• Haberler
  • Sağlık
  • Soğuk havalar kalbi etkiliyor, bununla başa nasıl çıkılır?

Soğuk havalar kalbi etkiliyor, bununla başa nasıl çıkılır?

Kış aylarıyla beraber soğuğun gelmesi, hastalıklarının görülme ihtimalini arttırdığını söyleyen ANKA Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fehmi Kaçmaz, özellikle yaşlılar ve kronik kalp hastalığı bulunanların soğuk havalarda daha dikkatli olması gerektiği konusunda uyardı.

Soğuk havaların kalp sağlığını olumsuz etkilediğinden ötürü, ANKA Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fehmi Kaçmaz, olası risklerden bahsetti.
Mevsim geçişlerinde olan ani ısı değişiklikleri insan sağlığını etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Kaçmaz, “Soğuk havalarda kalp atım sayısı, kan basıncı yükseliyor, damarlar büzüşüyor ve kalbe binen iş yükünü arttırıyor. Bu nedenle özellikle yaşlıların, çocukların ve kalp rahatsızlığı olanların soğuk havalarda daha dikkatli olması gerekiyor. Soğuk havalar ile birlikte grip ve zatürre gibi hastalıkların görülme ihtimali de artıyor. Bu tür hastalıklar özellikle kronik kalp hastalığı olanlarda çok ağır seyretmekle birlikte kalp yetersizliği hastalarının stabil olan durumunun bozularak hastaneye yatmalarına ve hatta ölüme kadar ilerleyebiliyor. Özellikle yaşlılar ve kronik kalp hastalığı bulunanların soğuk havalarda, zorunlu olmadıkça ev dışına çıkmamalı, çıktığında soğuktan koruyacak giysiler giymeli. Soğuğun etkisini en aza indirmek için özellikle birkaç kat halinde sıcak tutacak giysiler giyilmelidir. Tek bir kalın giysi giymek yerine, birkaç kat ince giysi giyinmek soğuktan korunmak için daha yardımcıdır. Ayrıca dış ortamda ağır işler yapmamalıdır. İş yapmanın dışında uzun yürüyüşler de sakıncalı olabilir. Soğukta rüzgara karşı yürüyenlerde daha farklı problemler de olabilir” ifadelerini kullandı.

Kalp sağlığını korumanın temellerinden biri olan beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen   Fehmi Kaçmaz, “Kışın soğuğun etkisiyle genellikle daha fazla yemek yenir, tatlılara ve hamur işlerine ağırlık verilir. Oysaki kış ayları, sebze ve meyve bolluğunun olduğu aylardır. Kırmızı sebze olarak havuç, kırmızı pancar, kırmızılahana ve balkabağı; yeşil sebze olarak ıspanak, pırasa, brokoli, lahana ve marul cinsleri; beyaz sebze olarak da kereviz, turp, yerelması gibi kök sebzeler bolca bulunur. Ayrıca kuru baklagillerin de bu dönemde bolca tüketilmesi yararlıdır. Et olarak sık sık balık tüketmek oldukça faydalıdır, ancak kızartma veya yağsız tavada ızgara şeklinde pişirilmemelidir. Kışa direnmek çok yiyerek değil, nitelikli yiyerek mümkün olur. Bunların dışında günde en az 1.5-2 litre su tüketmeye dikkat edilmelidir” diye konuştu. 
 

Bakmadan Geçme