Şu sahte şeyhlerin yaptıkları…
Dursun Seyis
Bizim halkımızın geneli temiz ve saf. Dini objelere ise duyarlı ve saygılı.Onun için şeylere de saygı duyar.Ya sahte şeyler…
Şimdi size bir sahte şeyh marifeti anlatacağım.
Türkmen evine bir şıh misafir geldi,Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya
aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…
Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular:
“Ya şıh hazretleri nedir o arada hoşt dediğin?..” Şıh:
“Bir köpek Kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum tabii ki, hoşt diye
kovalıyorum…”
Köylülerin itikadı bir iken bin oldu… Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı,herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi…
Şıhın tabağında sadece pilav vardı…Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya :
“Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye
sordu…
Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu… pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi:
“Ulan tabağındaki eti görmedin de,
Kabe'deki iti mi gördün deyyus..
Hikaye bu ya,anlayanlar anlayacak tabiî ki…
“””
İnsan-ı Ateş değil kendi kibri yakar .
Herkese kusur görür kendisine kör bakar .
Neye nasıl bakarsan o da sana öyle bakar .
“””
Ne demiş Aşık Veysel :
"Parça parça olsun paramı çalan,
Kimisi gerçek dedi, kimisi yalan.
Dünyada görmedim böyle bir yalan
Kapı kitli, cüzdan cepte para yok..
“”””
Yazımı Dostoyevski’nin bir sözü ile bitireyim.
