Dursun Seyis

Yeni Bütçe Ve Dış Siyaset

Dursun Seyis

Yeni yıl başından itibaren   yeni bütçe uygulamaya konulacak. Ben şekli ve rakamına bakmıyorum.Ülkemize, milletimize şimdiden hayırlı olmasını, bütçenin  tasarrufa uygun, ülkemize  hayırlı işlerde kullanılmasını dilerim.

Aralık ayının içinde  bütçenin tüme üzerinde görüşmeler yapılacak ve oylanacak. Bu bütçenin eleştirilecek tarafını da muhalefet yapacak.

Bütçe deyince aklıma  gelen bir konuyu aktarayım. 1968 de merhum Süleyman Demirel bütçeyi meclise tam 6,5 saate sundu. Bence bu meclise bir saygı gösterisidir. Bugün gelinen noktada hükümet sisteminde tüm yetkiler tek adamdadır. Meclisin  denetleme ve  gensoru yetkisi yoktur. Bugünkü yönetim şeklini Türkiye kaldıramamıştır.

Dış siyasete baktığımızda ise  gelişmeler insanı hem sevindiriyor, hem de şaşırtıyor. Mısır lideri olan Sisi ile önce kamalı, bıçaklı idim. Katar’da  kucaklaştık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye lideri Esat ile de görüşebileceğini  bildirdi. Peki şunu sormak lazım.

Peki  bu kimse ile niçin bu ülke ve insanla  10 yıldır neden karşılıklı düşmanca  yıllar geçirdik. Yapılan açıklamaya göre 47 milyar dolayı  bu ülkeden  yaklaşık 5 milyon gelen mülteciye niçin harcadık?

Eğer Esat ile de barışırsak, vatandaş, şehit lerin eşleri, çocukları, babaları, anaları sormayacak mı ?

Ne kazandık ?

Neden Suriye Bataklığına girdik? Esat bile  bizim gönderilen elçilerimizi kabul etmedi. Şimdilerde sınır ötesi hareket planlanmaktadır. Ancak Rusya ve ABD buna karşı. Fırat’ın doğusuna yapılmayacak bir anlamı bence yok. Burada çıkan petrolden başta PKK ve diğer terör örgütleri pay almaktadır.  Onun için de ABD ve Rusya bu harekata karşı çıkmasının nedeni de budur.Yapılması düşünülen harekattan sonuç alınmalıdır.

Türkiye’de 2002 de şehit sayısı 14-15 kadardı. Bugünlerde hemen her gün 3-4 şehit veriyoruz. Bu durum kanıksandı ve sıradan bir olay haline geldi. Terör ile mücadelede daha etkin yapılmalı ve  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle  kökü kazınmalıdır.

Biz Mısır lideri Sisi ile  barışı konuşurken, yine aynı ülkenin  dış işleri bakanı ile Yunanistan dış işleri bakanı bir araya gelerek, Ege, Kıbrıs konusunda Türkiye’yi rahatsız edecek kararlar aldılar.Bu nasıl bir iştir?

Geçmişten yazmaya devam edelim.

2002 yılında YSK, HDP’nin seçimlere girmemesini ortaya koymuştu. Buna göre 2002 seçimlerinde  HDP’nin çıkardığı Milletvekillikleri iptal edilmeliydi. Bunu yanı sıra DYP’  9.9 la baraja takılmış ve  meclise girememişti.

Halbuki  HDP’nin aldığı oylar diğer partilerin aldığı oya göre dağıtılsaydı. DYP  meclise girebilecekti.  Bu demokrasiye vurulan bir darbe idi. AK Parti  2002 yılında Yüzde 34 aldığı oyla  mecliste yüzde 60 milletvekili çıkardı.

Şimdilerde  Türkiye’deki önemli konulardan birisi EYT meselesi.  Önce  EYT ler için bir kanun çıkmayacaktı. Şimdi çıkartılması gündemde. Ama kimse  kanunun nasıl çıkacağını, kimlerin faydalanıp, kimlerin faydalanamayacağı bilmemektedir.

6 lı Masa’nın Anayasa  değişikliği ile ilgili 86 maddede mutabık kalınması bence bir devrimdir. Cumhuriyet tarihinde   hiçbir kanun için  6  parti   bir araya gelmemiştir. Bunun adı ülke bütünlüğü ve demokrasidir.

İktidar ise  bu anayasa taslağının  yıkım anayasası  diye iddiasıda bulunmaktadır'

+++ 

Yazarın Diğer Yazıları