyaretçiler, köprünün tarihi ve mimari önemini takdir ediyor ve korunması gerektiğine inanıyor. Onlar, bu tür eserlere sahip çıkmanın kültürel bir sorumluluk olduğunu vurguluyorlar.

Adıyaman'dan gelen Gazi Boyraz gibi tarih tutkunları ise Konya'nın kültürel mirasına sahip çıkılması gerektiğini dile getiriyorlar. Köprünün geçmişten günümüze taşıdığı atmosferi ve estetiği, ziyaretçileri derinden etkiliyor ve onlara tarihin derinliklerine bir yolculuk yapma fırsatı sunuyor. Bu nedenle, toplum olarak, geçmişten kalan bu muazzam yapıları korumak ve gelecek nesillere aktarmak önem taşıyor. Şeytan Köprüsü gibi tarihi eserler, sadece taş ve tuğladan değil, aynı zamanda insanların kültürel belleğinden ve anılarından da oluşuyor.