• Haberler
  • Konya
  • TÜRK EĞİTİM-SEN: Proje okulları kadrolaşma aracı olamaz

TÜRK EĞİTİM-SEN: Proje okulları kadrolaşma aracı olamaz

Ali Köç, görevlendirme süreçlerinde adalet, liyakat ve şeffaflık ilkelerinin esas alınması gerektiğini vurgulayarak, mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi çağrısında bulundu.

8 Nisan’da açıklanan “2025 Yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme” sonuçlarına göre yeniden görevlendirme ve ilk atama kapsamında birçok yönetici ve öğretmen yeni görev yerlerine yerleştirildi. Ancak proje okullarında dört yıllık görev süresini tamamlayan bazı öğretmenlerin aynı kurumlara tekrar atanmadığı ve bu nedenle norm kadro fazlası durumuna düştüğü görüldü.

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Konya 1 No’lu Şube Başkanı Ali Köç, proje okullarının kadrolaşma amacıyla kullanılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Köç, “Proje okulları, eğitimde kaliteyi artırmak, öğrencilerin donanımını güçlendirmek amacıyla kurulmuş kurumlardır. Bu okulların amacı hiçbir şekilde belli gruplara kadro yaratmak olamaz,” ifadelerini kullandı.

Türk Eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Ali Köç; , proje okullarına öğretmen ve yönetici atamalarının keyfiyete göre yapılmasına tepki göstererek, şunları kaydetti: “Ülkemizde akademik başarısı en yüksek öğrencilerimizin sınavla yerleştiği bu okullarımıza yönetici ve öğretmen atamasında maalesef hiçbir objektif kriter aranmamaktadır. Türk Yüzyılını inşa edecek nesillerimizi yetiştiren bu güzide okullarımızın atama ve görevlendirme süreçlerinin tam bir keyfiyet zemininde yürütülmesi asla kabul edilemez. Maalesef uzun süredir proje okulları meselesi ‘Kafama göre yönetici ve öğretmen atarım’projesine dönüşmüş durumdadır. Bu gözde okullarımız çalışanların mensubiyetine göre tasnif edildiği bir çirkinliğin aparatı haline getirilmiştir. Bu fotoğraf eğitim camiamıza yakışmamaktadır. Bu istenmeyen tablonun terbiye edilmesinin sorumluluğu da öncelikli olarak MEB yönetimindir. Sendika olarak bu çirkinliği yıllardır dile getiriyoruz ancak hiçbir Milli Eğitim Bakanı bu sorumluluğu üstlenmemiştir. Her zaman söylüyoruz; ülkemizi 15 Temmuz felaketine sürükleyen nedenlerin başında kamunun mensubiyetler üzerinden tasnif ve tanzim edilmiş olması geliyordu. Özellikle proje okulu atamalarında da benzer bir tabloyu yaşıyoruz. Bu asla kabul edilemez! Sorumluluk makamlarını işgal edenler buna asla müsaade edemez!

Eğitim teşkilatını Bakan yönetir, il müdürü yönetir, ilçe müdürü yönetir. Adı, sıfatı, dayanağı ne olursa olsun STK görünümlü yapıların kamuyu yönetme cüretine tahammül edilemez!Aslında istenmeyen durumdan en çok ve öncelikle rahatsız olması gereken de eğitim yöneticileridir. Milli Eğitim Bakanı’ndan, il milli eğitim müdürüne, ilçe milli eğitim müdürüne, okul müdürüne kadar eğitim yönetimidir. ‘Sen kimsin kardeşim? Burayı ben yönetirim, senin haddine değil!’ demesi lazım. Ama ilginçtir, onların adına biz rahatsız oluyoruz. Rahatsız olmaya ve rahatsız etmeye devam edeceğiz. Bu proje okulu garabeti, bu ucube sistem rehabilite edilinceye kadar gündemde tutmaya devam edeceğiz. Çekin elinizi proje okullarından!

Yapılan usulsüz ve haksız atama ve görevlendirmelerinülkemize yapılmış büyük bir kötülük olduğunu da söyleyen Başkan Köç: , “Bu kötülükten ülkeyi kurtarmanın mesuliyeti MEB üst yönetimindedir. Sınavla öğrenci alan proje okullarına atama ve görevlendirmelerde kriter getirilmelidir. Yönetici görevlendirmesi MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne tabi olmalı, öğretmenler de sınavla atanmalıdır. Ayrıca proje okulu sayısı azaltılmalı, bu okullarımız bir kadrolaşma aparatı olmaktan kurtarılmalı, gerçekten özel program ve proje uygulayan okullarımız bu kapsamda değerlendirilmelidir” diye konuştu.

 

 

Hakimiyet Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme