• Haberler
  • Konya
  • Gökcem Konya Down Cafe Çalışanları Hayata Sımsıkı Sarılıyor

Gökcem Konya Down Cafe Çalışanları Hayata Sımsıkı Sarılıyor

Hayata geçirdikleri Rehabilitasyon Merkezi ve Gökcem Konya Down Cafe, (Gökcem Karşıyaka Balık Restoran) işletmesi ile sadece Konya'da değil Türkiye'de adından başarı ile söz ettiren ve onlarca özel gereksinimli gencin umudu olan Devecioğlu ailesi tam 16 yıldır üstlendikleri görevi tüm vefasızlıklara rağmen başarı ile devam ettiriyor.

Vefadan mahrum kalmak gerçekten merhemi olmayan bir yara, bir hüzün ve bir enkaz bırakır yüreklerde. Ahde-Vefasızlığın oluşturduğu bu yıkıma herkes dayanamaz ister istemez hayallerini ve tüm beklentilerini bir kenara bırakarak kaderine boyun eğer ve yapılanları çaresizce sessizce sinesine çeker.  Bu çaresizlik herkes için geçerli mi? Tabi ki hayır… Yazımda bu dirençli ve onca vefasızlığa rağmen inadına ayakta kalma mücadelesini başarı ile kazanan bir isimden daha doğrusu bir aileden bahsetmek istiyorum.

Umutlarını yitirmediler

Devecioğlu ailesi…

Devecioğlu ailesini kamuoyu ilk olarak, 20 Mart 2008 tarihinde yani 16 yıl önce hayata geçirdiği Gökcem Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde barındırdığı ve eğitimlerini üstlendiği Down Sendromlu yavrulara kucak açmasıyla tanıdı. Bu merkezde o kadar başarılı hizmetlere imza attılar ki saymakla bitmez. Kısa sürede evlatları Gökhan ile birlikte yüzlerce Down Sendromlu yavrunun ve ailelerinin umut kapısı oluverdiler. Hiçbir şekilde ücret almadan tamamen kendi gayretleri ile sağladıkları imkan sayesinde sayıları yüzleri bulan o özel minik yavrular kıt imkanlar ile kapalı kaldıkları ev yaşamından kurtularak hayat ile yeniden tanıştılar. GÖKCEM ismi nihayet amacına ulaşmıştı. Gökcem’in açılımını ise herkes merak ediyordu. Yasemin hanım, “Gökcem ismi Oğlumuzun isminin ilk üç harfi yani Gök. Cem ise biliyorsunuz bir araya gelmek buluşmak toplanmak. Diledik ki bu durumda olan tüm yavrularımız oğlumuzun etrafında toplansın, buluşsun bir araya gelsin yani Cem eylesin.  Gök-Cem. Rabbim de bu dileğimizi binlerce kez şükürler olsun gerçekleştirdi”

Umutlarını yitirmediler

Yasemin anne, başlattığı projeyle down sendromlu ve özel gereksinimli gençlerin önemli işletmelerde iş dünyasına atılmasını sağladı. Ancak bazı rahatsızlıkları nedeniyle birkaç kez ameliyat geçirmesinin ardından umutlarını bu merkeze bağlayan özel gençlerin eğitimlerinin aksamaması için işin uzmanı bir kişiye hiçbir ücret almadan merkezi teslim edip, gözyaşlarıyla ayrılmak zorunda kalmıştı. 21 Mart 1990 tarihinde 6,5 aylık iken dünyaya gelen Gökhan’ın durumunu, “Birbirine benzeyen çocuklar var ya oğlunuz da onlardan” denilerek öğrenmesi ile başlayan Yasemin hanımın mücadelesine başka bir ortamda devam etme kararı almıştı. 15 Ekim 2015 tarihinde Gökcem Konya Down Özel Çocuklar Eğitim ve Spor Kulübü Derneği adı ile Meram Yaka Yolu üzerinde Konya’da ilk olan ’Konya Down Kafe ve Restoranı hayata geçirmesiyle özel evlatlarını bu çatı altında topladı. İlerleyen rahatsızlığına rağmen ilk günkü gibi büyük bir özveriyle "canlarım" dediği çocuklarıyla ilgilenen Yasemin Hanım, “Çocuklarımdan ayrı kalamam, gidersem çok üzülürler. Burası kapanır. Hiçbiri evlerinden dışarıya çıkamaz. Hayata küserler” endişesi ile tüm imkanlarını bu kuruma aktarmışlardı. 

