Takıntılar günlük yaşamı ele geçiriyorsa dikkat!

Günlük hayatı olumsuz etkileyen ve kişiyi yoğun stres altında bırakan Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bireyin istemsizce ortaya çıkan rahatsız edici düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri bastırmak için tekrarladığı davranışlarla (kompulsiyonlar) kendini gösteriyor.

Toplumun yaklaşık %2-3’ünde görülen OKB, sanılanın aksine nadir bir durum değil. Genellikle ergenlikte ya da 20’li yaşlarda başlasa da, çocuklukta da ortaya çıkabiliyor. Erkeklerde daha erken yaşlarda görülse de, kadınlarda daha yaygın olduğu gözlemleniyor.

En bilinen türlerinden biri halk arasında “temizlik hastalığı” olarak adlandırılan kirlenme korkusudur. Bu kişiler, mikroplardan kaçınmak adına sürekli el yıkama, yüzey temizleme ya da temizlik ürünlerine aşırı yönelme gibi davranışlar geliştirir. Diğer yaygın türler arasında kapı, priz ya da ocak gibi nesneleri defalarca kontrol etme, cinsel ya da dini içerikli istenmeyen düşüncelerle mücadele etme ve belirli nesneleri atamama gibi davranışlar da yer alıyor.

Uzmanlar, OKB’nin gelişiminde genetik yatkınlık, çocukluk çağı travmaları, kişilik özellikleri ve serotonin düzeylerindeki düzensizlik gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtiyor. Özellikle mükemmeliyetçi ve ayrıntılara fazla odaklanan bireylerde bu rahatsızlığın daha sık görüldüğü ifade ediliyor.

Tedavi sürecinde en etkili yöntemler arasında bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve özellikle onun bir alt yöntemi olan maruz bırakma ve tepki önleme (ERP) yer alıyor. Ayrıca, serotonin dengesini düzenleyen ilaçlar da sıkça kullanılıyor.

Her bireyde farklı şekilde ortaya çıkabilen bu rahatsızlık, uygun tedaviyle büyük ölçüde kontrol altına alınabiliyor. OKB, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ancak doğru yaklaşımla yönetilmesi ve üstesinden gelinmesi mümkündür. Uzmanlar, belirtiler fark edildiğinde gecikmeden profesyonel yardım alınması gerektiğini vurguluyor.

Hakimiyet Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
Özel Haber

Bakmadan Geçme