TÜİK verileri şaşırttı: Konut satışları neden rekor kırıyor?
Deprem riskinin yeniden gündeme oturduğu dönemde alıcıların yönü hızla değişti. Eski binalar gözden düşerken, dayanıklı yapılarla öne çıkan yeni semtler yoğun talep görüyor. TÜİK verileri, Türkiye'nin konut haritasında yaşanan bu büyük dönüşümü net biçimde ortaya koyuyor.
Türkiye’de art arda yaşanan depremler, vatandaşların konut tercihlerini köklü biçimde etkiliyor. Özellikle büyük şehirlerde eski yapı stokuna yönelik güvensizlik, alıcıları yeni ve güvenli konut projelerine yönlendiriyor. TÜİK’in yayımladığı güncel veriler, bu eğilimin yalnızca bir algı değil; istatistiklerle doğrulanan güçlü bir trend olduğunu gösteriyor. 2025’in ilk on ayında konut satışlarının tarihî seviyelere ulaşması, bu dönüşümün en somut göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Ekim ayında Türkiye genelinde 164 bin 306 konut satılarak, 2025’in en yüksek aylık rakamına ulaşıldı. Ocak–ekim döneminde ise satışlar yüzde 16,2 artışla 1 milyon 293 bin 33 seviyesine çıktı. Sektör yetkilileri, yıl sonunda toplam satışların 1,5 milyon adedi geçeceği görüşünde birleşiyor. Bu tablo, konut piyasasında yılı domine eden temel dinamiğin “yenileme ve güvenliğe yönelim” olduğunu ortaya koyuyor.
ESKİ DAİRELERDEN YENİ PROJELERE GEÇİŞ EĞİLİMİ
Ekim ayında ilk el konut satışları yüzde 4,9 gerileyerek 54 bin 866 adete düşse de bu azalma, piyasadaki genel eğilimi tersine çevirmiyor. Uzmanlara göre ikinci el satışların önemli bir kısmı, eski yapılardan çıkarak yeni konutlara geçiş amacıyla gerçekleştiriliyor. Deprem endişesine bağlı olarak vatandaşlar, daha modern teknik standartlara sahip projeleri tercih ediyor.
Yeni konutların dayanıklılık, enerji verimliliği, yalıtım, sosyal donatılar ve yaşam kalitesini artıran unsurlarla öne çıkması; özellikle aileler için cazip bir profil oluşturuyor. Bu nedenle ikinci el satışlarda görülen artışın temelinde, “kaynak yaratıp yeni konuta geçme” motivasyonu bulunuyor.
İSTANBUL'DA KAYBOLAN MERKEZ
İstanbul özelinde konut tercihlerinde belirgin bir yön değişikliği yaşanıyor. Kentin köklü merkez ilçelerindeki 30–40 yıllık binalar, deprem riskinin yoğun tartışıldığı bir dönemden geçerken alıcılar Başakşehir, Bahçeşehir, Beylikdüzü gibi yeni yapı yoğunluğu yüksek bölgelere yöneliyor.
Beşiktaş, Ortaköy, Şişli gibi geleneksel merkezlerde oturan pek çok kişinin eski evlerini satarak deprem yönetmeliğine uygun, yüksek standartlı ve site yaşamı sunan projelere taşındığı ifade ediliyor. Bu tercihte yalnızca güvenlik değil; modern yaşam beklentileri, sosyal imkanlar, peyzaj alanları ve otopark gibi şehir yaşamında giderek önem kazanan faktörler belirleyici oluyor.
PRİM POTANSİYELİ YENİ KONUTLARI ÖNE ÇIKIYOR
Deprem güvenliğinin yanı sıra yeni konutların yükselen yatırım değeri de talebi güçlendiriyor. Kaliteli malzeme, modern inşaat teknikleri ve enerji verimliliği, yeni projelerin değer artışı kapasitesini artırıyor. Uzmanlar, yeni konutların kısa ve orta vadede reel değerini koruma ve artırma konusunda daha avantajlı bir konumda olduğunu belirtiyor.
Ekim ayında ipotekli konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 artarak 23 bin 527 seviyesine çıktı. Bu veri, Mayıs 2023’ten beri görülen en yüksek kredili satış düzeyi olarak kaydedildi. Konut kredilerindeki kademeli iyileşme beklentisi ve finansal koşullardaki dengelenme, yılın son çeyreğinde satışları destekleyen önemli unsurlar arasında gösteriliyor.