Uzmanlar uyarıyor: Her prostat büyümesi kanser değil

İleri yaş erkeklerde sık rastlanan iyi huylu prostat büyümesi, çoğu zaman ihmal edilse de yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebiliyor. Uzmanlara göre, bu büyüme her zaman kanser anlamına gelmese de benzer belirtiler nedeniyle dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor.

Erkeklerde sık görülen sağlık sorunları arasında yer alan iyi huylu prostat büyümesinin, genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıktığı ve ihmal edilmesi halinde yaşam kalitesini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar, prostat büyümesi ile ilgili semptomların çoğu zaman kanserle karıştırıldığını, ancak her büyümenin kötü huylu olmadığını ifade ediyor.

Medicana Konya Hastanesi Üroloji Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Umut Gönülalan’ın verdiği bilgilere göre, iyi huylu prostat büyümesi genellikle ileri yaş erkeklerde görülüyor ve prostatın doğal büyüme sürecinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak benzer şikâyetler kanser belirtisiyle karışabileceği için her durumda bir üroloji uzmanına başvurulmasının önem taşıdığı vurgulanıyor.

40 YAŞTAN İTİBAREN DÜZENLİ KONTROLLER YAPILMALI

Prostat kanserinin ise erkeklerde en sık rastlanan ikinci kanser türü olduğu ifade ediliyor. Erkek cinsiyetinin tek başına bir risk faktörü olduğuna dikkat çekilirken, genetik yatkınlık, obezite ve sağlıksız beslenme gibi etkenlerin de bu riski artırdığı kaydediliyor. Özellikle ailesinde prostat kanseri öyküsü olan bireylerin, şikâyet olmasa bile 40 yaşından itibaren düzenli kontrollerini yaptırmalarının önem taşıdığı dile getiriliyor.

Prostat kanserinin çoğu zaman sinsi bir şekilde ilerlediği ve hastalığın erken evrelerinde belirti vermediği belirtiliyor. Yapılan açıklamalarda, hastaların çoğunda iyi huylu büyüme tespit edildiği; kanserin ise genellikle taramalar sırasında ya da ileri evrelerde fark edildiği ifade ediliyor. Bu nedenle, şikâyet olmasa bile belli bir yaştan sonra tarama yapılması gerektiği vurgulanıyor.

BU TEKNİKLER ETKİLİ SONUÇLAR VERİYOR

İyi huylu prostat büyümesine yönelik geliştirilen yeni tedavi yöntemlerinin, hastaların günlük yaşamlarına daha hızlı uyum sağlamalarına olanak tanıdığı da belirtiliyor. Prof. Dr. Gönülalan tarafından paylaşılan bilgilere göre, ilaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda kapalı ameliyat yöntemlerine başvurulabiliyor. Geleneksel açık cerrahilerin yanı sıra TUR-P yöntemi, lazerle prostatın çıkarılması ve su buharı enjeksiyonu (rezum) gibi modern tekniklerin de etkili sonuçlar verdiği aktarılıyor.

 

Hakimiyet Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme