Ünlü ekonomist Bakan Şimşek'in şifresini açıkladı! Gemi batıyor…

Ünlü ekonomist Emre Şirin katıldığı bir televizyon programında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomiye dair şifresini açıkladı. Şirin, “gemi batıyor” diyerek ekonomideki giden kötü gidişata dikkat çekti. İşte tüm detaylar….

Ekonomist Emre Şirin, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Şimşek’in sıcak para çekme hedefinin siyasi belirsizlik nedeniyle başarısız olduğunu savunan Şirin, “Gemi batıyor ama hâlâ yüzdüğümüzü söylüyorlar” dedi. Mevcut uygulamaların vatandaşa daha fazla yük getirmekten başka bir işe yaramadığını söyleyen Şirin, Şimşek’in “makro finansal istikrar” vurgusunun aslında gerçek ekonomik iyileşmeyi değil, günü kurtarmayı hedeflediğini ifade etti.

"TEK DERDİ MAKRO FİNANSAL İSTİKRAR"

Emre Şirin’in açıklamalarından satır başları şu şekilde: “Şaka bir yana, Mehmet Şimşek’in şifresini şöyle verelim: Kendi cümlelerinde gizli. "Makro finansal istikrar."  Tek derdi bu. Finansal göstergeleri düzeltmeye çalışıyor. Sıcak para ve sermayeyi ülkeye çekmeye çalışıyor. Ama gelmiyor işte, gelmiyor. Peki, neden gelmiyor? O bahsettiği “iç şoklar” var ya... Hani adını koyamadığı şey. Aslında bu, siyasi belirsizlik. Yani, "Bugün ne olabilir? Yarın nasıl bir sabaha uyanabiliriz?" gibi belirsizlikler.  Mehmet Şimşek’in ‘politika’ dediği şey de aslında sadece kamu harcamalarının finansmanına yönelik kaynak yaratma operasyonu. Başka bir şey değil. Peki, bu ‘makro finansal istikrar’ dediği şeyi sağlarken ne yapıyor? Sıcak para gelmediği için tavizler veriyor. Faizi artırıyor, tahviller ucuzluyor, borsa çöpe dönüyor. Yeni vergiler icat ediyor. Sonra da bütün yükü vatandaşın sırtına yüklüyor.” 

“GÜNÜ KURTARMAYA YÖNELİK AÇIKLAMA YAPIYOR”

Toplu iş sözleşmeleri yapılıyor, emekli ve memur maaşlarına artış planlanıyor ama kendi oluşturduğu TÜİK enflasyonu üzerinden zam yapıyor. O zamma bile ulaşamıyor. Sonra çıkıp "enflasyona ezdirmedik" diyor. Ezdirecek bir şey kalmadı ki! Vatandaşın üzerinden silindir geçti. Testi gibi ezildi artık, yere yapıştı. Daha nasıl ezdirebilirsin? Mehmet Şimşek’in bu açıklamaları sadece günü kurtarmaya yönelik. “Ekonomiyi iyi yönetiyoruz, enflasyonu yeneceğiz, bize güvenin” demekten ibaret. Ama vatandaş artık güvenmiyor.

“ASGARİ ÜCRET ARTIK ERİDİ”

Buradan kendisine bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Oturduğunuz koltuklardan çıkın, size önceden verilmiş sorularla konuşulan televizyon programlarından değil, sokaktan gerçek durumu öğrenin. Sokağa çıkın, vatandaşla konuşun. Gerçek dert neymiş görün. Artık “enflasyon” kelimesi bir şey ifade etmiyor. Biz “hayat pahalılığını” konuşmalıyız. “Alım gücünü” konuşmalıyız. Asgari ücreti yıl başında artırdınız. Bugün Temmuz’un sonuna geldik. O para eridi, bitti, kül oldu. Ek zam yapamıyorsunuz çünkü şirketler iflas noktasına geldi. Konkordatolar artıyor. Asgari ücreti artırırsanız, diğer çalışanlar da zam isteyecek. Firmalar bunu karşılayamaz hale geldi.

“HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK BOZULUYOR”

Ama siz hâlâ "enflasyon düşüyor, talep koşulları soğuyor" gibi ifadelerle durumu toparlamaya çalışıyorsunuz. Gerçek bu değil. Para veremiyorsunuz. Kaynak aktaramıyorsunuz. Çünkü her yerden gemi su alıyor. Gemi batıyor. Hani Titanik'in burnu suya gömülmüş bir kısmı da yukarıda ya. Aynı onun gibi. Siz de diyorsunuz ki "bakın hâlâ yüzüyoruz." Ama batıyorsunuz. Gemi çoktan inmeye başlamış. Kusura bakmayın Sayın Mehmet Şimşek, ekonomi her geçen gün daha da bozuluyor. Siz de bunun böyle gideceğini biliyorsunuz ama söyleyemiyorsunuz. Bu sistemde başarı elde edilemeyeceğini siz de çok iyi biliyorsunuz.

“DAHA KOLAY BORÇLANACAĞIZ”

Yılın ilk altı ayında 1 trilyon 111 milyar lira sadece faize kaynak aktardınız. Hunharca vergi topluyorsunuz. Sürekli “nereden kaynak bulabilirim?” diye uğraşıyorsunuz. Adeta vergi bakanlığı yapıyorsunuz. Ama hâlâ yetmiyor. Çünkü kamu harcamaları verimsiz yerlere gitmeye devam ediyor. Genel tablo bu. Ve bu tabloyla Türkiye enflasyon problemini çözemez. Hatta yarın daha büyük bir enflasyon girdabına girecek. Moody’s’in not artırımıyla ilgili bir açıklamanız vardı, orada da şifre gizli: “Daha rahat finansmana erişeceğiz.” Bunun Türkçesi, “daha kolay borçlanacağız.” Borçlanmayı başarı gibi sunan bir anlayışla hareket ediliyor. Ancak artık tek kriter bu hale geldi. Doğrudan yatırım alamıyorsunuz. İçerideki yatırımcıyı yurt dışına kaçırıyorsunuz. Sıcak para bile gelmiyor. Gelmesi için her türlü tavizi veriyorsunuz. Sonra da iki yıl boyunca dolaşıyorsunuz, ama para hâlâ ortada yok.”