Umutlarını yitirmediler
  
Kurumun mimarı Yasemin ve Uğur Devecioğlu çifti, açılışta yaptıkları konuşmada “Bizim tek amacımız özel gereksinimli bireylerin bilimsel çerçeve ışığında eğitim almaları ve toplumda bağımsız yaşamalarına imkan sağlamak ve başarılarını sürdürmelerine yardımcı olmak” diyerek duygularını dile getirmişti.  Restoranın mihenk taşları olan özel gençler ise zor durumda kaldıklarında “Yasemin anne hasta olduğunda çok üzülüyoruz. İzinli günümüzde telefonla arayıp sesini duyuyoruz. Bizi bizden çok düşünüyor. O bizim koruyucu meleğimiz, annemiz. Burada huzur buluyoruz. Başımızda durmasını çok istiyoruz. Gücümüzü ondan alıyoruz” ifadeleriyle duygularını dile getirdi.İlk yıllar basının da sürekli desteklemesi ile Gökcem Kafeye ilgi çok iyiydi. Gökhan Devecioğlu ile birlikte 8 Down Sendromlu gencin sigortalı olarak işe başladığı bu özel kurumun mutlaka ayakta kalması gerekiyordu. Çünkü 8 özel gencimizin ve ailelerinin umut kapısı idi bu işletme.

 Umutlarını yitirmediler

Aynı zamanda çevresinde sevilen, sayılan ve yaptığı yatırımlar sayesinde iş dünyasında da adından başarı ile söz ettiren Uğur Bey ise kendisine ait diğer şirketlerinden her ay önemli bir miktarı buraya aktararak hayata sevgiyle bağlanan bu gençlerimizin umutlarını yıkmamak için çaba gösteriyordu. Uğur bey için maddiyat her zaman ikinci plan da yer alıyordu. Bu çabası halen takdire şayan bir şekilde devam ediyor. Çünkü 9 yıl önce hayata geçen bu günkü ismi Karşıyaka Gökcem Balık Restoran olan işyerinde işe başlayan o minik yüreklerin emekli olmalarına sadece bir yıl kaldı. Yani 2015 yılında çalışma hayatına sigortalı olarak merhaba diyen bu güzel yürekler 2025 yılında birer emekli olacaklar. Çünkü bu özel gençlerimiz yasa gereği 10 yılda emekli olma haklarına sahip.  Down Sendromlu bir evladı olan anne babanın en mutlu oldukları anın, çocuklarının kendi gömleklerinin düğmelerini kendilerinin bağladıklarını görmek olduğunu düşünürsek, bu işyeri bu manada hayal ötesi bir yerdi. Daha önce ailelerine bir yük olan, bırakın gelirlerinin olmasını masrafları ile dar gelirli ailelerinin dışarıya bile çıkarmakta zorlandıkları bu gençlerimiz bu gün bu işyeri ve gördükleri eğitimin sonunda ne durumda biliyor musunuz? Asgari ücretin üzerinde maaş alan sigortaları yaptırılan ve 10 yıl sonra emekli olabilecek olan birer birey.

Umutlarını yitirmediler

Uğur bey yaşadıkları tüm vefasızlığa rağmen kimseye kırılmadan o hoşgörü ve güler yüzlü tavrı ile bu fedakârlığına ömrü yettiği sürece o güzel gözlerin gülmesi için devam edeceğini ifade ediyor ancak eşi Yasemin hanımın kalbi çok kırık. Yaşadığı çok ciddi sağlık sorunlarına rağmen evlatlarının yanından bir an olsun ayrılmayan Yasemin Hanım bu kırgınlığında yerden göğe kadar haklı. Bilin istedim bu kurumda vefasızlığı en üst seviyede yaşayan, bakanlara, milletvekillerine, belediye başkanlarına, bürokratlara kırgın bir grup var.  Vefasızlıktan bahsettik ya… Restoran’ın hemen karşısında otobüs durağı var. Ancak bu özel gereksinimli gençler araçların hızına yetişemediği için karşıya geçmek için büyük mücadele veriyor. Çünkü o kadar söylemelerine rağmen bir hız yavaşlatıcı tümseği bile yaptıramadılar. Geçtiğimiz gün Yasemin ablaya, “Abla bu yıl 21 Mart’ta ne yapacağız” diye sorduğumda aldığım cevaba benim de yüreğim burkuldu. “Ali Sait artık hiçbir şey yapmayacağım. Yıllardır arayıp soran yok. Vaatte bulunanları gören yok. Biz hayatta olduğumuz sürece bu yavrularımızı kimseye muhtaç etmeyiz. Allaha şükür bizim sevgimiz de gücümüz de buna yeter. Canlarım, yavrularım hedeflerine ulaşsın emekli olsunlar sırt çantamı alıp gönlüme göre yaşayacağım”… 

Umutlarını yitirmediler

 

Buyurun bu cevap hepimize. Haydi söyleyin. Biz nerede hata yaptık? Pırlanta gibi gençlerin gözlerinde ki mutluluğu görmemek için neden bu kadar çaba gösterdik? Bu hatanın telafisi var mı? Yeniden gönüllerini kazanmanın, mutluluklarına ortak olmanın bir yolu var mı? Mutlaka olmalı. Bunun için başta şehrimizin milletvekilleri, idarecileri ile birlikte hepimize büyük görevler düşüyor. Bir zamanlar mangalda kül bırakmayanlar, bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, belediye başkan adaylarımız, bürokratlarımızdan bakalım hangi yürekli isim 21 Mart 2024’ü hatırlayacak. Bakalım hiç bir vefasızlığın yıkamadığı ve herkese, her şeye inat 16 yıldır ayakta kalan ve kalmaya da devam edecek olan bu güzide kuruma ve bu kurumu hayata geçirenlerin karşısına hangi yürekli insan çıkabilecek göreceğiz…  Ama ister hatırlansınlar ister hatırlanmasınlar Devecioğlu ailesi her şeyi bir kenara bırakarak canlarının birer parçası olarak gördükleri gençlerin istihdamı ve gelecekleri için ellerinden gelen tüm imkanı kullanmaktan ve onları mutlu etmekten tek bir satır bile taviz vermiyor.

Umutlarını yitirmediler

Ben bizzat şahidim yaklaşık 5 yıldır Bu güzide kurumun kapısını çalan yok. diyen Gazeteci yazar Ali Sait Öge 'Ama o koca yürekli aile herkese inat halen dimdik hayatta. Ve 16 yıl önce tutuşturulan bir küçük kıvılcım bu gün büyük bir meşale gibi halen yanıyor. Burada sayıları azda olsa vefalı dostları bu eleştirinin dışında tutuyorum. Onlar Gökcem ailesinin bir ferdi gibi sürekli geliyorlar.  Bende elimden geldiği kadar 16 yıllık süre zarfından bu ailenin yanında yer aldım. Eşimin Ankara’da ciddi bir kalp ameliyatı geçirmesi ve yaşadığım zor süreç nedeniyle bir kez 21 Mart etkinliklerinde bulunamadım. O da pandemi dönemine denk geldiği için istenilen şekilde yapılamamıştı. Bunun için bile bu güzel aileyi kırdım düşüncesi ile kahrolmuştum. Bu eksikliğimin haricinde yıllardır yanlarında büyük bir zevk ve istekle yer aldığım o güzel yürekli insanlar için ömrüm yettiğince elimden geleni yapacağım. Çünkü bu insanlar gerçekten en güzel alkışı hak ediyor. Bu vesile ile başta Devecioğlu ailesinin küçüğünden büyüğüne tüm fertlerine, bu güzel kuruma gönül veren herkese, destekleri ile o pırlanta yürekli gençlerin yüzlerini güldürenlere, hiçbir karşılık beklemeden 24 saat yanlarında olan tüm vefalı dostlarına yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. 

Umutlarını yitirmediler

Ayrıca 21 Mart Dünya Down Sendromlular Günü vesilesi ile tüm özel gençlerimizi kutluyor hepsinin gözlerinden öpüyorum. Tabi bu güzel kurumun mimarı olan Gökhan Devecioğlu kardeşimin de doğum gününü yürekten kutluyor daha nice uzun yıllar tüm sevdikleri ile hayırlı ömürler diliyorum. Son olarak ise Devecioğlu ailesinin tüm fertlerini, Gökcem Kafe’de görev alan tüm çalışanları hizmetlerinden ve başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim, ne yazarsak yazalım hakkınız ödenmez sizi anlatmaya kelimeler yetmez sağ olun var olun…

Umutlarını yitirmedilerEvet, 16 yıllık filmi küçük bir fragman ile anlatmaya çalıştım. Belki unutmuş olabilirsiniz ben yine de hatırlatayım, Gökcem Karşıyaka Balık Restoran Meram Yaka Caddesi No 190 adresinde… Kalın sağlıcakla…' dedi


 

Özel Haber

Bakmadan Geçme