Baba...
Dursun Seyis
Demek ki, Babalar günü de varmış.
Bence Baba’ her zaman babadır. Onu anlamayan ve kıymetini bilmeyenlere de yuh olsun.
Baba yok olduktan sonra, anlasan bilsen neye yarar ki…
Baba çınar gibidir. Meyvesi olmasa,Gölgesi yeter.
Yarın Babalar günü
O nedenle bende Cengiz Numanoğlu’nun şiiri ile size seslenmek istiyorum.
Babam der di ki,
Yavrum küçüğü küçümseme, Küçücük bir darbeden kalp kırılır mı ? Orman nasıl kil, bir kibritle kül ola, Hayırlarda kül olur başa kalkmakla…Kibir, gurur, inat şeytana hastır, Şeytanla dost olanın Akıbeti iflastır. Dünya hırsı doyurmaz, yedikçe aç kalırsın; Kibirde, inatta gururda yükselirsen, kabirde alçalırsın...
Vehimler, vesveseler, öfkeye katran döker, Şeytan ancak, besmeleyle diz çöker...
Kimseye sır yükleme, Hiç kimseden sınırsız, bir sadâkat bekleme. İnsan pervane gibi, rüzgâr bulunca döner, Gündüz fener kesilir, gece olunca söner...Şükredip duruyorum. Açgözlü insanlara, hep şunu soruyorum:
Bir avuç kara toprak, üç metre kefen için, Cehenneme bu kadar, ısrarla talep niçin? ..
İnsanoğlu savrulur, Kalpler ancak Allah’ı, anmakla ve eşini dinlemekle huzur bulur.
O şeytan sarmalına, düşen kurtulur sanma... İnsanoğlu nankördür,
Herkeste kusur görür, kendi nefsine kördür. O kaskatı kalbini, tarife taşlar yetmez;
Allah affeder amma, insanoğlu affetmez (!) ...
Ölüm herkese yakın; Onunla arkadaş ol, kaçmaya kalkma sakın. Ölümle barışırsan, ömürle barışırsın; Yoksa her türlü şerde, şeytanla yarışırsın...
Rabb’i nedir dönüşün;
Huzuruna çıkacak, yüzün var mı? Bir düşün. Sırattan geçmek için, iki kanat gerekli; Biri Kur’ân.. Biri de, düşünmektir sürekli...
Dedikodu zillettir; Dilden dile bulaşan, kronik bir illettir. Kur’ân; uzaklaş diyor, gıybetin vahşetinden; Çünkü insan tiksinir, ölmüş kardeş etinden...
Şerde hayır arama; Unutma ki şeytanlar, bal dökerler şerre…
İnsan nefsi zayıftır, aç gözlüdür.. Bilesin. Sabrı silah eyle ki; ona gâlip gelesin... Bu yol hayat yoludur,
Tehlikeli virajlar, kavşaklarla doludur. Her zorluğun sonunda, mutlak kolaylık vardır. Ümitsizlik; şeytanın kurduğu bir tuzaktır, Allah’a yaklaşanlar, tuzaklardan uzaktır... Kendini helâk etme;
Cahillerden yüz çevir, boşa nefes tüketme. Çünkü canlı cesetler, ne görür, ne duyarlar;
Onlar, “çağdaş” putların, buyruğuna uyarlar...
Kadere küsme sakın; Bil ki; seni Yaratan, sana senden de yakın. Ne gaflet, ne cehalet, ne sefalet kaderdir; Allah ancak sabreden, kullarla beraberdir...
Pişmanlık kurtuluştur; Vicdanla yüzleşerek, yeniden var oluştur. Pişmanlık; yanmak değil, yanınca sönmemektir, bir daha, geriye dönmemektir... Sık gidersen dostuna; Bir gün eşik dibinde, yer bulursun postuna.Kendini bilmeyenin, bil ki dinmez gözyaşı; Çünkü sonunda çatlar, dostun da sabır taşı...
Bilmeceler kolaydır; Lâkin insanı çözmek, inanılmaz olaydır. Kimi durur sınırda, kimi yıkar bendini, Kimi pişer ateşte, kimi yakar kendini...Edep, hayâ, haysiyet, ancak insanı bağlar, Kadın kendi edebini korumalıdır.Zehirde bal arama; dinlemez ise ballı zehiri yutarsın
Evini barkını da böyle yıkarsın . Fitne katilden beter; Bir fitne; yüzbinlerce, insan katiline yeter. Fitneler; toplumları önce kinle yoğurur;
Sonra da akıl dışı, katliamlar doğurur...
Babam derdi ki yavrum!
Bütün dertler bir yana,
Kur’ân da, ümitsizlik haramdır Müslümana.
Her çilenin bir ecri, gecenin fecri vardır;
İnsanın selâmeti, ancak sabrı kadardır.